• kararli bir cizgide ilerlemekten aciz.. neglije.. jamiroquai..
  • dengesiz davranan insan icin kullanilir. ne yaptigi belli olmayan bu kisinin ilerki davranislarini da tutturmak zordur. guvenmemek, sir vermemek gerekir.
  • tutar'ı kalmayan kişi
  • öyle derken böyle yapan, birşey düşünüp düşündüğü gibi davranmayan, bir dediği bir dediğini tutmayan, dediğini yapmayan, demediğini yapan kişiler için kullanılan tanımlama.
  • huzursuz ve rahatsız'dan sonra potansiyel sözlük yazarı nicki.
  • durduk yerde küsüp, iki dakika sonra hiçbirşey olmamış gibi gayet neşeli konuşmaya başlayan, ağzından çıkan sözcükleri işitmeyen kulakları sayesinde her defasında ''sen böyle demiştin ama'' serzenişlerine maruz kalan - kısacası verdiği sözü tutmayan -, size gülücükler saçarken yok yere birden bağırmaya başlayan, saçınızı okşarken aniden çekmeye yeltenen, tartışmanın tam orta yerinde hakaret edeceği zannedilip birden boynunuza sarılan insanlara verilen ortak bir sıfattır.

    bu sıfata sahip biri görüldüğünde hızlıca uzaklaşılması tavsiye edilir.
  • insanlar kötü kalpli, fesat, kıskanç, gudubet filan olabilirler ama, en nefret ettiğim ve bence en tehlikeli insan tipidir bu, "tutarsız". hayatta en karşı oldukları, en fazla eleştirdikleri şeyleri, yeri gelince kendileri yapanlar. ben böyle insana tahammül edemiyorum işte.
  • bir doğa & bora( zekai kirişçi ) şarkısı.

    fizy

    sözler:

    geldim nasılsın sevgilim beklediğine değmiş mi
    dudakların kıpırdamaz hal ve tavır sessizdi
    beklediğim ilgiyi yeşil gözlerinde göremedim
    ve kısa zaman içinde galiba fazla sevmiştim
    alkol alkol ve yine alkol
    kafam iyice gidiyor birtanem hemide karton
    sigara dumanları odama sis havası katıyor
    ve pardon gösterdiğim ilgi için pardon
    şimdi yoksun artık uyuduğum yastıkta
    istemiyorum kimseye şuurumu kaptırmak
    böyle giderse eğer kafamdan çıkarsın
    olcakların hepsini ben zamana bıraktım
    değil daha zamanı yoksa bana şaka mı yaptın
    takılıyorum tek başıma ve arada tatlım
    öyle baktı giderken görüşürüz sana da aşkım
    söylediğin her şeyi kafaya taktım

    olanlar aştı fazlasıyla sınırı
    yok takatim öyle yıkılıp
    aşk acısı yürekte destekler sızıyı
    seven sevilen her kalp bir gün kırılır

    itirazlar bastırıldı ihtiyarlar anlatırdı
    itinayla anlamazdım bir zamanlar kandırıldım
    ilkin aşkla patlamıştım arkasından ağlamıştım
    anılara saklanınca yaşlarımda kalmamıştı
    bir gün bir plan yaparsın yani öyle umarsın
    bir dönüp baktım kıza kaldım öyle umarsız ki
    söyle derdin neydi bence fazla tutarsızsın
    oysa ilk gün çok şekerdin az da utanmıştın
    soyut birkaç simge kaldı ellerinde buruşma var
    kudurmadan kavga etmem o da anca susup bakar
    suçun kadar boşsun boşluk kaldı gittim duruşmadan
    gurur tamam var da birşey bir kere biter umursamam
    unutmadan söyliyim ki meyilliydin gitmeye
    yani normal yaptığın şey kızmadım hiç bir şeye
    ilk aşkım terk etti intihara gitmeye
    az kala durdurdum çünkü değmez kimseye
  • ben tutarsızın, değişken duygulunun biriyim. ama bildiğimden, istediğim kadar açık, kapalı, tepkisel, sevilmek için uğraşan, veya didişken vs olma hakkımdan vazgeçmem, zarar etmekten korkmam, bedel ödemelerine* girebilirim. tutarlılığı uzun vadede kuruyorum, düzenli ve hep tutarlı olmayla değil.

    türkçe, mantık örüntüsü yüksek bir dil olduğundan, kurduğum cümleler mantıksız ve tutarsızsa, duyan okuyan zihinler nasılsa otomatik olarak üstünü çizer. anlamsız sayar, o cümleler yokmuş gibi unutulur. ama mantığa aykırı veya tutarsız değilse, o yadırgayanların, anlamadım sayanların da içinde bir yerde cümleler kalır, etkileşmeye başlarlar.

    anoreksiya nervoza, toplumun istediği gibi bir beden olma değil, yasaların ve toplumsal yapının bir açığını bularak, istenen bedene yöneliyormuş gibi yapıp, temelin hem kişisel hem toplumsal bakımdan dinamitlenmesi, toplumun yel değirmenlerine karşı açılmış ölüm tehlikesi içeren umutsuz ama psikopatça bir savaştır. tutarsız davranışlarla ve takıntılarla dolu, kişilik bozukluğuyla bezeli, haklıyken haksız duruma düşüren* ve aslında ilgili herkesin toplu özeleştiri yapmasını gerektiren anlaşılır bir büyüme (çoğunlukla ergenlik ve kadınlık) reddi.

    "onları* kilit altında tutarsan, her şeyi kesinlikle yok ederler. kendiliği sınırlandırmanın tek yolu deneme iledir. arzunun seni götürdüğü yere kadar git; kendi yasalarının izin verdiği kadar gidebildiğini göreceksin. korkarsan kaçacak kadar cesur ol. saklanacak bir delik bul, çünkü bu cesur bir adamın yapması gereken bir şeydir; böyle yaparak cesaretini çalıştırıyorsun. (...) o halde tutarsız ol. yeni bir tutarlılık kendini kendini tekrar öne sürecektir. insan diğerleri için mi, yoksa kendisi için mi yaşar? burası insanın gerçek özveriyi öğreneceği yer." carl gustav jung - aspects of the masculine

    (bkz: frangalı)
hesabın var mı? giriş yap