• 19. yüzyılın ikinci yarısını kapsayan bu dönemde britanya dönemin amerika'sıdır. sömürgeleri vardır ve tahmin edileceği üzere zengindir. sanayi devrimi başlamış olup, bilim ve sanat patlama noktasındadır. ingiltere'nin kraliçe viktoria tarafından yönetildiği dönem olduğunu da eklemek gerekir.
  • bu dönemde dagerreyotipi adı verilen fotoğrafçılık tekniğinin geliştirilmesi sayesinde fotoğraf sanatı doğmuştur. yine bu dönemde çok sayıda insan, ölen yakınlarının da karede bulunduğu fotoğraflar çektirmişlerdir.
  • aşırı şekilde 'tight girdle'ler nedeniyle kadın vücudunda ciddi iç hasarların oluştuğu çağdır.
  • http://www.victorianweb.org/ adresinde membağı bulunan devir.
  • bağımsız bir mutfak içeren ev planının ilk kez görüldüğü dönemdir.
  • kronolojik gerçeklemden yaklaşık 180 yıl sonra ülkemize i-phone x,y,z ile beraber bu arkaik püritenizmi ithal ettiğimizi görüyoruz.

    sosyolojideki kültürel gecikme kavramını doğrularcasına alet var ama kullanma becerisi yok.

    çok mu geri gittim?

    düzelteyim; nesne var ama onu günlük yaşamda nereye oturtacağımızın bilgisi yok.

    örnek olsun diye yazayım, siz çeşitlendirin; portakal çiçeği vadisi'ndeki evinde adam yanda beş tane asgari ücret edecek masif masa dururken ve etraf koltukla çevriliyken yerde yemek yer. peygamberimizin sünnetiymiş.

    yav, peygamber sizi görse utançtan başını çevirirdi!

    ha, tabii, bir de o victorial namus ve örtünme var.

    19. yüzyılda katolik kilisesi cinsel birleşmeyi üremeye indirger.

    21. yüzyılda günümüz kabul gören din anlayışı da söyler.

    ama aynı şeyler olur. kendi ruhunu yadsımaktan imtina eden 15 ile 65 yaş arası sözde ergenler doğalarına karşı koyamazlar.
  • viktorya devrinin edebi eserlerinde genelde karakter tanıtımı tanrı gibi olurmuş. okuduğum kitaplar da bunu destekliyor.

    yani tüm karakterlerin duygu ve düşüncelerini birbirini tanıdığından da öte biliyoruz.
  • "belki o zamanlar kimse sezmedi ama, on dokuzuncu yüzyılda insan ruhunu yıkan başlıca etken, çirkinlik oldu. o mutlu viktorya çağı* günlerinde paralı tabakayla endüstri kurumlarının işlediği en büyük suç, işçileri çirkinliğe, çirkinliğe, çirkinliğe sürüklemeleridir: bayağılık, biçimsiz çirkin yerleşme bölgeleri, çirkin ülküler, çirkin din, çirkin umut, çirkin sevgi, çirkin giysiler, çirkin ev eşyası, çirkin evler, işçilerle işverenler arasında çirkin bağlar. insan ruhuna etkin güzellik, ekmekten bile daha gereklidir." d. h. lawrence - anka kuşu
  • kraliçe viktorya'nın hükümdarlığı sırasında ingiltere dünyanın en zengin imparatorluğu haline gelir. 18. yüzyılın ortalarında başlayan ve bir yüzyıldan fazla süren sanayi devrimi, viktorya döneminde de etkilerini büyük ölçüde korur.

    birçok yenilik; sanayileşmenin hızlı gelişimi, kentsel alanlardaki çalışma alanlarının genişletilmesi ve demiryollarının artması gibi faktörler kırsaldan kente büyük bir göç ile sonuçlanır. ingiltere hızla kırsal bir toplumdan kentsel bir topluma geçer. toplumsal yapının gelişmelere paralel olarak hızla değişmesi birçok soruna yol açar.

