• tanım : madem abd her seferinde olmayan , ispatlanamayan sahtekarlık ve yalanla dolu iftiralarla türkiye karşıtı şantaj yapmaya çalışıyor. türkiye'nin ona yaptıklarının hesabını sorması gerekiyor. zira bir ülkeden başladımı diğerlerine de yayılır. o yüzden meclis tarafından derhal yapılması gerekendir.
    hani bu soykırım yalancıları 1915 den öncekilere bakmıyorlar ya peki es geçelim yine milyonların hayatına mal olan katliamları şimdilik ve 2. dünya savaşından itibaren günümüze kadar yaptıklarına bakalım :

    kaynak
    kızılderili ve afrikalıların 19. yüzyıla kadar soykırıma tabi tutulmasından bugüne, kan ve vahşet imparatorluğunun temelde hiç değişmediğini aksine söylemler, yöntemler ve politikalar bakımından daha da ustalaştığını anlamak mümkündür. abd, kendi hakimiyetini ve dış politikasını tamamen yalan ve aldatıcı politikalarının arkasına saklayarak yapmaktadır. bunun için amerikan demokrasisi adı altında kullandıkları “insan hakları”, “özgürlük” ve “adalet” gibi kavramlarla kendilerini bütün dünyaya şirin göstermeye çalışmaktadırlar.

    dünyadaki tüm darbelerin arkasında abd vardır. latin amerikalılar şöyle der : “amerika kıtasında sadece abd‘de darbe olmaz; çünkü sadece orada abd büyükelçiliği yoktur.”

    bu maskeler altında amerikayı daha yakından tanımak üzere amerika’nın son yüz yıl içerisinde gerçekleştirdiği işgalleri, saldırıları ve savaşları incelemek yeterli olacaktır.

    tarihi yüz karası kan, zulüm ve katliamlarla dolu olan abd, başta vietnam, japonya ve kore olmak üzere, tarihi sırasıyla küba, panama, guetemela, nikaragua, meksika, filipinler, afganistan, ırak, iran ve suriye’de yüz binlerce sivili öldürüp, dünya tarihinin en büyük vahşet ve katliamlarına imza atmıştır.

    1898 yılında meksika’yı işgal etti, aynı yıl küba’ya girdi.

    1921 yılında nikaragua’yi işgal etti, sandino ve 300 kişiyi katletti.

    1945 hiroşima ve nagasakiye atom bombası atılması

    abd, 1945 yılında japonya’ya iki atom bombası atarak yüz binlerce masum sivili öldürüp dünya tarihinin en büyük vahşetini dönemin abd başkanı harry truman’ın “tarihin en büyük olayı” olayı diye yorumladığı katliamı yaparak gerçekleştirmiştir. abd’nin 6 ağustos 1945 tarihinde hiroşima’ya attığı atom bombası ile 140 binden fazla kişinin ölümüne yol açan abd, hiroşima’dan üç gün sonra 9 ağustos 1945’te de nagazaki’ye 2.ci atom bombasını da atarak 80 bin kişinin sonradan ölenlerle birlikte toplamda 350 bin kişinin ölmesine ve binlerce insanın da sakat kalmasına neden olmuştur.

    dresten katliamı

    ıı.ci dünya savaşından sonra amerikalılar ve ingilizler almanların savaşı kaybetmelerinin ardından, dresden kentine sığınan alman göçmenlerin üzerine 3 gün süreyle havadan bomba yağdırdı. saldırılarda çocuk ve kadınların oluşturduğu 200 bin kişi öldü.

    1950-1953 kore savaşı

    1950 yılında, 3500 güney koreli siyasi mahkumun, ‘kuzey saflarına katılabilirler şüphesiyle’, topluca öldürülmesi olayının; amerika’lıların kışkırttığı ve göz yumduğu bilinen bir gerçekti. 1950-1953 yılları arasında amerikan savaş uçakları tarafından üç yıl boyunca havadan bombalanan kuzey kore’de solcular ve sovyet müttefiki iktidarın birleşmesini engellemek için 4 milyon’a yakın insan öldürülmüştür.

