• kendi sinir sistemine saygısını yitirmemiş, hayatında olanlara kendisinin karar verebileceğine inanan, kaderimizde varmış, yazılmissa olur demeyenlerin söyleyebilecegi bir söz. hayatta yapılan her hareket kişinin her saniye yaptığı ufak tercihlerin bir bütünüdür, şu anda bunu yazmanın, evde oturuyor olmanın olduğu bir bir tercihler sistemidir her şey.

    fakat tercihlerin nasıl olduğu hayatı manalı yada manasız kılar.

    her şeyi oluruna bırakıp seçimlerin oluşturduğu yolda uygulaması, üzerinde ilerlemesi daha basit, daha az nöron sarfiyatina yol açacak yolda ilerlemek de bir seçimdir elbet. fakat dş faktörlerin kontrol ettiği, sistemin istediği yolda, optimum hızla gitmenizi sağlayacağı yoldur. bu sırada sizin snöronlarınız, beyniniz ne mi yapar? cevap; (bkz: rust in peace)

    bu şekilde bir hayat başarılar, bir kariyer, aile, ufak tatiller getirebilir, ama dışarıda bu hayatlardan milyonlarca varken neden sizde bir copycat gibi sofi'nin kurabiye kalıbındaki adamlar gibi şekile giresiniz?

    bir de seçimlerin kurduğu yolun daha değişik, arkası gözükmeyen tepelerden geçen yollarına sadece daha güzel bir manzara için dalanlar vardır. klişelerin kralı olan ormandaki patikalar analojisi gibi olsa da biraz daha farklıdır olay. maceracılığın, yeniyi aramanın yanı sıra burda kendini yaratmak da vardır. belki ileride birisinin kurabiye için bir kalıp olacaktır o da ama ilk yapanın siz olması da manalı kılar hayatı.

    bir kişi dümdüz bir çölde, sadece kolunu düz tutarak saatte 70km ile hayatı boyunca gidecek, arada dümdüz ufukda bir yükseklik görürse mutlu olacak, cd çalan tape'inde chill out şeyler dinleyip yorgun kafasını dinlendirecek kolay tercihlerin herkesi getirdiği sorunsuz yol sonuna ulaşacaktır.

    diğer kişi ise dev kanyonlardan, çökmek üzere gibi görünen köprülerden, direksiyona yapışmış bir şekilde, arada durup güzelliklerin keyfine vararak yola devam edecektir. belki cd çalan bir tape'i olmayacaktır ama dinlemeken boğuklaşmış kasedindeki rock'n'roll şarkının sözleri ona güç verecek, her daim etkileyici blues soloları yan tarafı boşluk olan virajlarda kıvrılmaya yardım edecektir. hayat belki bir uçurumun dibinde, belki bir şelalenin ucunda, yada daha önce hiç gidilmemiş bir yerde bitecektir.

    hayat sadece seçimlerden oluşur, bu seçimler her saniye yapılır ama belki en önemlisi hayatı ne kadar manalı yaşamak istiyoruz seçimidir...

    son söz;
    get your motor runnin'
    head out on the highway
    lookin' for adventure
    and whatever comes our way

