• depeche mode un akil hocasi-kankasidir.
  • depek mod'un akil hocasi olmasindan daha onemlisi, en basarili bagimsiz plak sirketlerinden mute'un kurucusu olmasidir. 1978'de kendi imkanlari ile kaydettigi [ ve the normal ismi ile yayinladigi] warm leatherette isimli harikulade elektro-punk single'ini yayinlamak icin kurmustur mute'u. iyi is yapan bu single'in ardindan single uzerinde sirket adresi olarak verdigi ev adresine demolar yagmaya baslamis, miller da muzik kariyerine ara verip kendini muzik yayinlama isine vermistir. devamini da az cok biliyoruz.. depeche mode, einsturzende neubauten, nick cave and the bad seeds, daf vs. vs... bir kac sene evvel sirketi emi'a satti miller..
  • university college london'da arz-i endam eyleyen sahane antropolog. nereden baslasam nasil anlatsam, da birkac link vereyim once:
    http://www.ucl.ac.uk/anthropology/staff/d_miller bu kendisi

    bu kapsamli projelerinden biri:
    http://www.ucl.ac.uk/global-denim-project/
    mundane kelimesinin hakkini vererek kotun hayatimizdaki rolunu anlatiyorlar bu projede.

    o olmasa bizim halimiz nice olurdu tuketim kulturu teorisi calismalarinda.
    bi kere, ''you are what you wear''i evirip cevirip yedirmistir bize, iyi de etmistir. bati insancegizinin ''insanin giydiklerinin altinda bi yerlerde sakli olan, bizim goremedigimiz mahrem bir kisiligi vardir'' inanisinin evrensel olmadigini, misal trinidad'li kardeslerimizin tam da insanin gorundugu gibi oldugunu dusundugunu, ve bu yuzden nasil gorundugune coook onem verdigini, ve bunun sig olmakla degil, ''gizlide bi yerlerde gercek kisiligim var'' cumlesiyle hareket etmekle/etmemekle alakali oldugunu yazmistir.

    enteresan olan tabi, cok benzer birseyi oscar wilde'in yazmis olmasiydi, ki bu sahane insan da birtakim moda calismalari kitaplarinin girislerinde zaten boy gosterir:

    ''it is only shallow people who do not judge by appearances. the true mystery of the world is the visible, not the invisible'' (sadece sig insanlar goruntuyle yargilamaz. dunyanin gercek bilinmeyeni/gizemi gorunmeyende degil, gorunendedir)

    ha, stuff isimli kitabi objelerin ne isimize yaradigi ve bilindik sembolizm geyiklerinin disina cikarak '$eyler'le iliskilerimizi anlatan en sahane bir eser.
    http://www.amazon.co.uk/…45644244#reader_0745644244

    materiality ve the comfort of things kitaplarini da siddetle oneririm.
  • antropoloji disiplininde bir marka. vallaha da öyle, materyalden, tüketimden bahsede bahsede marka oldu adam, referans vermeyeni dövüyorlar resmen. ama referans vermemek de ayıp olur gerçekten, o kadar üretken ki disiplinin yakınından geçen herkes kitaplarında bir bağlantı bulabilir.

    okuması çok keyifli kitapları vardır, hele edited olanları ağır teoriden çok alan araştırmaları üzerinden gittiği için trende otobüste okunacak kitaplardır, kütüphanenizden ısrarla isteyiniz.
  • adam yazmis da yazmis sagolsun varolsun ama her tasin altindan ciktigi icin kendisiyle pek barisamadim.
  • daniel miller'in araştırmaları gerçekten kışkırtıcı ve şaşırtıcı. özellikle etnolojik metodların getirdiği "etnik yorumlamaların" sorunsal olduğunu öne sürüyor kendisi. gerçi herif yamyam gibi yazdıkları antropolojide uzun yıllar ses getireceğe benziyor, neyse. trinidad'da yaptığı bir araştırmaya göre; halk, ülkelerinde geçirdikleri yılbaşını en iyi yılbaşı olarak tanımlıyorlar. ama işin aslı burada yaşananlar aslında otantik olmaktan öteye giden şeyler değiller, işte ne bileyim plastik noel ağaçları, noel babalar ve hatta yapay kar bile orada farklı bir boyut ve anlam kazanıyor, adeta kültürün "kendi" ürünü gibi algılanıyor, belli bir süreç sonra da kabul görüyor. bu örnek aslında miller'in dillere destan olmuş "objectification" kavramını açıklamak için çok uygun. özetle "objectification" yabancı bir kültürün ve o kültürün nesnelerinin, farklı bir kültürde kabul görmesi olarak da tanımlanabilir.
hesabın var mı? giriş yap