• dış ticaret politikasının en eski ve yaygın araçlarından birisi olan gümrük vergisi, bir malın ithali sırasında alınan vergilerdir. bunların yerine “gümrük tarifesi” deyimi de kullanılır.
    tarifeler konusunda belirleme yetkisi, her ülkenin kendisine aittir. ancak, bazen ülkeler arası anlaşmalarla tarife belirlemesine de gidilebilir. birincisi otonom tarife, ikincisi ise sözleşmeli tarife olarak adlandırılır. sözleşmeli tarifelere örnek olarak, gatt (gümrük tarifeleri ve ticaret genel anlaşması) kapsamındaki tarifeler veya düzenlemeler verilebilmektedir.
    tarifelerin uygulanması ile ilgili farklılıklara gelince; ithal malının fiyatının yüzdesi olarak konulmuş ise buna “ad valorem tarife”, eğer fiziki birim başına alınmaları söz konusu ise buna da “spesifik tarife” denir.
    dış ticaret politikasında önemli bir uygulama alanına sahip araçlardan biri olan gümrük vergisi, bu özelliğini, esasen, gelir yönü itibariyle alır. gümrük vergisi, ülke ekonomisi için iyi bir gelir kaynağıdır. her ne kadar günümüzde, gelişmiş ülkeler (gü) de oranlar azaltılarak söz konusu gelirler, daha çok gelir ve kurumlar vergisi gibi direkt vergiler yoluyla elde edilme yoluna gidiliyorsa da; gelişme yolundaki ülkeler (gyü) de de vergi gelirleri, bütçe içinde önemli bir paya sahip olma özelliğini devam ettirmektedir. örneğin : türkiye’de vergi gelirleri içerisinde dolaysız vergiler % 41 iken dolaylı vergiler ise % 59 olmakla birlikte , genel bütçe gelirleri içerisinde gümrük vergisi gelirlerinin payı da % 1.1’dir. genel olarak incelendiğinde türkiye de bir gyü olmasına rağmen söz konusu vergi gelirleri açısından gü’lere nispi yakınlığı olan bir ülke konumundadır. bunda, gatt ve benzeri uluslararası anlaşmalara taraf olmasının etkisi vardır. ayrıca bu oranın gümrük birliği sonrasında daha düşük seviyelerde olduğu kuvvetle muhtemeldir.
    bir tarife aracı olarak gümrük vergileri, bir ekonomi açısından yani mikro düzeyde yapılan bir değerlendirme sonrası koruyucu ve gelir sağlayıcı bir dış ticaret politikası aracı sayılabilir. ancak bu her ekonomi açısından, yani makro seviyede düşünüldüğünde “menfaat ve menfaatler arası çatışma” olgularının dikkate alınmasını gerektirir. bu durumda, tarifelerin olumsuz yani dış ticareti engelleyici yönleri karşımıza çıkmaktadır.
    gümrük vergisi uygulamasında esas amaç, ekonomik açıdan lehte bazı düzenlemeler gerçekleştirmek ve başta gelir sağlama amacı olmak üzere sağlam bir yapıya sahip olmaktır.gümrük vergileri uygulanırken, ulaşılması planlanan temel hedefler şu şekilde sıralanabilir:
    • ülke işçisini yabancı ucuz işçiye karşı korumak.
    • yerli üreticilerin yabancı rekabete dayanmalarına imkan sağlamak için, ithal malının maliyetini, yerli üretimin maliyetine eşitlemek.
    • daha önce ithal edilen bazı malları yurt içinde üreterek ülkede işsizliği azaltmak.
    • ülkenin dış gelirinin üstünde olan dış gider fazlasını eriterek dış ödemeler dengesini sağlamak.
    • ülkenin ticaret hadlerini ve refahını iyileştirmek.
    • yerli üreticileri dampinge (yabancı bir pazarda, normal değerin ya da iç pazarda geçerli olan fiyatın altında satış yapmak) karşı korumak.
    • genç endüstri tezi kapsamında; yerli sanayiin etkinlik kazanıncaya kadar yerleşmesine ve büyümesine imkan sağlamak.
    • ulusal savunma için stratejik önemi haiz sanayileri korumak.
    daha evvel de belirtildiği gibi, planlanan hedeflere ulaşmak, her ekonomideki temel amaçlar arasındadır. ancak, söz konusu hedefleri gerçekleştirmek hiçbir zaman tam anlamıyla mümkün olmamaktadır. bunda, önce de bahsedildiği gibi, “menfaat” olgusunun etkisi vardır. dolayısıyla uluslararası ticarette sürekli engeller ortaya çıkmaktadır. böylece, ticari ilişkiler, rekabet ortamında değil fakat haksız rekabet ortamında ve birçok sınırlama ile iç içe gerçekleşmektedir. tabii ki bundan tüm dünya ülkeleri olumsuz yönde etkilenmektedir.
    önceki bölümde, tarifelerin genel anlamdaki olumlu-olumsuz etkilerine değinildi. burada ise konunun mikro düzeyde, yani bir malla ilgili teorik analizine yer verilecektir.
    bir mal üzerine tarife konması; üretim, tüketim, gelir ve bölüşüm olmak üzere dört etkiye sebep olur.
    gümrük vergilerinin ithal malının iç fiyatını yükseltmesi, ithalata rakip üreticileri dış piyasanın rekabetinden koruyarak yerli üretimin artmasına yol açar. bu aynı zamanda üretim etkisi ile birlikte koruma etkisi olarak da adlandırılır.
    tüketim etkisi ile kastedilen ise tarifelerin iç fiyatları yükselterek, bir yandan yerli üretimi özendirmesi; öte yandan da tüketimin kısılmasına yol açmasıdır.ayrıca gümrük vergileri, ithal malını pahalılaştırdığı için, tüketici refahının azalmasına da yol açmaktadır.
    gelir etkisi ise gümrük tariflerinin ithalat hacmini sıfıra indirecek oranda olmadıkça, hazineye bir gelir sağlama özelliğini ifade eder.
    bölüşüm etkisinden anlaşılan ise gümrük tarifelerinin, milli gelirin tüketicilerden üreticilere doğru yeniden bölüşümüne sebep olmasıdır.
    bu etkiler, mikro düzeydeki olumlu etkileri ifade etmektedir. ancak, makro düzeyde aynı etkiler, diğer ekonomiler açısından da dikkate alındığında, dış ticarette engeller söz konusu olmakta ve önce de belirtildiği gibi uluslararası ticaret, bundan olumsuz şekilde etkilenmektedir.
  • tükiye'nin ulusal ekonomi oluşturmak için ilk defa 1929 yılında uygulamaya koyduğu tarife. 1923-1929 arası kapitülasyonların kaldırılmasına istinaden osmanlı devleti'nden kalan tarifeler kullanıldı.
  • 12 rakamdan oluşur ilk dört rakamdan sonra her iki sayısının arasına nokta koyularak yazılı ( 8708.29.90.90.11 ) ilk 4 rakamı dünyada her ülkede aynıdır 6 rakamı da avrupa birliği ülkelerinde değişmez gerisi ülkeden ülkeye değişiklik olabilir bu rakamların bazen tespit edilmesi çok zordur gümrük müşavirliğinin temel noktası bu rakamları bulmaktır nerede ise bunu yanlış buldunuz mu ayvayı yemeniz için bütün şartları hazırlamışsınız demektir artık memur bunun yanlış olduğunu anlarsa her şey başlar artık nasıl yanlış ve hangi malzemeye göre yanlış verdiğinize bağlı olarak yiyeceğiniz ayvanın büyüklüğü belli olur.
  • ülkeler siyasi egemenliklerine dayanarak geçmişten beri gümrük tarifesi koymuşlardır. gümrük tarifeleri en eski ve en yaygın dış politikası araçlarıdır.