    (bkz: born to be wild)
  • clive staples lewis'ın da fikir belirttiği düşünce;
    "every time you make a choice, you are turning the central part of you, the part of you that chooses, into something a little different from what it was before. and, taking your life as a whole, with all your innumerable choices, all your life long you are slowly turning this central thing either into a heaven creature or into a hellish creature -- either into a creature that is in harmony with god, and with other creatures, and with itself, or else into one that is in a state of war and hatred with god, and with its fellow creatures and with itself. to be the one kind of creature is heaven: that is, it is joy, and peace, and knowledge, and power. to be the other means madness, horror, idiocy, rage, impotence, and eternal loneliness. each of us at each moment is progressing to the one state or the other. "
  • insanın hayatta tercihlerini yaşaması sonucunu getiren durum.
  • bazilari icin hayat secimden bile ibaret degildir.
    (bkz: deniz baykal)
  • yaşamın nedensellik ve nitelik kavramlarının birbirinin içine geçmesinden ibaret olduğunu savunan bir hayat görüşü.
  • sana alternatifler sunup,sectigin olaya gore seni baska bi sayfaya yonlendiren kitaplar vardi bi aralar,hikayeyi sen yaziyodun ama sen yazmiyodun aslinda,ona benzese de onun bi ust modeli olabilir bu.surekli ayni sona giden farkli hikayeler.
    alev alatlinin einstein nin tanri evrenle zar atmaz iddiasinin yanlisligini belirtmek icin schrodingerin kedisi kitabinda fuzzy logic ve aristo mantiginin reddinden,schrodinger deneyinden esinlenerek soyledigi evren deterministik bi zemin ustune oturtulmus probabilitistik bi seydir yorumu gibi,zarlari senin atman zarin sinirlarinin belirli olmasi.
    olay tabi bundan da ibaret olmmali.attigin belli sayida zar icin toplamin hep ayni cikmasi ama rakamlarin farkli gelmesi.
    secimler sonucunda geldigin yolun ayni olmasi.a sehrinden b sehrine giden farkli yolardan birini secme,arada yasadiklarinin senin secimin olmasi,ve seni sen yapmasi ama baska bi yolu secmis olsanda yine b sehrine gidecek olman.
  • naifler naifi bir hüsnükuruntu... seçimlerdeki iradenin/iradesizliğin, bedellerin, dış etkenlerin rolünü pek yansıtmayan saptama.

    her seçişin aynı zamanda vazgeçiş(ler), her vazgeçişin de seçiş(ler) anlamına gelmesi ayrı bir durumdur.

    tercihler bedelleriyle gelir. her isabet aynı zamanda sayısız ıskadır, her sentezse bir ilk tezdir. tüy, yün...

    (entryle ilgili ekstra kafa karıştırıcı materyalist kaderciliği: "bir şey olmuşsa, onun olmama ihtimali yoktur"/ karl marx)

    (amorti mahiyetinde anımsatma: "her işte bir hayır vardır"/ müslüman diyalektiği)
  • yürüdüğünüz yoldan sizi bambaşka caddelere çıkartan tesadüfleri, elinizin kolunuzun bağlanıp edilgenliğe mahkum edildiğiniz mecburiyetleri yok sayan bir önermedir. fikirde ısrar eden şu durumu hiç yaşamamıştır;
    (bkz: tercih yapabilmenin lüks olduğunu anlamak)
  • her seçimin bir vazgeçiş olmasının, dış faktörlerin pek etkilemediğini inandığım saptama. zira;
    seçimi yapan kişi vazgeçişleri, bedelleri ne kadar biliyorsa seçimin getirilerini de o kadar biliyordur. bu bilme derecesi kişiye göre değişir elbet ama sonuçta kişinin seçim yapacağı gerçeğini değiştirmez. dış engeller ise yolda karşılaşılan objeler gibidir. bunlara karşı verilecek tepki gene kişi taraffından verilecektir. hiçbir şey kişiyi yapacak sadece tek bir şeyin olduğu bir zorunluluğa götürmez.

    kanımca hayatı ne makro ve mikro skalada deterministik bir sistem gibi incelemek ne de kuantum düzeyindim non-determisnistic probabilistis bir sistem olarak incelemek mümküdür. en fazla benzetmeler ve gönderemeler yapılır, analojiler kurulabilir ama o kadar. bu yüzden hayat içinde teoremler, formüller,kanunlar elde edilemez.

    bütün bunlar sonucunda hayat kişinin iradesindir. durum bazen kişiyi o kadar acınacak hale sokar ki ezik bir iradesizlik gibi gözükebilir seçimler fakat yine de seçim seçimdir ve bunun irade gücünü kişi belirler.
hesabın var mı? giriş yap