    1950 guatemela işgali

    milliyetçilik programı izleyen arbenz, guatemala başkanı seçildi. arbenz, o zamanki amerikan dışişleri bakanı john foster dulles ve kardeşi cıa başkanı allen dulles’ın büyük miktarda kişisel yatırım yapmış oldukları united fruit company şirketini millileştirmişti. bunun üzerine cıa, nikaragua diktatörü somoza’nın desteği ile arbenz’i devirtti. yerine guatemala silahlı kuvvetler başkanı castillo armas’ı geçirdi. bu darbe sırasında 200 bin sivil guatemalalı öldürüldü.

    1953 iran darbesi

    abd, 1953 yılında moskova yanlısı iran başbakanı musaddık’ı darbeyle devirdi.
    yerine şah rıza pehlevi’yi getirdi. böylece şah, abd’yi de arkasına alarak, iran’ın tek yetkilisi oldu. 1 yıl sonra iran topraklarındaki petroller için ingiliz, fransız ve amerikan şirketleriyle anlaşma yaparak abd’ye borcunu ödedi. iran diktatörü şah pehlevi tarafından, abd’nin ekonomik, siyasi ve askeri desteğiyle on binlerce iranlı infaz edildi.

    1955 endonezya, laos, kamboçya

    1955 yılında endonezya, laos, kamboçya’da çok sayıda cıa operasyonu düzenlendi.

    1950-59 küba katliamı

    küba’da 60.000 kişi abd destekli batista birliklerince katledildi.

    1960 kongo katliamı

    1960 yılında cıa, kongo’nun ilk bağımsız devlet başkanı olan, solcu ve sömürge karşıtı lider patrice lumumba’yı öldürdü. abd bunun ardından, yüz binlerce kişiyi öldüren gaddar kongo diktatörü joseph mobuto’yu destekledi. abd o günden bu yana, kaynak zengini bu ülkede meydana gelen 3 milyon ölümden önemli ölçüde sorumludur. kendi ülkesinde ve kongo’da öldürdüğü insan sayısı on binlere varan ruanda diktatörü paul kagame’yi desteklemekte ve korumaktadır.

    soğuk savaş dönemi boyunca güney afrika’daki abd destekli apartheid rejiminin ellerinde on binlerce siyah afrikalı can verdi.

    1961-1962 küba darbesi

    cıa’in küba’da fidel castro’yu devirmek için planladığı domuzlar körfezi operasyonunda 294 kişi öldü.

    1965-1966 endonezya katliamı

    1965 ve 1966 yıllarında amerika birleşik devletleri, endonezya’daki demokratik yoldan seçilmiş solcu hükümetin devrilmesini tertip etmek için britanya ve avustralya’yla birlikte çalıştı ve bu darbeyi 500 bin ila 1 milyon arası endonezyalı köylü, işçi, aydın ve aktivistin ölümü izledi. darbeci general suharto, bunu izleyen otuz yıllık otoriter yönetimi boyunca abd’den büyük çaplı askeri ve ekonomik yardım aldı. 1975’te suharto, washington’daki destekçilerinden, doğu timor’u işgal etmek için onay aldı. endonezya ordusu, amerika birleşik devletleri’nden ve abd uydusu israil’den gelişkin silah sistemleri edinerek yoksul ada ülkesini ilhak etti ve sakinlerinden en az 180 bin kişiyi öldürdü.

    1970-75 kamboçya ve laos katliamı

    1970-75 yılları arasında kamboçya ve laos’ta 1 milyon kişiyi katletti.

    1962-1975 vietnam savaşı

    vietnam katliamı, abd ve müttefikleri tarafından 1962-1975 yılları arasında gerçekleşti. 1963 yılında güney vietnam başkanı diem öldürüldü. abd’nin, vietnam savaşı boyunca 3 milyon vietnamlı sivil hayatını kaybetti. vietnam savaşında amerika’nın sivil halk üzerinde kullandığı zehirli portakal gazının yaptığı soykırım önemlidir.

