danny boyle

• ingiliz yönetmen; kendi yağıyla kawrulan, bir güzel insan... shallow grave ile başlayıp, akıllara durgunluq veren, derinden etkileyen trainspotting 'le dewam etti ve benim için en önemli filmlerden biri olan, a life less ordinary 'yi çekti. zaten bu filmle tawladı beni, özellikle "cennet" imgeli, komidinlerin bile beyaz olduğu sekanslar dayanılmazdı, pek bi severim, akar gider, "boyle" de bi insandır...
• ve keshke the beachı chekıp tarzından uzaklashmasaydı hep sevseydık, fılm afıshındekı adı film ichin ıyı referans olmaya devam etseydı
• filmlerindeki müziklerin secimi takdire $ayan, ve netekim 1.5 seneden sonra shallow grave theme'i buldum dinlemekteyim, zevkten geberecegim sanirsam.
• hani bazı filmler vardır.. yönetmenleriyle beraber kult olurlar.. danny boyle trainspotting'i cektikten sonra cogumuz demedik mi bu adam baska film cekmese de sinema tarihine altin harflerle yazilacak.. ozel bir yeri olacak hep.. sonra the beach geldi.. yonetmen dany boyle olmamalı(ydı).. kabul etmedik.. urktuk.. yikim oldu cogumza.. keske bu filmi hic cekmeseydi veya trainspotting'le bitseydi tum kariyeri.. the beach'de de de(n)digi gibi.. sifir noktasi..
• 28 days later ile çektiği süper filmlere bir yenisini ekleyen, filmlerindeki müzikleri illa ki süper olan ingiliz yönetmen...
• bir kubrick bir welles ayarinda olup da, bunu caktirmayandir.
• yapilan bir ropartajda son yillarda en etkilendigi filmin amelie oldugunu soyleyip, kendisini bin kat daha sevmeme neden olmus, ustun yonetmen.
• yeni kayıp kuşağın bilgisayar oyunlarından ilham alan yaşam tarzını, köklerinden kopup, kinik, kafası karışık, nihilist ruh halini, tıkanıklıklarını ve "başka bir dünya" arayışına yönelişlerini anlatır... filmografisi takip edilmeye değer bir filozof yönetmendir...
• yeni filmi millions in londra film festivali gosterimine gelerek, bizi sevindiren ve gosterim sonrasi yapilan q&a seansinda daha fazla hayranligimizi kazanan,alcak gonullu ve komik insan. herkesin sorusunu buyuk bir hevesle ve onemle yanitladi.
  uzak diyarlarda isleriyle gurur duymakla, kibirden catlamayi birbirinden ayirt edemeyenler aklima geldi ister istemez...
• ingiltere adasının en dahisi ya da delisi.bulunmayan hint kuması. yegane dreamer.
  
  komediden korkuya, drama ordan da aile filmleri gibi bir cok farklı turden son derece basarılı bir cok film yonetip, tum bu filmleri işlediği temalar ie birbirine baglayan deha.
  
  ayrıca bir de para takıntısı var.cogu filmde(shallow grave, trainspotting, millionsaklımda olan ilk üçü) bir canta dolusu para oluyor ve bu paranın gucu ilede sapıtan bir cok karakter.
  acaba para her kotulugun babasıdır mı deniyor alttan alta? hele ingiltere gibi kapitalist bir toplumda...
  
  nitekim her filmi topluma ve toplumun bize zorladıgı konformotist degerlerle bayagı iyi dalga geciyor bu adam.
  gerek millionsda olsun, gerektrainspotting de, gerekse de a life less ordinary bayagı sevdiğini gösteriyor bu adam toplum dısı karakterleri. sirf sevmiyor, kendisi de sefkat gosteriyor bu karakterlere, bizede sevdiriyor.
  
  birde son derece romantikdir kendileri yaptigi filmler arasinda en cok a life less ordinaryi sevdigi soler.
  
  ayrıca the beach biraz hataiıydı ama herkes hata yapar. biz onu coktan affettik.