• felsefede dilin değişmeyen ve indirgenemeyen birim ya da öğelerin bir araya gelmesiyle oluştuğunu savunan kuramdır. bertrand russell ve ludwig wittgenstein tarafından geliştirilmiş olup dilin atomlarını oluşturan çekirdek önermelerle bunların bağlı bulunduğu öekirdek olgular arasında tam bir bağlantı olduğunu varsayar.
  • mantıksal atomculuk, deneycilikle mantıkçılığı mezceden bir yaklaşım olarak, bertrand russell’ın felsefe anlayışının temelinde yer alır. russell bu yaklaşımı 1918 yılında verdiği, “the philosophy of logical atomism” başlıklı derste sunar. russell bu dersinde, dünyayı bir ayna gibi yansıtan (temsil eden) ideal ve dünyayla eşbiçimli bir dilden söz eder. bu itibarla bilgimiz, temel atomsal önermeler ve bu önermelerin doğruluk fonksiyonlarının bir araya getirilmesiyle oluşan bileşik önermelerden ibarettir. russell’a göre her anlamlı önerme, duyu deneyiminde doğrudan bir karşılığı (gönderimi) bulunan terimlerden oluşmalıdır. kendi bilgi anlayışında yer alan bir ayrıma dayanarak russell, terimlerin gönderimlerini ya tanışıklık yoluyla bilmemiz ya da bildiğimiz terimlerden mantıksal olarak türetebilmemiz gerektiğini söyler. bu biçimiyle mantıksal atomculuk uç noktada deneyci bir felsefi konumdur.

    russell’ın ideal dili içerisinde “tüm”, “bazı”, “dır” gibi yardımcı terimler yer almaz. russell’ın dünyası, birbirinden bağımsız olguların çokluğundan oluşur. bu dünya hakkındaki bilgimiz ise dünyadaki olgularla duyu deneyimi yoluyla doğrudan karşı karşıya gelmemize bağlıdır.

    russell, yaşamının ilerleyen yıllarında mantıksal atomculuğun bazı yönlerine ilişkin güvensizliğini ifade etmiştir. özellikle, söz konusu dilin eşbiçimliliğini sorgulamıştır. atomsal olgulara ulaşmak üzere, çözümleme yönteminin izlenmesi gerektiği düşüncesinden vazgeçmese de söz konusu atomsal olgulara nihai olarak ulaşılıp ulaşılamayacağı konusunda şüphelerini ifade etmiştir.
hesabın var mı? giriş yap