    1973 şili darbesi

    1973 yılında şili’de amerika cıa destekli bir darbe ile cumhurbaşkanı salvador allende devrildi. şili’deki darbe ile birlikte abd destekli cunta dalgası tüm latin amerika’yı sardı ve küba devriminin etkilerini kıtanın güneyinden silmek için kirli bir savaş başladı. 1990 yılına kadar ülkeyi 17 yıl boyunca demir yumrukla yöneten pinochet döneminde 80 bin insan hapse atıldı, 30 bin insan işkence gördü, yaklaşık 5 bin şili’li sivil hayatını kaybetti.

    1974-1983 arjantin katliamı

    arjantin’de abd tarafından desteklenen ve silahlandırılan rejim ve onun müttefiki ölüm mangaları, 1974-1983 yılları arasında ülkede 30 bin insanı öldürdü.

    1977 el salvador darbesi

    1977 yılında abd, el salvador’daki askeri yönetime destek verdi. 70 bin salvadorlu öldürüldü.

    1980 afganistan desteği

    1980 yılında cıa, afganistan’ı işgal eden sovyet güçlerine karşı savaşmaları için usame bin ladin ve örgütünü eğitti. 3 milyar dolar yardım etti.

    1980-1988 iran– ırak savaşı

    yaklaşık 700 bin insan iran-ırak savaşı sonucunda ölmüştür. abd, fransa, ingiltere ve sscb’nin kışkırttığı ve silah sattığı bu savaşta abd, saddam hüseyin’i destekledi. ırak’a, milyarlarca dolarlık silah desteği verdi. 1994 senato raporuna göre, 1985 – 1989 arası abd, lisanslı biyolojik ve kimyasal silahlarını ırak’a gönderdi. bu silahlar saddam tarafından iran’a ve kürtlere karşı kullanıldı.

    1981-1990 nikaragua iç savaşı

    nikaragua bir orta amerika ülkesidir. ülke 1909 yılında abd tarafından işgal edildi ve 1933 yılına kadar da abd’nin güdümündeki toprak ağaları tarafından yönetildi. abd o yıl ordusunu nikaragua’dan çekti ve iktidarı göstermelik bir jestle anastasio somoza isimli bir başka işbirlikçisine bıraktı. 1981 yılında başkan reagan yönetimi, nikaragua “kontra”larını eğitti. nikaragua amerika birleşik devletleri tarafından desteklenen ve finanse edilen devrim karşıtı kontralar’ın başlattığı bir iç savaş ile 50 bin sivil hayatını kaybetti. dört buçuk milyon nüfuslu ülkede 50 bin kişinin ölmesine neden olan bu iç savaş aynı zamanda sandinista hükümetinin neredeyse bütün kaynaklarını da tüketti.

    1983 lübnan katliamı

    lübnan iç savaşı sırasında1983 yılının eylül ayında lübnan’da 14.000 deniz piyadesi binlerce kişiyi katletti.

    1983 grenada’nın işgali

    ekim 1983’te dönemin abd başkanı ronald reagan, ‘ulusal güvenliği, özgürlüğü koruma ve barışı sağlama’ söylemiyle grenada’ya askeri müdahale yaptı ve burada yüzlerce kişiyi katletti.

    orta amerika’daki abd destekli otoriter rejimler, ronald reagan’ın görevde olduğu iki dönem boyunca 300 binden fazla insanı öldürdü.

    1989 panama’nın işgali

    1989 yılında cıa ajanı ve panama başkanı noriega, amerika’nın emirlerine karşı çıkmaya kalkışınca, ülkesi abd tarafından işgal edildi. noriega tutuklandı. 3 bin panamalı sivil öldürüldü.

    1991 ırak’ın işgali

    1991 yılında sovyetler birliğinin çökmesiyle, abd kendisini yeryüzünün en büyük gücü olarak görmeye başladı. sovyetler yıkıldığından bu yana kendisini süper güç olarak lanse eden abd, müttefikleri ile birlikte bütün dünyaya gerçek terörün ne olduğunu gösterdi. islam ülkelerinin başlarında olan yöneticilerin tamamını kendisine bağladı.

