the go team

• 2004'ün yeni gruplarindan biri. memphis'ten çikma, bu sene ilk ep'leri olan "junior kickstart ep"yi yayinladilar. ne maroon 5, ne franz ferdinand ne de herhangi baska bir grup, kanimca 2004'ün en iyi yeni grubu the go team. mükemmel bir sound, mükemmel melodiler... umarim tekalbümlük gruplar kervanina katilmazlar. indie label'lar altinda süper eserler ortaya cikaracaklarina, olur da bir gün major label'a gecerlerse de oldukca popüler olacaklarina inaniyorum. mutlaka edinmenizi tavsiye ediyor, begenmeseniz bile takdir edeceginize inaniyorum.
• bol bol sample'lar, rock sound'u ile karmaşık şekilde bir ton değişik tadlar içeren yeni güzel bir grup bu "the go! team". brighton'lı altı kişilik grup, hip-hop'dan 70'ler funk'ına ve elektronik müziğe kadar birçok şeyi çok eğlenceli bir şekilde kaynaştırmışlar. bir nevi the avalanches'ın daha rock olanı diyebilirim. ve tabi eğlencesi the avalanches'a göre daha "yetişkin" (the avalanches'ın çocukça bir neşesi olduğunu söyleyebilirim). ilk albümleri olan thunder, lightning, strike da son zamanlarda dinlediğim en güzel albümlerden biri. ne yazık ki teknik bazı sebeplerden dolayı 2004'ün en iyi 10 albüm listeme giremedi ama girmeyi oldukça hak ediyor. bakalım 2005 onları haklı çıkaracak mı.. (siyasi parti mi lan bu adamlar, ne diyorum ben?!)
• sevdiginiz muzik turu ne olursa olsun "keske arkadaslarimla boyle bir grup kurabilseyim" diyeceginiz eglenceli grup..bazi parcalar sanki 80'lerdeki iyi niyetli dizlerin jenerik muzigi bazilari pazar sabahlari izlemek isteyeceginiz guzel cizgi film muzikleri gibi...mutlaka arsivde bulunmali..mumkunse zaman zaman onlarla dans edilmeli..
• sirin mi sirin siteleri icin:
  http://www.thegoteam.co.uk/
  
  harikulade bir sarkilari icin:
  (bkz: ladyflash)
• 80lerin go team'i [ünlem yok] ile karıştırmayınız.
• muziklerinde beck seziliyor, sanki...
• (bkz: thunder lightning strike)
• muzikten bir gidim anlamayan bir ukala dumbelegi olarak soyleyebiliriz ki the go! team muzikleriyle insani birbirinden alakasiz cocukluk anilarini: trt dizilerini, atlantik sinemasini, sadece filmlerde olan yabanci ulkeleri, yunuslarla yuzmeyi, seksek oynamayi, bateri calma hevesini, arabalara yabani mevyeler atarak saklanma ihtiyacini, alacakaranlikta oynanan saklambaci, curuk meyve dipte kalmis raki ile yapilan kimyasal maddeleri, gardropta seker ile beslenen maya kulturlerini ve kristal ciftligini, gizli yedili ve afacan besli kitaplarini, don atesi hatta amerikan don atesini, beslenme cantasi kokusunu, plastik fasulyeleri, yogurt kabinda fasulye ve nohut yetistirmeki, tup cokokrem emmeki, leblebi tozunu, arkadas ariyorum arkadasi, blokflut metodunu, icraatin icindeni, onu renault 9'a arkasi mercedes 190'a benzeyen yeni cikacak tofas dogan'i, kuartet kartlarini, tramvaysiz ve trafikli istiklal caddesini, olu ele gecirilmeki, eski dolmuslarda arka sagda kucakta oturmayi, turk polisinin beyzbol degil kidemli asker sapkasindan bozma sapkalar taktigi zamani, kafa ayarini vs. hatirlatarak huzunlu bir gaz veriyor.
  
  ama bunlari hatirlatirken, bu aktiviteler sirasinda hasir nesir oldugumuz muziklere degil arada kalan ses/efekt ve cingillari animsatarak, tek basina olmayan bir dunyayi cerceveliyor. bir bok anladiysaniz tebrik ederim.
• yaptiklari müzik hakkinda satirlar boyunca cicekli böcekli pembe yorumlar yazabilcegim grup. ama onun yerine sadece bir soru soruyorum, "insan bir sarkiya asik olabilir mi?". olabiliyorsa eger ben the go team'in bir sarkisiyla evlenmek de istiyorum ilerde mümkünse, cocuklarimiz olsun.
  
  evet evet, uyusturucu etkisi yapiyorlar. sadece bagimlilik anlaminda degil. uctum.
• bran van 3000 nerden bıraktıysa ordan devam eden, müzik sevgisi temel alınmış pek saglam bir grup. brighton'lu olmalarına hiç şaşmamalı. bir de fevkalade güzel bir klip çekmişler ladyflash'e...