• ilk kez benlik ve öteki meselelerine yönelenlerden biri olan rimbaud "en hayvanı, en asalağı, ırkların en zencisi olmak istiyorum" demiş majorleşmeden uzak egemen unsurların karşıtı olarak minor bir tavır sergilemiştir. sonrasında ise en çok ses getireni sade olmuştur.
  • minör edebiyat'ın deleuze ve guattari'nin tarafından yapılan şekle bağlı tanımı; etnik bir azınlığa mensup yazarın yaşadığı ülkenin dili ile yaptığı edebiyattır. prag doğumlu yahudi kafka'nın almanca yazması gibi.
  • deleuze ve guattari'ye göre, temsil'i değil, yaratıcılığı esas alan edebiyat türüdür. minör edebiyat, var olan yazın türlerini bozar, geleneği ve kanonu rahatsız eder; yeni söyleyiş ihtimallerini ortaya çıkarır. dil, yapısalcıların iddia ettiğinin aksine, ne bir temsil aygıtıdır, ne de var olan dünyayı şekillendiren bir araçtır. dil durmaksızın etkileşendir; diğer yandan edebiyat, dil yardımıyla mümkün olduğunca farklı yazın ve söyleyiş ihtimalleri ortaya çıkarmalıdır; - herhangi bir ideolojiye, aşkın düşünceye işaret eden, onları temsil eden değil; sadece kendi varlığı için dilden dönüşen, metinleşen ve metinleştiğiyle kalan bir edebiyat türü...
  • queer bir yaklaşım belki yahut ilişkilendirilebilir. (bir bilen anlatsın )

    alakalı olarak, buyursunlar : http://www.radikal.com.tr/…21.06.2010&categoryid=41
  • minör edebiyat, azınlıkların major bir dilde yaptıkları edebiyattır. bu edebiyatın oluşmasında azınlıkların güç ve iktidar tarafından kendi kültürlerinden, dillerinden koparılması ve majoriteye hakim kılınmalarının etkisi büyüktür. dolayısıyla minör edebiyatta çoğunluğun dili 'major olan' tamamiyle esir alınır ve farklı bir şekle büründürülür. bu olayların içerisindeki en önemli şey, minör edebiyatın zorunluluktan ortaya çıkması; imkansızlıkları, güçlükleri içerisinde barındırmasıdır. dolayısıyla bu edebiyat -gelişimi açısından da bakıldığında- siyasidir; aynı zamanda yersiz yurtsuz bir edebiyattır. bu edebiyatın dili de tamamiyle farklıdır; genelde olaylar dar mekanda geçer, fakat anlatılanların derinliği çok fazladır ve anlatılanlar evrenseldir.

    bu edebiyatın en önemli temsilcileri samuel beckett ve franz kafka'dır.
  • "kişiler bazında mikrokozmosa odaklanan dair edebiyat" biçiminde bükülmüş bir hale sokulmaya başlanmış kavram. öyle ki dostoyevski minör edebiyatçı sayılıyor.
  • bir minör rapçi/trapper örneği olarak ben fero. (bkz: #87477458)
  • franz kafka (3 temmuz 1883 - 3 haziran 1924) praglı, almanca yazan büyük çek yazarı. edebiyatın minör tanrılarından biri, kendi öyle tanımlamazdı, seveni sevmeden edemez, yadırgayanı dışlamaktan geri durmaz. (bkz: franz kafka/@ibisile)

    (bkz: minima moralia)
    (bkz: edebiyat/@ibisile)
    (bkz: gilles deleuze), felix guattari
    (bkz: samuel beckett)
  • temel özelliği dilin yersizlik yurtsuzluk hissini vermesi ve anlatılanların politik/kolektif bir değere işaret etmesidir. türkçede * ve * örnek olarak sayılabilir.
hesabın var mı? giriş yap