• hastanın yatarak cagrisimlarini anlattığı divan
  • oturur psikanalizden konuşuruz sonra, psikanalizden biraz dalga geçme fırsatı bulurum. sevdiğimle dalga geçmezsem şefkatimi pek sıraya sokamam. alaycı konuşmama fırsat tanıyana sanki hem şefkat hem minnet duyuyorum. sululuk her şeyi ciddiye aldığım halde/için sessiz bir zorunluluk benim için. çok uslu olduğu halde ders kaynatmak zorunda olan öğrenci gibiyim. psikanaliz divanından geçmediğim için hem seviyor hem kıskanıyorum.

    "ünlü muayene divanını, freud'a, 1890 yılında hastası madam benvenisti armağan etmiştir. (...) psikanalizle insan soyuna bir suikast yaptığını söylemiştir. tedaviyi bir eğitim olarak kabul etmiştir, insanları uyku/hipnoz altında konuşturmanın ahlak/moral dışı olduğunu; hipnozla iyileştirmenin bilimsel bir tavır olmadığını düşünmüş, bunun yerine sokratik tartışma yöntemini benimsemiş, insanın "bilinçdışının bildiği fakat kendi resmi bilincinin bilmediği ve ayrıca bilmediğini de bilmediği bilgileri ona anımsatan" diyalog/serbest çağrışım yolunu seçmiştir." serol teber - bilimsel bir peri masalı

    (bkz: aşk koltuğu)
    (bkz: psikanaliz/@ibisile), divan/@ibisile
  • analitik divan, hastaların çocukça libido regresyonlarını şımartmak için huzur içinde uzanmaları için yapılmaz. analitik divan, uyumak ve hayal kurmak için bir yatak değil, yaşam anlatılarının yeniden canlandırılmasıyla uyanma yeridir.
    antonio quinet şöyle örnekler; ''farsça “divan” veya “divan (couch)” kelimesi etkili bir şekilde söylem ve konuşma yerini belirtir: padişah meclisinin, osmanlı imparatorluğu hakkında çalışmaları konuşmak için toplandığı yastık ve minderlerle döşenmiş bir oda.
    ayrıca “divan” nın anlamını bir fiil olarak hatırlamalıyız: bu nedenle, analitik ve etik divan, öznenin sualtında, dil nehrine batmış tüm bilinçdışı varlıkları uyandırmak için uzandığı "bulanık sular üzerinde bir köprü gibidir".

    freud’un divanı kullanım sebebinin aslında bir psikanaliz aracı olması değil. o dönem ruh bilimlerinin önde gelen uygulamalarından biri hipnoz. hastanın uzanması tercih ediliyor. 20. yüzyılın başlarında, freud hipnoz tekniğinden konuşma terapisine geçiyor.

    bu geçiş sürecinde terapide divan kullanımı devam ediyor.freud’un divan tercihini, günde dokuz saat boyunca hastalarla yüz yüze diyalogta olmayı yorucu bulmasından kaynaklandığı düşünülüyor.
    freud ile beraber diğer terapistler de divan kullanmaya başlıyor. ardından divan bir terapi sembolüne dönüşüyor.

    kaynak batuhan demir
    meral akçay
  • tercih etmediğim psikanaliz unsurudur.
    çünkü bu sistemde psikanalist, danışanın göremeyeceği şekilde konumlanır.
    e göremezsem beni dinliyor mu dinlemiyor mu nasıl anlayacağım?
    hem,
    -bazen komik bir şeyler anlattığımda psikanalistin gülmemek için kendini zor tuttuğunu görmekten zevk alıyorum.
    -bazen gözlerinden anlaşıldığımı görme ihtiyacı duyuyorum.
    -bazen başıyla onaylaması şefkatine ihtiyaç duyuyorum.
    -bazen tüm yaşadıklarıma duygularıma birinin tanık oluşunu gözlerimle görmek istiyorum.
    -bazen abuk subuk rüyaları benimle birlikte yorumlarken yüzündeki o ciddiyeti görmeyi seviyorum.
    liste uzar gider.

    psikanalizin peygamberi freud belki de danışan sayısı fazlaydı yoruluyordu göz temasından falan bilemiyorum divan çıkardı ama neyse ki benimki henüz divan kullanmıyor.
hesabın var mı? giriş yap