372 entry daha
  • bir minör rapçi/trapper örneği olarak ben fero.

    son zamanlarda türkçe rap üzerine artan entari sayısı oldukça umut verici.
    tartışma kıvamında olmasa da en azından ilginin varlığı bir dinamizm olduğunu gösteriyor. delirin yo!
    çoğalan sesler ve farklı alt türlerde örnekler sayı olarak artıyor. bu kadar çok farklı tarzdan daha ilginci, tartışmalar ve eleştirilerin çıkış noktası.

    fakat ne yazık ki, bu tartışmalar belirli bir eksene oturmuyor.
    bir yanda gelenekselciler diye andlandırdığım - türkçe rap'e katkıları inkar edilemez olanları referans alıp karşılaştırma yapanlar var. ekşi'deki en kalın damar bu görünüyor.
    ekşi'yi kendi içinde referans alırsak - ortaya çıkan sonuç: ben fero başlığında tüm zamanların ilk şükela'sı (bkz: yeni türkü'den ben fero'ya gelen türk müziği).
    burada bir direnç var. şükelaların söylediği şey - bu adamın/ben fero'nun müzik yapmadığı yönünde. bu ağır bir iddia. başka bir pencereden bakalım bir de. neyi nasıl söylüyor ben fero?

    önce bir kavram sokayım araya ki, iyice şirazeler kaysın. geleneksel/statükocu bakışı kırmanın yolu dili kırmaktır. kafayı kırmak gibi.
    edebiyatta minör edebiyat diye bir kavram var. ekşicilerin yorumladığı şekliyle şudur: (bkz: minör edebiyat).
    azınlık, major dil, yersiz yurtsuzluuk vb. bir sürü anahtar çıkartırsınız bu kavramdan, türlü kapıları açabilirsiniz.
    ama en güzel örnek rimbaud'nun bir sözüdür - ırkların en zencisi olmak. hey ulu tengri, dil, şairlik, beyin nöronları ışıması. resmen nur inmiş de söylemiş bu sözleri rimbaud!
    sonra guattari-deleuze yapışık ikizlerinin sözleri . kanonu bozmak, altını oymak. fight club'ın sonunda binalar çöker ya, bu ulu çöküşler ne hayaller verir insana, sen söyle nietzsche abim?

    iyice kavramların içinde boğulmadan. mahallemiz'deki esmer'lerle başlayalım. (bkz: mahallemiz esmer).
    bu aslında ben fero'nun ben geldim ve selamlama parçası. tek başına bir ses yoktur bu parçada. bir grubun, bir mahallesin temsilcisi gibi konuşur anlatıcı.
    buradayız, biz de varız parçasıdır. esmerlik-nigga arasında gidip gelen bir ses var bu parçada. tam ne olduğunu bağıramayan ama öyle ya da böyle yeraltından geliyoruz, gibi çoğul bir ses.
    bir yanda sentetik fizikler, altın dişler, remy martin, mtv. yeşilin beş para etmemesi de, tam bir nigga tavrıdır. bir yanda marka/model, şekil şükül, tam bir nigga tavrı. tavırlar yerinde
    fakat bu parçada esmerlik var. zencilik değil. o yüzden ses biraz kısık. sonraki parçalarda bu sesin yükseldiğini göreceğiz.

    burada geleneksel olana bir ilk eleştiri kendini gösteriyor. barfiksin sike çekilmesi ve anane meselesi. ananem gelenektir. klasiği, eskiyi alıp kendi sesinin içine ve tarzının içine çekiyor.
    sözleri tersine çevirip gelenekseli yeniliyor. böylece yerle bir edilen bir gelenekselcilik var. rapper'lara selam çaktığı yer- hıdıdı hıdıdı stili. nasıl böyle iyi mi? arkayı beşleyelim, kocaman laflarla rap/trap atmak yok öyle. ben fero'ya yer açacaksınız çağrısıdır, sesidir bu parça.

    dünyadaki örnekleriyle karşılaştıp taklitçilik diyenler vs. var ama taklit en büyük yaratıcılıktır şimdi. bunu ne zaman ve nasıl yaptığı daha önemli. ben fero, beyazların en zencisi olmak istiyor.
    hem de bambaşka bir coğrafyadan, izmir'den çıkıyor. süt gibi bembeyaz bedeniyle esmerim ben demenin cılız sesi bu parça. ne zaman yaptığı, zamanlaması da güzel bir çatlak yaratıyor coğrafyada.
    bu çatlak, insanların etnik kökenlerle çarpıştığı bir anda, pat çat küt! sızıyor içeri. sonraki parçalarda bu çatlak ve yarık daha belirginleşiyor.