    tarifenin amaçları:
    1- devlet hazinesine gelir sağlamak.
    2- yerli sanayiyi dış rekabetten korumak.
  • gümrük tarifeleri, geniş anlamda dış ekonomi politikasının, dar anlamda ise dış ticaret politikasının en çok kullanılan araçlarındandır.

    gümrük tarifesi iki temel kavrama dayanır. bunlar; vergi ve tarifedir.

    gümrük vergileri dış ticaret yapan iki veya daha fazla ülke arasında mal ve hizmetlerin ülkeye girişlerinde alınan vergi ve harçlardır.
    gümrük tarifesi ise dış ticarete konu olan mal ve hizmetlere uygulanan vergileri belirleyen listelerdir.

    gümrük vergileri, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihte yürürlükte olan gümrük tarifesine göre hesaplanır.

    uygulamada başlıca üç tür tarife sistemi vardır.

    tek kolonlu (single-column), çift kolonlu (double-column) ve üç kolonlu (triple column) tarife sistemleridir.

    gümrük vergileri yasa ile korunuyorsa böyle tarifelere otonom tarife denir. eğer vergiler uluslararası anlaşmalar ve karşılıklı görüşmeler sonucunda belirleniyorsa bu tip tarifelere sözleşmeli tarife* adı verilir.
  • en basit tabirle, bir malın ithali sırasında alınan vergidir. ülkeye mikro ve makro olmak üzere 2 tip etkisinden söz edebiliriz.

    mikro etkileri:

    1- gelir etkisi ve gelir dağılımı etkisi (ücret, faiz,rant ve kâr).
    2- üretim etkisi.
    3- tüketim etkisi.
    4- dış ticaret etkisi.

    makro etkileri:

    1- gelir ve istihdam yükseltir.
    2- gelir dağılımlarını sosyal sınıfların aleyhine veya lehine değiştirir.
    3- dış ödeme açıklarını giderir.
    4- dampinge karşı korur.
    5- dış ticaret hadlerini ülke lehine çevirir.
hesabın var mı? giriş yap