    1991 yılında abd, kuveyt’in işgali üzerine ırak’a girdi. 6 haftada 85 bin ton bomba atıldı. ürdün kızılay’ına göre savaşta 113 bin sivil ıraklı öldü. 1991’den 1998’e kadar ise, kötü beslenme ve hastalık nedeniyle yarısından fazlası çocuk olmak üzere 1 milyonun üzerinden ıraklı hayatını kaybetti. bunun yanısıa abd, saddam paniği yaşayan arap yarımadasına, milyonlarca dolarlık silah ve uçak sattı. 1991 yılında birinci körfez savaşı olarak adlandırılan savaşta ırak’ı işgal ederken çok sayıda katliama da imza attı. bunlardan biri de binlerce sivilin katledildiği ve tarihe “ölüm otoyolu katliamı” olarak geçen saldırı oldu. abd ordusu tarafından çok ağır bir bombardımana tabi tutulan oto yol üzerindeki binlerce araç içindeki insanlarla birlikte yanarak kül oldu.

    1992-1995 bosna hersek katliamı

    amerikan askerleri nato operasyonu çerçevesinde balkanlar’a müdahale etti ve yugoslavya’nın bölünmesinden sonra ortaya çıkan etnik çatışmaların bir parçası oldu. 1992’den 1995’e kadar süren “bosna savaşı” boyunca tarihte eşine ender rastlanan katliamlar yapıldı ve 250.000’in üzerinde müslüman boşnak, sırplar tarafından bm ve tüm dünyanın gözleri önünde öldürüldü.

    1998 sudan saldırısı

    1998 yılında abd, sudan’da bir silah fabrikasını bombaladığını açıkladı. ancak sonra fabrikanın sadece aspirin ürettiği ortaya çıktı.

    2001 afganistan işgali

    cıa tarafından eğitilen, örgütlenen ve beslenen usame bin ladin’in, 11 eylül 2001 tarihinde dünya ticaret merkezi, pentagon ve beyaz saray’ı hedef alan saldırılardan sonra amerika afganistan’ı işgal etti. 2001 yılında el kaide’nin saldırısına karşılık olarak amerika, bu işgal sırasında afganistan’da 150 bin sivilin ölmesine neden oldu.

    2001-2015 abd insansız hava aracı savaşları

    2001’den günümüze “modern zamanların en uç terörist kampanyası” olarak tanımlanmıştır. araştırmacı gazetecilik bürosu’nun bildirdiğine göre, “büro veri toplamaya başladığından beri afganistan, pakistan, somali ve yemen’de abd tarafından en az 3,734 drone (insansız hava aracı saldırısı düzenlendi ve 1,427 sivil dahil en az 10 bin kişi öldürüldü.

    2003 ırak işgali

    2003 yılının mart ayında, abd yanına birleşik krallığın desteğini de alarak ırak’ın bir çok ülkenin güvenliğini tehdit eden kitle imha silahlarına sahip olduğu gerekçesiyle hem ortadoğu petrolünü gasp etmek, hem de islam dünyasının tam kalbinde bir müttefik ve askeri üs daha edinmek amacıyla ırak’a savaş ilan etti. bir milyondan fazla ıraklının katledildiği ve 4.7 milyon ıraklı evini terk etmek zorunda kaldığı bu ikinci körfez savaşı’na abd “ırak’ı özgürleştirme operasyonu” adını verdi. savaş sonrasında da gerekçe gösterilen kitle imha silahlarından hiçbir eser bulunamadı.

    2003 darfur darbesi

    darfur, ırak, suriye ve somali gibi güney, batı ve doğudaki farklı inanç ve etnik gruplar arasında üçe bölünerek işgal edilebilir özelikte bir bölge idi. buradaki serveti yağmalamak üzere bölgeye müdahale eden abd ve müttefikleri ile bu bölgede katliamlar başlatıldı. uluslararası kuruluşlara göre sudanın darfur bölgesinde bugüne kadar 200-300 bin insan hayatını kaybetti. 2003?te başlayan silahlı ayaklanma nedeniyle, 2008 yılına kadar yaklaşık 30 bin kişi katliamdan geçirilmiş; 200 bin kadar insan açlık ve sefalet nedeniyle ölmüştür. yakılıp yıkılan yurtları nedeniyle 2 milyon 700 bin insan tehcir edilip mülteci kamplarında toplanmıştır. birleşmiş milletler (bm) raporlarına göre savaş suçu nedeniyle toplam 300 bin insan ölmüştür.

