• seri dalgalanarak çoşan.
  • farsca'dan gelen bir kelime. farsca ser kafa/bas, hos da bildigimiz hos olunca, bana da siz kutsal bilgi avcilarini su basliklara yonlendirmek duser:
    (bkz: sarhos)
    (bkz: kafanin iyi olmasi)
    (bkz: kafasi iyi olmak)
    (bkz: kafasi guzel olmak)
  • pek bilinmeyen, ama nefis bir fikret kızılok şarkısı. nasıl olup da fikret kızılok hitleri arasında sayılmadığına hayret ettiğim güzellik. işin ilginç tarafı rh + publishing sample cd'sine eklemeseydi benim de haberim olmayacaktı. geçtiğimiz şubat ayında tanıştım; o vakit bu vakit dönüyor kafamın içinde; bazen çok eğlenirken bile dilimin ucuna gelip hüzünlere gark ediyor; kurtulamıyorum. güzelim fikret kızılok şarkısını reklam müziği seçmem için gönderilen cd'de keşfetmiş olmam da ayrı bir skandal tabii.

    "akşam olur meyhaneye giderim
    yine seni ararım, yine seni sorarım
    bildiğim aynı köşe aynı yer aynı masa

    yokluğun yudum yudum
    sensiz kaldığım
    aynı ser aynı serhoş
    yaşanan her şey bomboş
    geriye senden kalan
    bir büyük yalan

    kimse bilmez ben kalbimi bilirim
    onu bende ararım onu bana sorarım
    bildiğim aynı uyku
    bir şüphe bir de korku
    yalnızlık adım adım
    gölgesinden bıktığım

    aynı ser aynı serhoş
    yaşanan her şey bomboş
    geriye bizden kalan
    bir büyük yalan

    şimdi hayal-i cihan değermiş
    insan sevince nasıl severmiş
    yılların ardından bakınca
    nasıl olur da ağlarmış

    şimdi hayal-i cihan değermiş
    insan sevince nasıl severmiş
    bir hayal gibi, bir ruya gibi, bir serap gibi
    gelip geçermiş"
  • sarhos olmus serhat isimli kisiye hitap bicimi.
  • kırk yılda bir içip, kırk yılda bir dizginleri alkolün eline bırakan insanın halidir bu.
    sarhoş değil, serhoş olur o kişi. üç dünyalığından ikisini dünyaya bırakandır, hayata.
    gerçekte ne halt ettiğinin ve neyi nereye gömdüğünün sırrına bu anda erendir.
    elleri dudakları uyuşan, kendi yarattığı bir sürü şeye aynada arkasından bakandır.
    hayatınca sevdiği herşeyin ayırdına iki yudum içkinin ardından varan/bakan, hatta bakmaya cesaret edemeyip saklı saklı gözetleyen. korkar mı bir insan tutkuyla sevdiği birşeyden, delirtmesinden endişe ederek?
    tanrı` :varsa` tutkuya esir insanları, heyecanla hayatta kalan insanları korusun. çok zor çooooooook.
  • başı bir hoş olmuş, hoş olmuşların başı gibisinden bir mana içeren sarhoşluk biçimi. kesin farsçadır.

    (bkz: ser)
  • müzeyyen'in dilinden yenilesi.
  • az bilinen, karacaoğlan'ın şiirinden derlenmiş, aynur haşhaş'ın seslendirdiği türkü.

    bir güzel götürdü beni bahçeye, beni bahçeye
    girdim o bahçenin gülleri sarhoş, gülleri sarhoş
    yağmurlar yağar da rüzgarlar eser,rüzgarlar eser
    eğilmiş selvinin dalları sarhoş, dalları sarhoş, dalları sarhoş
    gül yarim oturmuş zerbap üstüne, zerbap üstüne
    hiç bakmıyor yarenine dostuna, canım dostuna
    yaz gelende çayır çimen üstüne, çimen üstüne
    yar türkü söylüyor dilleri sarhoş, dilleri sarhoş, dilleri sarhoş
    karacoğlan erdik bahara yaza, bahara yaza
    öyle bir yar sevdim tazeden taze, tazeden taze
    bir elinde bade birinde meze, birinde meze
    yar bade doldurur elleri sarhoş, elleri sarhoş, elleri sarhoş

    https://www.youtube.com/watch?v=zqbryk5zm3k
  • küçüklüğümden beri annemin can dostu, kapı komşusu, komşudan öte bir teyzem var ilk dışarı takılmaya başladığım zamanlardan itibaren anam babam beklemezken balkonuna tüner,ben sokağa girip göz göze geldiğimiz anda omzundaki yeleği bi büzer " a bu serfoş " derdi.

    evlendim, eşimle dışarda takılıp bi annemlere uğrasak hemen gelir pıtır pıtır "bakiim.. a yok serfoş değil, büyüdü be benim kızım! " der sarılır minnoş. gece gece onu anımsattı başlık, gülümsetti be sagolasın 'serfoş '!
  • zerhoşun mektubu okunmaz.

    (bkz: sarhoş/@ibisile), sarfoş, zerhoş
hesabın var mı? giriş yap