*

8 entry daha
  • cyrano de bergerac filmine takma burunla giden insanlar da bu sınıflandırmaya dahildir. sinemanın ömrü uzattığına inanırlar. hayatın verdiği onca sıkıntı arasında yine bu hayattan bir parça olan sinemaya nefes almak için giderler. perdeyi gördüklerinde gözlerindeki perdeyi kaldırır bu insanlar. kulaklarını açar, kalbini rahat bırakır. belki de her şeyden önemlisi bir süreliğine de olsa eski sevgili ya da yarın kaygısı gibi her daim acıtan hançerleri göğüslerini kanatmadan çıkarma fırsatı bulurlar.

    kavun ve karpuz kabuklarının sadece eşekler için olmadığını bilirler. üzüm yerken bağcıyı dövmek yerine şarap içtiğini düşleyip sarhoş da olabilir bu insanlar. gökyüzü yıldızlarla dolu iken gökyüzüne bakıp o karanlıkların içinde bir yerlerde alienların yaktığı canlar için yas tutanları vardır. kaptanın seyir defteri onları da yazar. onlar bunu bilir kimse bilmese bile.

    üç günlük dünyayı dört güne çıkarabilmek için ah güzel istanbul deyip sadri alışık ile seyah beyaz bir karede donmak sadece bu insanların aklına gelir. sadece bu insanlar muhsin bey'i anlayabilir. bu insanların hiç çiğ köfteyi sevmeyenleri bile verdikleri paraya acımadan züğürt ağa'nın çiğ köftesinden yiyebilir.

    sinemaya kostüm giyip giden insan hayatın zehrinden korunmak için zırh giydiğini bilen insandır. sinemaya aşkla giden insan bakkala gittiğinde, otobüse bindiğinde bunu unutmayan insandır velhasıl gülümseyen insandır.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap