• samsunun ilçesi. köprülü* mehmet paşanın doğduğu yer.
  • eski adi kopru olan, koprululer'in vezir olmasindan sonra isim degistiren ilce.
  • köprülü mehmet paşa'nın doğduğu değil doyduğu yerdir burası. fatih sultan mehmet dönemi'nden sonra adet olduğu üzere köprülü mehmet paşa da devşirme kökenlidir, yani rumeli'de bir köyde doğmuştur kendisi. devlet görevinin bir kısmında köprü'de bulunan paşa buraya bir çok hayrat yaptırmıştır. ayrıca aile fertlerinin de burada vakıfları mevcuttur. şu andaki dandik ve uzak halinin aksine eskiden ipek yolu'nun geçtiği önemli bir merkezdir köprü...
  • bazı sakinlerinin çağırmak yerine bağırmak kelimesini ısrarla kullandıkları ilçe :

    -öğretmenim müdür sizleri odasına bağırıyor.
    -?!??
  • osmanlı zamanında amasya nın köprü kasabasıyken, vezirlerinden sonra vezirköprü ismini alan, cumhuriyetten sonra samsun a bağlanan ilçe. sakinleri hala vezirköprü den köprü diye bahsederler.

    semaveri meşhurdur. tunç ya da bakır semaverler gibi içinde her şey yakamazsınız köprü semaverinin. ama çalı çırpıyla bile 5-10 dakkada kaynatabilirsiniz suyu, süper pratik ve hızlıdır. tarlaların ve pikniklerin vazgeçilmezidir. bedesten denilen tarihi bir çarşısı vardır. semaverciler bu çarşı içinde akşama kadar çekiçlerle sac döverler. hoş bir hava yaratırlar.

    görülmesi gereken diğer yerleri, kütüphane olarak kullanılan taşmedrese, saat kulesi, kale camii ve hamamı, kurşunlu camii olarak sayılabilir.

    bir de kunduz yaylası vardır, her sene şenlikler düzenlenir. ancak sakin zamanlarında çok daha güzel olan bir mekandır burası.

    şivesine alışık olmayan insanlar bu ilçede başka bir dil konuşulduğunu iddia edebilir. ancak uzun sürmez, alışırlar.

    ayrıca köprülü mehmet paşa devşirme olduğundan köprülü değildir. karısı köprülüdür.
  • peyniri, pancar pekmezi,semaferi *, pıtpıtı, bazlambaçı, sacekmeği, vezirköprücesi, eski püskü şirin evleri, yaz akşamları komşularla sokakta kapı önlerinde oturup çay-çekirdek eşliğinde muhabbet etme geleneği özlenen; yıllardır gidilmeyen, zaten gidilse de sıkıntıdan patlanılan, büyük çoğunluğu öküz kıvamındaki erkek nufusuna sinir olunan; her geçen gün orta çağa doğru gerileyen, halbuki anlatılanlara göre eskiden çok daha modern ve sevimli bir yer olan anne-baba memleketi.
  • kahvaltıda soğuk kebap yenir burda. oybaşı kebabı sanırsam. "manganese uyardı, oymaağaç kebabı"
  • sevgilimin önümüzdeki bir yıl boyunca zorunlu hizmetini yapacağı samsun'un ilçesi. samsun'a en uzak ilçe olma özelliğine de sahip. gidip yerinde göreceğiz artık nedir ne değildir. beni 7 yıllık eşimden ve 3 yaşındaki oğlumdan ayıran ve evimizi ikiye bölen zorunlu hizmet, sağlık bakanlığı ve saygıdeğer hükümetimiz hakkındaki fikirlerimi beyan edemiyor ve içimde tutuyorum. sonuçta sözlükte de genel kabul görmüş gerçek gereği bu pislik doktorlar her türlü hukuksuzluğu, her türlü saldırıyı hak ediyorlar öyle değil mi?
  • sahurda top atılan memleket. akıl eden hakkında hiç iyi şeyler düşünmüyorum.
  • sevgilim ve oğlum yaklaşık 8 aydır bu kasabada yaşıyor. o kadar nefret doluyduk ki buraya çevre il ve ilçeleri gezerken köprü'de ne var ne yok diye bakmadık hiç. geçen hafta, kızgınlığımız azıcık yatıştı bir de 5 ay kadar kaldı askerliğin bitmesine, ilk defa oymaağaç denen köye gittik. yeni aldığımız araba için adak kesmek için en doğru yer burasıymış. adağı kestik dönelim dedik ki oymaağaç kebabı meşhurdur dediler.

    hacı diye bir eleman kendi evinde çevirme - fırın arası bir sistem kurmuş, kuzuları burada pişiriyor, kendi evinin bahçesine kurduğu masada yanına yandaki tarladan kestiği domates, biber ve soğanı ikram edip sunuyor. sunuyor derken getiriyor, sunma durumu yok.

    bizim kuzu gledi, sıcak sıcak ağzımıza attık, hacı sen naaptın yahu diye adama elinde etle et harika diyen vedat milor misali saldırdım. çok beğenince hacı da coştu, köy ekmeğini kopardı kuzunun akan yağlarının toplandığı çanağa batırıp tirit de ye yeğenim, sen toramansın seni ancak keser diye yanıma yanaştı. sevgili müdahele etmek isteyince de doktor hanım yağ değil bu hayvanın doğal ürünü, mübarek yani dedi tatlı hacım.

    müdür 1 kilodan fazla ete hepsi dahil, herçi para edecek başka birşey de yok tarladan kopan domates biberi saymazsan, 50 lira verdik. üzerine de bir semaver çay geldi, minderlere yayılıp çayımızı da devirdik. mis.

    vezirköprü ile seviyeli ve kinayeli ilişkim biraz daha sıcak ve yemeli içmeli bir hale geldi 8 ay sonra.
hesabın var mı? giriş yap