• universitedeyken calculus hocamizin her 2 cumlesinden birinde olan sozcuk. diger cumlede de zaten ilgili ornekleri siraliyordu.
    soyle ki:
    any company registered before 31st dec 2007 shall take the up coming annual examination co-hosted by seven different governing bodies, namely foreign economic commission, economic commission, finance bureau, administrative bureau for foreign currency, taxation bureau, statistics bureau and administrative bureau for industry & commerce, the examination checks and renews all your business licenses.
  • ingilizce : şöyle ki , yani , isim vermek gerekirse anlamında ki kelime.

    örnek verelim : only one student passed the driving exam, namely michael.`:sürücü sınavını sadece bir kişi geçti, isim vermek gerekirse michael` .
  • bir zarf. anglophonelar essay yazarken topic sentence'ı detaylandırmak için kullanırlar bunu. name kelimesinin ingilizcede hem bir noun hem de bir verb olduğunu hatırlarsak o zaman "namely" zarfı şöyle bir anlam kazanıyor: "there is one person who remain till this time" diye bir cümle kuruyor. dedi ki "sadece bir kişi var şu ana kadar kalan". e şimdi belirtisiz nesne ile bahsettiği o "bir kişi" artık belirtili olmalı, burada da "name" fiili devreye giriyor: "o bir kişi de ali'dir" diyor. "there is only one person who remain till this time, namely ali". yani "namely" kelimesinin zarf olduğunu bilince önceki cümledeki yüklemi bildiğini tahmin etmek de kolaylaşıyor.

    türk diline tercüme etmeye çalışırsak, namely bence "sayıp dökme" olarak adlandırılan yazın türleri tekniğinin habercisidir diyebiliriz. mesela: "istanbul'un 7 tepesi vardır. bunlar: ... ... ..." diye lafa girdik, bu "7 tepesi vardır" lafından sonra namely kullanılması gerek
hesabın var mı? giriş yap