    mahallemiz esmer'e karşı sesler yükselmeye başlayınca- kimlerdensin? güzellemesiyle yapıştırmaya geliyor ben fero.

    herkes mersin, hep tersin ben hep tersin
    kimlerdensin? herkes der kimlerdensin?

    artık referansları daha açık, bir özgüven gelmiş ve mahallemiz esmer'le gelen tepkilere karşılık olarak
    hızlıca hazırlanmış. herkes der kimlerdensin'e karşılık referanslarını sayıyor: migos, huncho, more hoes (jay z). yapılmış olana karşı hep tersin ben, deme cesaretine kavuşmuş artık ve
    piyasanın şaşkınlığının farkında:

    ben bi' çıkardım sen şok
    ritim akıyor de' mi lan çok.

    bence bu çalışmanın en güzel yeri nigga tavrıdır. mahallemiz esmer'deki bu ses ve tavır biraz daha belirginleşerek öne çıkıyor, tonu kuvvetleniyor. kimliği öne çıkaran nigga,
    zenci sesleri de iyice artıyor. bu kimlikteki anahtar nokta- bir araya getiren, dayanışma sesi. kendini nigga hisseden herkese açık (günümüzün yeni kimliği, başka bir yazının konusu):

    farkmaz sen hedefimsin (farketmez)
    tesbih, küpe, ya da piercing (skrr

    ve devamında:

    bi' sesini kes dangoz
    düşmüşe ver sandoz
    bize farketmez her doz
    çığır bi' türkü derdo

    3-2-1'le artık bütünlüğe doğru giden bir çıkış var. sesi biraz daha açıyoruz. kendini tanımla evresinden sonra artık, rap türünün sularına giriyor ben fero. rap türünün kabul görmüş kurallarının altını
    oymaya başlıyor. rap'in merkezine doğru füzeleri ateşliyor. kısaca - 3 2 1, bitir işi! ve sağlam vurmaya başlıyor. güzel liriklere, soundlara, falan giydir, öyle fil dişi kulelerden seslenmek yok artık.
    ben fero inmiş sahalara ve büyük seslere, büyük büyük anlatanlara, çok büyük söylemlere karşı hıdıdı hıdıdı gidiyor, altını oyuyor. büyük felsefelere gerek olmayan fifa, pes sarmalında sesini
    buluyor oradan konuşuyor. ama yine merkezine koyduğu müziğin kendisi değil, asıl olan tavırdır diyerek rap'i yeniden hatırlatıyor:

    kimseye his yok körü körüne (yok)
    hakedene respect, gidek ölüme (git)
    gidek ölüme hadi gidek ölüme (woah)

    durmadan üzerinde durduğu ve 3 2 1'le start verdiği karakterdir:

    önce karakter nigga siktir et hip-hop'ı (aha)
    bi' takımım yok homie, kardeşimiz çok (çok)
    protein dışında da açlığımız yok (yok)

    rap'in kendi içindeki atışmalarına gönderme yaparak da kendi tavrını ortaya koyuyor:

    onla bunla yarış yapıp olamazsın bok (bok)
    sana maraton nigga benim için jog (jog)

    her parçasında özellikle üzerinde durduğu tavır burda da var. kendini zenci gibi tanımlamaktan asla vazgeçmiyor ben fero. bu da duruşunun en sağlam yeri - çünkü büyük bir ses ve tavır taşıyor içinde.
    büyük kimlikleri yerle bir ediyor. etnisite çukuruna saplanmıyor. fakirlik edebiyatına bulaşmıyor. politik göndermelere girmeden en politik olanı yapıyor.

    minör'ün hakkını veren bir ses ben fero. yeni albümünde nereye doğru yol aldığına ayrıca detaylı bakmak gerekiyor. ama ilk 3 çıkış parçası - duruş itibariyle çok iyi konumlanmış durumda. altını oyduğu bir gelenek var büyük anlatı var. bunun yanında çok iyi konumlandırdığı bir kimlik meselesi var. ve bu kimlik birbirine tamamen zıt kutuplarla inşa ediliyor.
    bu günün çok güzel bir tespitidir ben fero.

    delirin yo!
    boşver dildo, var babafingo! (bu tavır yeni bir yazıyı hakediyor.)
1405 entry daha
hesabın var mı? giriş yap