80 entry daha
  • bu filmi izleyene kadar sinemayı bildiğimi zannediyordum ve sinema tarihini chaplin filmleri, casablanca, 39 basamak, arabistanlı lawrence gibi filmlerden ibaret zannediyordum. açıkçası ilk gördüğüm anda birçok sahnesi aklıma kazındı ve devamında izlediğim birçok filmde potemkin'i düşündüm ve karşılaştırmalar yaptım. fazla ve eksik olanı okumaya çalıştım. ardılı filmlerdeki etkilerini çözümlemeye çalıştım. böyle böyle sinema tarihindeki yerini daha iyi anladım. bu yöntemi sonraları yurttaş kane, vertigo, otto e mezzo, 2001, rashomon, picnic at hanging rock gibi dönüm noktalarında da uyguladım. geldiğim nokta şuydu: artık ben de sinema üzerine yazmalıydım. yazarak filmleri daha iyi anlamaya başladığımı gördüm. çok yazdıkça daha çok şey öğreniyordum. daha çok yazmak, daha çok okumak demekti. ama geriye dönüş yoktu artık. dünyanın kendisi bir metindi ve okumak gerekiyordu. o günden bugüne bahsettiğim yöntemi kitaplarda da uygulamaya çalışıyorum. başyapıt konumundaki romanları veya büyük felsefe kitaplarını derinlemesine kavrayabilmek için mukayeseler yapıyorum. bu, büyük ölçüde üslubumu da belirledi. bir şeyi yazarken mutlaka karşıtını da düşünüyorum. diyalektik düşünce, eğer bunu söylemek mümkünse, üslubum haline geldi.

    velhasıl potemkin'i en uygun zamanda izlememiş olsaydım sinema üstüne yazmayabilirdim. başka bir post'ta belirttiğim gibi edebiyat üstüne yazmayı da barthes'ın bir aşk söyleminden parçalar kitabına borçluyum.

    ama bu noktada kalmak bir süre sonra yetmemeye başladı. benzer yazılar yazdığımı düşünüyor, kendimi bir labirentte gibi hissediyordum. bergman ve ardılı lynch filmlerini okurken nasıl munch'un resimlerini anlamaya çalıştıysam, aynı bakış açısını diğer yönetmenleri okurken de korumaya çalıştım ve bu çaba hâlâ sürüyor.

    artık sinema, edebiyat ve resim benim için bir ve aynı şey. işte potemkin'i geriye bakıp bu zaviyeden düşündüğümde onun saf sinema yapıtları gibi görüntüden müteşekkil olduğunu, değme edebiyat yapıtlarının başaramayacağı bir propaganda örneği olduğunu ve hareketli bir resim olduğunu düşünüyorum. bunları ayrı ayrı düşünmek saçmadır.

    bu kez de kişisel bir entry oldu.*
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap