• gerçeğinin ya kopyası ya da benzer işlevleri bulunan saat.
    pahalı markaların taklitleri benzer görünüşlü fakat daha adi malzemeden yapılmadır. (rolex, rado, cartier,gucci)
    çok işlevli g shock benzeri saatlerde üzerinde alarm chronometer gibi yazılar yazar ama bunlar mevcut değildir.
    çoğu oyuncak saatlerden daha ucuz olduğu için on aylık kızıma aldığım saat tipi
    işporta tezgahlarında satılır
    (bkz: taklit)
  • bvlgari, rolex, patek philippe, vacheron constantin, franck muller, ulysse nardin gibi pahalı saatlerin kaliteli replikaları $100-600 civarında olup gerçeklerinden ayırd etmek zordur. dubai-singapur piyasalarından temin edilirler. bu kategoridekiler işportaya düşmezler. genellikle satışlar internet üzerinden yapılır.

    kategoriler fiyat sırasına göre şöyledir:

    kasa+mekanizma uzak doğu
    kasa isviçre, mekanizma japon
    kasa+mekanizma isviçre (genellikle eta mekanizma)
  • (bkz: replika)
  • uzun vadede hayalkırıklığıdır bunlar.

    askerden geldim. "bir saat alayım" dedim. ne alalım; seiko sportura. genç adamız ne de olsa.

    dediler "merak etme seikonun sahtesi olmaz".
    dedim "eyvallah".
    dediler "3000 doların altındaki saatlerle uğraşmıyolar".
    dedim "hıı".

    lakin bi araştırdım ki, ortalık sahte seiko kaynıo. iyice kıllandım. internettekileri alamadım. emektarla devam ediyorum yoluma.

    aslında buna neden şaşırdığımı da bilemedim. bu dünyada casio f 91w' nun bile sahtesi varsa -ki kendisi 20 tl civarında- seiko'nun neden olmasın.

    olmaz olu mu?
  • bunlardan bazıları bildiğiniz taklittir. malzeme ve işçilik kalitesi düşüktür. elinize aldığınızda anlarsınız zaten.

    fakat bazıları, hem malzeme kalitesi olarak hem de işçilik olarak üst seviyededir. orjinalinin her bakımdan kopyasıdır. türkiye'de bu işi yapan bir iki tane saatçi vardır*. bunlar, ünlü ve pahalı markaların binlerce dolarlık saatlerini kopyalarlar. orjinallerinden %50, %60 daha ucuza satılırlar. aradaki fark sadece isme verilen paradır. işi bilenler peynir ekmek gibi satın alırlar bunları. en büyük müşteriler mücevhercilerdir zaten.

    aynı taklitçilik diğer mücevher ürünlerinde de vardır. kim uğraşır marka yaratmakla. heh.
  • (bkz: çakma)
  • askere giderken saatimi evde bıraktım çalınır diye. askeri malzemeler satılan dükkandan casio'nun birebir aynısını aldım 5 liraya. markası da casiq'ti. ilk gün kordonu koptu, ikinci gün kordonsuz haliyle çalındı. ona bile tenezzül edildi.
  • geçen gün taklit veya sahte saatler (replika yanlış bir sözcük olarak taklit veya sahte yerine kullanılıyor, oysa saatçilikte eski bir modelin yeniden üretimi anlamına geliyor) üzerine gazetelerde 31 ağustos 2010 tarihinde çıkan bir haber vesilesiyle konuyu yeniden arkadaşlarla konuştuk, tartıştık. haberde sahte ürünlerin özgün markalara bir zarar vermediği, aksine tanıtımını yaptığı iddia ediliyordu.

    haberin devamında avrupa birliği’nin destek verdiği ve haberin de kaynak aldığı bir araştırmada sahte marka ürünler konusunda güya çarpıcı sonuçlara varılmış. lüks markaların pazarlarını kaybettiği iddiasının doğru olmadığı söylenmiş. oysa bunun için özel bir araştırmaya gerek yoktu bence. lüks ürünleri satın alabilenler ile alamayanlar arasında bir gelir uçurumu olduğu bariz değil mi? sonuçta lüks ürünleri satın alan bir azınlık var, çoğunluk da onları taklit ediyor. haberin sonrasında moda endüstrisinden örnek veriliyor ve pazar kaybının hesaplanan maliyetin beşte biri olduğunu söylüyor. bu aslında ciddi bir oran, ancak biz moda sektörünü bir yana bırakalım ve sahte saat sektörüne bakalım.

    sahte saatlerin alıcıları belli, bilgi sahibi olmayıp sadece görüntüsünü beğendiği lüks ürünlere parası yetişmeyenler ve lüks ürünleri tasarım açısından beğenip de para vermek istemeyenler. ama meselenin bence odak noktası ve arkadaşlarımın da görmek istemedikleri nokta sahteciliğin artık lüks ürünleri aştığı ve orijinal saat almak isteyenleri de hedef olarak seçtiği gerçeğidir.

    sahtecilik bir hayat biçimi oldu adeta. kimi çok memnun halinden, kolunda bir sanat eserinin rezil bir kopyasıyla gezenler kendilerini ne denli gülünç duruma düşürdüklerinin de farkında değil. sahte olduğunu bilip de saatini gerçek diye tanıtmanın adı kurnazlıktan başka bir şey değil aslında.

    bu sahte saat sektörüne de yansıyor ve ne yazık ki sadece lüks ürünlerin değil 50-100 liralık saatlerin bile sahtesi yapılıyor! eskiden seiko'nun sahtesi olmaz derlerdi. yapıyorlar. citizen veya casio'nun sahtesi çıkmaz derlerdi. maalesef değeri 5 liranın üzerindeki her saatin sahtesi yapılıyor.

    (...)

    kullanıcılar saat koleksiyonerleri gibi çok şey bilmek zorundalar artık.

    http://mekaniksaat.blogspot.com/…atler-uzerine.html
  • ülkemizde en cok ragbet goren taklit saat tahmin edilebileceği gibi rolex tir. kullanıcısının coğu erkektir.

    ancak son zamanlarda ilginc olarak bayanların cokca kullandıgı hublot taklitleri olmuştur.
    ozellikle beyaz versiyonlarına bir cok bayanda rastlanmaktadır.
    lacoste mağzasındaki tezgahtarda görünce artık yuh dedim. cok talep görünce sahte olmasına rağmen inanılmaz fiyatlara alıcı bulabiliyor. sirkeci piyasa fiyatları 200-400 tl
    orjinali için : http://www.essential-watches.com/…ount=0&type=watch

    para sorunu olmayan abilere ise eta makinalı otomatik olanları 500-800 tl arası fiyatlara çakıyorlar.
hesabın var mı? giriş yap