• das gemüt, alm. ruh, tabiat, his

    (bkz: gemütlich)
  • ilber ortaylı'nın düzeni bozulmasın diye her şeye eyvallah diyen türk seçmenini tanımlamak için "kayıtsız, lakayıt" anlamında kullandığı ve hegel'e ait olduğunu iddia ettiği kavram. önce akıl üzerinden bir hiyerarşi kurarak kavramın kapsamına küçücük dünyaları olan ev kadınlarını, kahvedeki herifleri ve esnafı dahil etmiş; daha sonra yaptığı saçmalığı fark ederek hitler'i iktidara getiren entelektüel almanların da aynı durumda olduğunu söyleyerek kavramı bütün zamanlara ve toplumlara yaymıştır. en sonunda otoriter bir iktidara onay verenlerin işsizler değil işini kaybetmek istemeyen küçük burjuvalar olduğunu söyleyerek durumu toparlamıştır.

    pek iyi de hegelyen bir kavram olarak gemüt nasıl lakayıt oluyor ki? bir kere hegel'den önce kavramı kant da kullanıyor dolayısıyla hegelyen değil.. sonra estetik bağlamda kullanılıyor ve duygu, içsel ruh, iç huzuru, dinginlik gibi anlamları var.. goethe "gemüt olmadan gerçek bir sanat düşünülemez" demiş.. sonra da "almanlar 30 yıllık bir zaman dilimi boyunca gemüt kelimesini kullanmazlarsa, gemüt yavaş yavaş yeniden oluşabilir" demiş.. rasyonel akılsal süreçlerin karşısında yaratıcılıkla ilişkili duygusal bir yerde duruyor gibi.. hegel novalis incelemesinde gemüt'ten patolojik bir duruma yol açan iç yabancılaşma durumu olarak bahsetmiş.. dışsal gerçeklikten koparak bütünüyle içe dönen bir ruh, bu ayrışma yüzünden acı çekiyor vs.. ilber ortaylı'nın bahsettiği vurdumduymazlıkla boşvermişlikle bir alakası yok gibi yani.. daha doğrusu bunu açıklamak için hegel'den bahsetmek garip..

    hegelyen bir kavram olarak gemüt

    açık çay olarak gemüt
  • minima moralia çevirmenlerinden** dipnot: "[okkultismus] bölümünde geçen geist ve seele terimlerini, sırasıyla, tin ve ruh olarak türkçeleştirdik. seele yunanca psykhe ve latince anima terimlerine tekabül eder ve "ruh" olarak çevrilebileceği gibi "can" olarak da karşılanabilir. ruh yunan felsefesinde yaşamın ilkesidir: yaşayan her şeyin ruhu vardır. hegel, ruh teriminin bu kullanımını kabul eder, ama kapsamını sınırlar: ruh, bütün zihinsel faaliyetleri değil, insanların öbür canlılarla ortak faaliyetletini kapsamaktadır sadece: bedensel nitelikler ve hareketler, duyumlar, duygular, alışkanlıklar. bunun karşısında, sadece insana özgü olan bilinç ve tin (geist) vardır (ruh, hegel'in şemasında beden ile tin arasında bir yerde durur). geist, alman romantiklarinin fazla rasyonel bularak küçümsedikleri bir kavramdır. latince'de spiritus ve fransızca'da esprit sözcüklerini karşılayan bu kavrama karşı alman romantikleri gemüt(duygu, gönül) kavramını çıkarmışlardır. buna karşılık hegel, kant'ın insan zihnine aktif ve kurucu bir rol yükleyen tavrını benimseyerek, geist'ı en yüksek düzeye koyar. hegel'e göre her "ben" bir tindir, ama öznel bir tindir; her birinin hem içinde hem ötesinde bir nesnel tin vardır. öte yandan, tinin de "hayalet" sözcüğüyle aynı kökenden geldiğini belirtmek gerekir." (bkz: geist/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap