teğet

• bir dogru'nun bir egri'nin yanindan gecerken egriye kazara tek bir noktada temas etmesi hali.
  ayni zamanda bu durumdaki dogrunun adi
  
  muhtelif calculus analizlerinde hayati onem tasir
• ozel kiris olarak adlandirilabilir. eger kirisdeki iki nokta ustuste geldiginde kirisin aldigi ad.
• yılmaz odabaşı'nın bir şiiri...
  
  "...
  herkes kırılamaz^*
  bazen ipince dal olmak gerekir
  kırılmak için
  
  -ama dünya kütüklerin-
  
  ağlayamaz herkes
  ağlayabilecek kadar büyümek gerekir
  
  -dünya ise küçüklerin-
  
  sevemez herkes
  bir orman olmak gerekir sevmek için
  
  -bak ki dünya çöllerin-
  
  ve vakur bir damla olmak
  dalga için
  
  katılmak okyanusa aşk için, isyan için!
  ..."
• egri uzerinde iki noktanın birbirine yaklasmasi halinde bu iki noktayı birleştiren kirisin limit konumu
• ne içindedir ne dışında..hem ondadır hem bunda..
• ing. tangent olan kelime..
• tr. teğmekten türemiş isim.
• hep geçerken uğranan. konaklaması olmayan, bir dokunuşta yıkılacak gibi duran.
  (bkz: günübirlik)
• gazetelerde, televizyonlarda görüyoruz, başbakan gern' de filan incelemelerde bulunuyor. kendisine deney sistemi uzun uzadıya anlatılıyor, ailecek mesut bahtiyar bir şekilde sistemi kavramaya çalışıyorlar. ama benim gözüme çarpan birşey var, başbakan sanki bu sıkı inceleme sırasında bir kelimenin anlamını sanki daha bir derinden anlamaya çalışıyor gibi. bu özlü ve ince kelime sanıyorum "teğet". ben de anlamasına yardımcı olmak için haddim olmayarak ve şairin ^* affına sığınarak bir teğet tanımı yapmak istiyorum.
  
  bir doğruyla ^* bir eğrinin ^*
  sonsuz evrende birbirini tek bir noktada kesmesidir teğet
  ve nokta bir yere gitmez
  o bir durma biçimidir.
• daireye dokunulup dokunulmadığı ispatlanamaz. pi sayısı gibi bir şey...