    2010- 2018 arap baharı

    arap baharı 17 aralık 2010 tunus’ta bir gencin kendini yakmasından sonra başlayarak ardından tüm tunus halkının giriştiği eylemle beraber arap dünyasına gelen bunalım dönemidir. tunus,mısır, libya, suriye, bahreyn, ürdün ve yemen gibi ülkeler arap baharından en çok etkilenen ülkelerdir. tunus’ta çıkan olaylarda yüzlerce sivil öldü. 25 ocak 2011’de mısır’ın en büyük meydanı olan tahrir meydanında arap baharının esintileri yayılmaya başladı. ülkede gitgide büyüyen isyan nedeniyle hüsnü mübarek’in 1981’de başlayan yönetimi 11 şubat 2011 de istifa etmesiyle son buldu. ülkedeki tartışmaların ve protestoların artmasıyla beraber 1 temmuz 2013’te mısır ordusu ülke yönetimine el koydu. 30 haziran 2013 ve 31 aralık 2014 tarihleri arasında 2.600 kişinin darbe sonucu yaşamını yitirdiği belirtildi. mısır’dan sonra libya’da özgürlük sesleri yükselmeye başladı. libya’da daha ağır bilançolara sebep olan protestolar gerçekleşti. günler geçtikçe ölenlerin sayısı artmaya ve dünya kamuoyu buna tepki göstermeye başladı. nato ülkeleri olaylara müdahale etti. libya’daki olaylarda binlerce kişi öldü. bugün ise libya’da iki ayrı hükümet, iki ayrı meclis var. karışıklık hala devam ediyor. bu istikrarsızlıkla birlikte de abd güdümündeki işid çetesi libya’da etkisini giderek artırıyor. 2011’de bahreyn’de özelleştirilen kaynaklar, gelir dağılımındaki eşitsizlik ve artan işsizlik oranı protestoların başlamasında en büyük etken oldu. hükümet başlatılan eylemlere çok sert karşılık verdi. hükümetin sert tepki vermesi, ülke genelindeki birçok kişiyi etkileyerek protestonun büyümesine sebep oldu. ülkede karışıklıklar hala devam ediyor. 2011’de ülkedeki yolsuzluk, yoksulluk, işsizlik gibi sebeplerle yemen’in başkenti sana’da halk isyan başlattı. şiilerin yemene karşı uygulamalarından ötürü mansur hadi’nin duyurusuyla körfez ülkeleri başta olmak üzere 10 ülke olaya el koydu. amerika, suudi arabistan ve mısır gibi ülkeler iran yanlısı gruplara karşı operasyonlar için destek verildi. diğer arap ülkelerinden olan cezayir ve ürdün’ün iktidarları arap baharının olumsuzluklarına karşılık halkın isteklerine olumlu cevap verdi. fakat bu iki ülke her an kendini arap baharının içinde bulabilir.

    abd ve batının özgürlük vaatleri nedense hep zulüm, kan ve ölüm getirmiştir. arap baharı’nın bilançosunu tam olarak vermek mümkün değil ama tüm bölge kaos ve kargaşaya teslim olmuş durumdadır. bu olaylarda yüzbinlerce insan hayatını kaybetti, yaralandı ve evinden oldu.

    2011-2013 mısırda arap baharı ve askeri darbe

    25 ocak 2011’de 30 yıllık hüsnü mübarek rejimi devrildiğinde, tüm dünya mısır halkını ayakta alkışlıyordu. arap uyanışı tunus’ta başlamıştı ama mısır’da rejimin uyguladığı şiddete karşı gösterilen sivil direniş, tahrir meydanı’nı ‘arap baharı’nın simgesi yapmıştı. seçimlerde müslüman kardeşler’in adayı muhammed mursi sandıktan zaferle çıktı. seçim kazanmıştı. demokratik seçimlerle başa gelen ilk mısır cumhurbaşkanı’ydı. mısır’da arap baharı başlıyordu ama 1 yıl sonra askeri darbe yapıldı. abd, israil, batılı ve arap müttefiklerinin desteklediği darbe sırasında binlerce kişi öldü.

