• genç kızlar kızmasın bana ama karizma konusunda 10 kerem bürsin eder.

    eğer hala izmir'de yaşıyor olsaydım, tüm oyunlarına giderdim. tv'de onu görmek çok güzel ama izmir tiyatrosu için de çok değerli diye düşünüyorum.
  • kendisini izlemek isteyenler için,
    yarın akşam kadıköy terminal sahnesinde ben feuerbach oyunu ile istanbul'dalar..

    http://www.mybilet.com/event/18104/ben-feuerbach/

    not: 22 ve 24 nisanda da yine kadıköy'de olacaklar.
  • karizmanın sözlük karşılığı , bu adam oynadığı işin rengini değiştiriyor.(bkz: şeref meselesi)
  • sahnede farklı oyunculuk biçimleri gözlemledim, sahneden inip seyirciler arasında dolaşarak oynanan oyunlar gördüm, fenalaşan bir izleyici nedeniyle oyunu "pause" tuşuna basılmış gibi durdurup en son girdikleri formda hiç hareket etmeden kalarak bekleyen ve sonra "play" tuşuna basılmış gibi kaldıkları yerden devam eden oyuncuları; oyun içinde salonu seyircilerin girip çıktığı kapıdan koşarak terk edip, koridorda koşarken oyunu oynamayı sürdürüp, salonun diğer ucundaki seyirci kapısından tekrar salona girerek sahneye çıkan oyuncuları; doğaçlamada seyirciye küfürle karışık laf atan oyuncuları, ve hatta tersini de, arka sıralardaki seyircilerin oyun başladıktan 5 dakika kadar sonra "duyamıyoruz" diye bağırması üzerine, hala rolün içinde kalarak "ne yani baştan mı başlayayım" deyip aynı seyircilerden "evet" cevabını alınca "ay hiç böyle bir şey görmemiştim" diyerek gerçekten oyunu baştan alıp oynayan oyuncuları gördüm.** evet izlediğim oyun sayısı sınırlı, istediğim pek çok oyuna çeşitli nedenlerle gidemedim ve bir o kadarı da izmir'e gelmedi, yani tiyatro konusunda bilirkişi olmaktan çok uzağım, ama gördüğüm diğer oyunculardan farklı bir hal var kağan uluca'da. bedenini ve yüzünü, mimiklerini, bakışlarını aynı derecede iyi kullanıyor. ben feuerbach oyununda sahne zeminine uçarak yattığı sahne mesela, hareketin sıradışılığına karşın hiç sırıtmadı, hiç abartılı gelmedi. diğer bütün jest ve mimikleri için de aynısını hissettim; hepsi tam kararında, tam rolüne göre, fazlası kötü duracak, azı eksik bırakacak gibi. bence onun farkı da bu son kısımda. her iyi oyuncu bedenini, bakışlarını ve sesini iyi kullanır, karakterine inandırır, o karakter olarak etkiler, ama kağan uluca büründüğü karakteri, başkasından izlemeyi zorlaştıracak bir hale getiriyor; sadece canlandırdığı karakter olmuyor, o karakter içinde kendisini de gösteriyor.

    hep sahnelerde kalmasını ve oyunculuğunun gelişimini, ileride alacağı hali takip edebilmeyi umuyorum.
  • thom pain'deki performansıyla aşık olduğum adam. çok da mütevazi. muhtemelen aşkım bitecek ama sahnedeki haliyle gözleri aklımda kalacak.
hesabın var mı? giriş yap