• kendisi madeline miller romanı circe'yi * o kadar güzel şekilde türkçeye kazandırmıştı ki, bir solukta okurken evde bir kadın, bir erkek, ikimiz de kendimizi kirke gibi hissetmiştik.

    pat barker'ın kızların suskunluğu * adlı romanını da bir solukta okur, yine bir kadının, bir trajediyi içtenlikle su gibi aktardığı bir anlatıdan epey keyif alırken çevirmenin yine kendisi olduğunu gördüm. circe'nin yazarının bir diğer kitabı olan the song of achilles'i de * kendisinin çevirdiğini fark edince resmen sabah sabah bana bilgisayarı açtırıp kitap siparişi verdirdi. üç kitap, tek anlatıymış gibi okunabiliyor zira bu durumda. böyle güzel okuma serüvenlerinde genelde çevirmenlere gereken ilgi gösterilmez, yeterli takdiri almazlar ya, ben kendisine, kendi adıma bolca teşekkür ediyorum.

    ayrıca ithaki yayınları da kendisiyle çalıştığı için çok şanslı bence, normalde ithaki'nin çevirileri aceleye geldiği için epey yakınırız, ilk baskıları satın almaktan kaçınırız; kızların suskunluğu'nun ilk baskısı da, ben kirke'nin ilk baskısı da çeviri açısından cam gibi berraktı, ellerine sağlık.
  • 2020'li yılların en iyi, en üretken çevirmenlerinden. bu kadar çok çeviriye nasıl yetişiyor anlam veremiyorum. bir bakıyorsun bir gün can'da, bir gün livera, bir gün kafka...
  • kendisi umarım burayı okuyordur çünkü övgüleri fazlasıyla hak ediyor. üstte (bkz: sweet leaf) bir yazarımız o kadar güzel ifade etmiş ki; bazı şeyleri tekrar etmeye gerek duymuyorum. ben kirke ve akhilleus'un şarkısı'nı arka arkaya, bir solukta bitirdim ve kendisine hayran kaldım.
    böylesine iyi bir çeviri, bir kitabı işte böyle,
    yüreğe daha da yaklaştırıyordu bunu anladım.
  • .ben kirke çevirisini okudugumda, kitabın özne yüklem bütünlüğü olmayan veya virgül yokluğu yüzünden anlaşılamayan cümlelerle dolu olduğunu farkettim.

    örnek bir cümle :
    “telegonos’u koruyan büyülerin yarım ay döngüsü daha yenilenmesine gerek yoktu, ...”
    ne demek istediğini ancak ingilizcesini okuyunca anlayabildim.

    “the spells that protected telegonus did not need to be renewed for another half a moon”

    “daha”, “henüz” anlamında değil, “boyunca” anlamındaymış. yani

    “telegonos’u koruyan büyülerin bir yarım ay döngüsü daha yenilenmesine gerek yoktu, ...”

    olmalıymış.

    bunun gibi anlaşılmaz başka cümleler de vardı. akhillius'un şarkısını da okuyacaktim ama korkarım önceki kitabinda bu tür hatalar daha fazla olacağından vazgeçtim.

    edit: böyle düşünen tek ben değilmişim (bkz: #148439259)
hesabın var mı? giriş yap