    2011-2018 suriye arap baharı

    daha sonra suriye’de daha iyi şartlar altında yaşamak isteyen halk, esad ve yönetimin uyguladığı rejime karşı protestolara başladı. esad’ın protestolara karşı cevabı ise çok acımasız oldu. suriye’de öyle bir iç savaş başladı ki 2011’den buyana hala dinmedi. yüzbinlerce insan hayatını kaybetti. ülkede yaşamın zorlaşmasıyla beraber birçok suriyeli kendi ülkesinden kaçarak, başka ülkelere sığındı. 5 milyon kadar suriyeli dünyanın çeşitli yerlerine sığınmacı olarak yerleştirildi. bunun 3 milyondan fazlası ise türkiye’ye sığındı. 2014 yılında el kaide’den ayrılan işid’in suriye ve ırak’ta örgütlenmesi ise suriye’deki arap baharını farklı bir boyuta götürdü. şimdi işid’in varlığı suriye’den çıkarıldı ama olaylar abd, suriyenin kuzeyinde pkk-pyd’yi silahlandırarak kendi güdümünde devlet kurmaya çalışmasıyla çok farklı bir hal aldı. bir yandan muhalifler, amerikan desteğindeki pkk-pyd ve sovyet desteğindeki esat rejimi olarak suriye’nin 3 bölgeye ayrılması gündeme geldi. abd, suriye ve ırak için kiralık askerler ve silahlandırdığı çeteleri kullanarak orta doğu politikasını yönetiyor.
  • istediğini tanıyabilirsin, hatta ve hatta ispatlayabilirsin. lakin, yaptırım gücün olmadığı müddetçe elin kolun bağlı oturursun.
  • abd'den söz konusu soykırımlar için hesap sorma hadi en azından o soykırımların dünya'da bilinmesini ve önemsenmesini sağlayacak gücü olmadıkça bir işe yaramayacaktır.
  • işte buna cin olmadan adam çarpmak diyoruz. önce uluslararası arenada sözü geçen bir ülke ol, geliş, güçlen, büyü sonra dilediğin şekilde iddialarda bulunabilirsin.

    türkiyenin abd karşısındaki konumu; papua yeni ginenin türkiye karşısındaki konumu gibi bir şeydir.
    papua yeni gine, türkiye hakkında istediği şekilde sallayabilir, ama sikimize takar mıyız ? hayır.
    ee abd de seni pek sikine takmaz.

    yani önce cin olmamız lazım. o da bu kafayla, bu halk ile, bu yöneticilerle mümkün görünmüyor
  • adamlar hammaddeye %10 zam yapsa ülke batacak millet neler düşünüyor.
  • sakadanak bi soykirim aniti dikersin, saaak bi tane daha arkasindan saaak 5 tane anit dikersin, cil yavrusu gibi dagilirlar zaten.
  • adamlar inkâr etmiyor ki alınsınlar . kim güçlü ise o var olur prensibiyle " atalarımız düz etmişler" diyip geçiyorlar . sanki senin imparatorluk savaşa giderken askerlerin elinde buket buket çiçekler vardı .
    ermeniler de araplar ayrılmayı başarınca ayrılma teşebbüsünde bulundular başarısız oldular çoğu da osmanlı'nın kürtleri maşa olarak kullanmasıyla sürdürdüler ,direnenleri de toplu kıyımdan geçirildiler . bu saf cahil millet kendinden savaş ile ayrılmayı başaran araplara taparken ermenileri yüzyıldır lanetliyorlar . eroinde yok bu kafa bence swh.
  • zaten türkiye haksız olduğu için değil amerika güçlü olduğu için bu tamamen haksız olmasa da yetersiz iddaları ortaya atabiliyorlar. aynı şey tam tersi içinde geçerlidir yani bizim güçlü, saygı duyulan bir ülke olmamız gerekiyor.
hesabın var mı? giriş yap