silenos

• satyrlerin ihtiyarlayınca aldıkları isim.dionysosun dostları..hatta kral midasın tuttuğu herşeyin altın olması, bir silenosu çok iyi ağırladığı için dionysosun ona "dile benden ne dilersen" demesiyle gerçekleşmiş..
  ayrıca (bkz: frigyalı silenos)
  (bkz: dionysos)
  (bkz: silenoz) ve (bkz: silenius)^*
• bir efsaneye gore silenos bir gun yakalanir ve kral midasin huzuruna cikarilir.kral, silenos'a: "insan icin en iyi sey nedir?" diye sormus, o da: " dogmamak!" cevabini vermis. "ikinci iyi sey?" sorusunu da, "mumkunse mertebe cabuk olmek!" diye cevaplandirmis.
• eşeği, müziği, şarabı, öğle uykusunu severler. başka bir deyişle hayvanları, sanatı, güzeli, esenliği sever silenosgiller; müslüman değillerdir.
• kral midas ile konuşmasında şu sözleri sarf etmiştir.
  
  “insan için en iyisi hiç doğmamış olmaktır. ikinci en iyi şey ise hemen ölmek.”
• konya sille'nin isminin geldiği ileri sürülen kaynaklardan biri. zaten ora kafelerinden biri hemen silenos adını koymuş.
  
  (bkz: perdikkas)
  (bkz: silen/@ibisile)
• göbekli, kel bir ihtiyardır ve ekseriyetle sarhoştur. bu yüzden, satyrlerin yardımıyla yürür, bazen de bir eşeğin üzerinden ikide bir düşer. hayvan kulakları ve kuyruğu vardır. başlangıçta frigyalı bir su tanrısı olduğu bile düşünülmüştür.
  
  orpheus tarikatı mensupları, anadolu kaynaklı bu ilkel görüşü geliştirmişler ve silenos'u, geleceği bilme yetisine sahip , çok bilgili, bilge bir ihtiyar olarak düşünmüşlerdir. bu yetenekleri nedeniyle , şarap tanrısı dionysos'un eğiticiliğini yapmıştır.
  
  silenus'un, sonradan sayısız silenoslar'a bölündüğü bilinir. (bkz: silenler)
  bunların da görünüşleri silenlor gibidir. kimi ilkel müzik aletlerinin bulucusudurlar.
  çoğu, gerek edebiyatta, gerekse sanatta satyrlerle karıştırılmışlardır.
  
  heykelcilikte ise iki ayrı silenos tipiyle karşılaşılır. birisi, kucağında kimi zaman bebek dionysos'u taşıyan eğitici silenos, ötekisi de sarmaşık ve asma yaprağından bir taç giyen sarhoş silenos'tur.
• '' kral midas bir gün dionysos’un bilge satirlerinden silenos’u ormanda yakalar.
  evrenin bilgisine sahip olduğunu düşündüğü silenos’tan paha biçilmez bir bilgi alma peşinde olan midas, ona insan için en iyi şeyin ne olduğunu sorar. silenos bir kahkaha patlatır ve ardından şöyle cevap verir:
  'insan için en iyisi hiç doğmamış olmak. ikinci en iyi şey ise hemen ölmek!'
  
  bunun üzerine midas derin bir sessizliğe bürünür. midas’ın derinlere dalışından yararlanan silenos onun elinden kurtularak kaçar. hikâyedeki midas, basit bir biçimde insanı temsil etmektedir; midas’ın suskunluğu insanın ölüm karşısındaki çaresizliğini ifade eder. hikâye büyük bir paradoksu işaret etmesi bakımdan ve hatta doğrudan doğruya insanın varoluş problemine gönderme yaptığı için, trajiktir. midas, 'trajik bilgi' ile karşı karşıya kalır. kendisiyle dışsal bir bağlantısı olduğunu düşündüğü bir bilginin sahibi olmayı, dolayısıyla daha fazla varolmayı düşünürken, aradığı cevabın bizatihi kendisinde olduğunu, içkin bir problem halinde orada, kendisinde durduğunu görür. cevap, bir cevap olmasına cevaptır; ancak yine de hiçbir şey söylemez, ne bir bilgi verir ne de bir kapı açar. yalnızca derin bir yarık, dipsiz bir uçurum oluşur midas’ın önünde. (yunanlıların mitolojiyi kaos’tan başlatmaları tesadüf değil. kaos, grekçede ‘derin yarık, uçurum’ anlamına gelmektedir) ''
  
  kaynak: @wa
• mitolojide, frigya'da kaynak ve nehir cini. at kuyruğu, toynağı ve kulaklarıyla temsil edilir. suların sembolüdür. pan veya hermes'in oğlu olduğu söylenirdi. beilgelik yeteneğine sahipti ama bunu saklardı. dionysos'un sütbabası ve salyros'ların babası sayıldı. halk inançlarına göre iri yapılı, yassı burunlu, her zaman sarhoş, çok zaman eşek üstünde gezen bir ihtiyardı. genel olarak ihtiyarlamış satyros'lara da silenos adı veriliyordu.
• kral midas ile arasında geçen 'insan için en iyi şey hiç doğmamış olmaktır; bir kere doğduysan da bir an önce ölmektir' şeklindeki muhavere^* antik yunan dünyasının genel bir karakteristiğidir, diyelim.