• "tahiriler" olarak da bilinirler. rahmetli can yücel bir yazısında "kimileri tarihi kemal tarih'ten ibaret sandı" diyerek inceden ayar göndermiştir.
  • yalçın küçük bu benzetmeyi çok sık kullanır; ama aşağılama biçiminde elbette. hatta ebu cehil kemal tahir de der. takipçilerine zaten hoşgörüyle bakmaz.
    benzer bir ifadeyi yine yalçın küçük idris küçükömer takipçileri için kullanır.
    (bkz: idrisiler)
  • içlerine engin ardıç'ı da ekleyebileceğimiz, gönlünü neo osmanlıcılığa kaptırmış, yakın tarih ve türkiye sosyolojisi algılaması kemal tahir roman ve notları çerçevesinde gelişen grup. aslında doğrusu ''tahiri''dir.
  • herhalde içlerinde hiçbiri-kurtuluş kayalı hocamız bizi affetsin- metin erksan kadar olamamıştır, şu sözlere bakarmısınız;

    "dünyanın en büyük romancılarından biri olan düşünür kemal tahir'in dışında türk edebiyatı tanımıyorum.köroğlu'nun (tüfek icat oldu mertlik bozuldu) özdeyişi gibi, kemal tahir varolduktan sonra türk edebiyatı bir (magazin) edebiyatı oldu. bunlar değil kaynak, kesekağıdı olarak bile kullanılamaz."( 31.01.1973, cumhuriyet)

    bide bunların karşıtları için

    (bkz: eyyübiler)
  • osmanlıcı, islamcı, türk islam sentezci (belki), modernist değil post modernist, olgucu değil hakikatçı özelliklerle gruplanan düşünür ve sanatçı grubu. ikinci cumhuriyetçiler bu gruptan sayılıyor. önemli tarihsel kişiliklerden attila ilhan ortada, cemil meriç tartışmalı sayılıyor.

    eyyubiler - tahiriler fay hattına dair emre kongar da söylemiş ve safını almış:
    tahirilerden sayılan murat belge'nin genesis büyük ulusal anlatı ve türklerin kökeni kitabı..

    (bkz: kemal tahir/@ibisile)
    (bkz: idris küçükömer)
    (bkz: murat belge)
    (bkz: hilmi yavuz)
    (bkz: orhan pamuk)
  • üstadın bütün görüşlerini paylaşmasam da kendimin de bu gruba yakın olduğunu söyleyebilirim. kemal tahir'in kitaplarıyla büyüdüm. bir "geçmiş ve yerlilik bilincine" sahipsem bunda onun büyük payı var. osmanlı/türk tarihi ve anadolu/türk toplumu üzerine yazdıklarından, söylediklerinden çok etkilendim.
  • üstte bir arkadaşta değinmiş. gerçektende emre kongar hoca,edebiyatımızdaki bu çatlağı güzel özetlemiş....

    evet gerçekten de bizde edebiyat tam manasıyla ülkedeki sosyal sınıfların var olmasıyla kendisini bulmuş bir edebiyattır. sosyal sınıfların var olduğu gerçeğini türkiye'nin demokratik hayata adım atmasıyla bağdaştırmak yanlış bir düşüncedir. evet real de türkiye demokratik hayata 1946 yılında geçmiş görünsede,tam manasıyla toplumdaki sınıf bilinci,demokrasi kültürü 1960-70 li yıllarda doğmaktadır. edebiyatımızdaki bu sınıflaşmada (eyyubiler-tahiriler) tamda bu yıllarda meydana çıkmıştır.
hesabın var mı? giriş yap