    çalışma koşulları, emek sömürüsü, işçi hakları, çocuk işçiliği, kadın işçiler ve tüm bunların psikolojik etkileri birçok sorunun temelini oluşturur. kadın işçiler kötü muamele görür, zorlu çalışma şartları atında düşük ücretlerle çalışırlar, çocuklar da tıpkı kadınlar gibi iğrenç koşullar altında aşırı çalışırlar.

    ticaretin gelişmesiyle birlikte, tüccarlık ve esnaflık yurtiçinde ve yurtdışında popüler meslekler haline gelmiştir. bu durum daha fazla emek, daha fazla ürün ve daha fazla hammadde ihtiyacı doğurmuştur. işçi sınıfı ağır ve sağlıksız koşullarda çalışır, temiz su ve yiyeceklere, çocukları için eğitime veya iyi kıyafetlere erişimleri yoktur. bu zor koşullar birçok işçinin uyuşturucu ve afyon kullanmasına neden olur.

    fabrikalardaki işlerin çoğu yoğun insan gücü gerektirdiğinden, bu işleri yapamayan kadınlar geçimlerini sağlamak için fahişe olurlar haliyle bu durum ülkede birçok salgın hastalığa neden olur. çocuklar kömür madencisi, tarım işçisi ve evlerde hizmetçi olarak çalışmaktadırlar. sanayi devrimi ile gelen demiryolunun icadı ile, bazı çocuklar ise demiryolu işçisi olmak zorunda kalırlar. bu tür zorlu çalışma koşulları solunum problemlerinin gelişmesine ve iş felaketlerinin artmasına neden olur.

    e tabii zenginler için tüm bu gelişmeler daha elverişlidir. yeni makineler, yeni işler, ucuz işçiler onlar için müthiş fırsatlardır. iş arayan insanlar kırsaldan kente göç ederken, şehrin altyapısı tüm bu kalabalığın ihtiyaçları için yetersiz kalır.

    1870'e gelindiğinde ise ingiltere nüfusu bu yüzyılın başında 10 milyondan 26 milyonun üzerine çıkmıştır. milyonlarca işçi gecekondu mahallelerinde yaşamlarını sürdürürler. gecekondu sakinlerinin sıhhi tesisat, temiz su, okul, düzen, iyi yemek veya yeni kıyafetler gibi yaşamsal anlamda iyi koşulları tabii ki yoktur. tüm bunlara tepki olarak emek sömürüsü ve işçi hakları, örgün eğitim kurumları, köleliğin kaldırılması gibi önemli tarihsel dönüşümler bu dönemde ortaya çıkmaktadır.

    viktorya döneminde yaşayan ingiltere halkı, sanayi devrimiyle gelen planlanmamış ilerlemenin ilk kurbanlarıdır. victoria kasabası ingiltere'nin ilerlemesini ve üstünlüğünü simgeler, aynı zamanda medeni dünyada en yoksun insanlara ve ahlaksız alışkanlıklara da tanık olur.
    tam bir çelişkiler dönemi değil mi?

    tüm bu talihsiz olaylardan dolayı kraliçe viktorya, ele alınması gereken birçok sorunla karşı karşıyadır. bu durum, bu dönemde birçok reform yapılmasına da yol açmaktadır. ingiliz imparatorluğu köleliği ortadan kaldırır ve 1838'de britanya karayipleri'nde 800.000'den fazla köle serbest bırakılır.

    bireysel ve sosyal yaşama ilişkin tüm bu sorunlar edebiyat ve sanata da yansır. charles darwin, bu dönemde yaratılış teorisini sorguladığı the origin of species adlı başyapıtını yayınlar. yaşam standartlarından memnun olmayan birçok insan bu kitapla yaşam ve yaratılış hakkında birçok şeyi sorgulamaya başlar. yaratılışı sorgulamak dini inancı doğrudan etkiler. bu, insan yaşamının algılanma biçimini değiştiren bir çağdır. büyük bilimsel gelişmeler de benzer şekilde dini inanç krizleriyle sonuçlanır.

    toparlamak gerekirse, bu çağın çelişkilerle dolu bir çağ olduğu da bir iki paragraf önce belirttiğimiz gibi oldukça aşikardır. her ne kadar dini inancın ilk defa bu kadar sorgulandığı bir dönem olsa da, orta çağ'dan beri en çok kilise inşa edilen ilk çağ olarak da tarihe geçer. hem bilim ve teknolojinin gelişimi hem de yoksunluk aynı zamanda yaşanmaktadır. zenginler çok zengin olsa da, yoksullar çok fakirdir. tüm bu sorunlara bulduğu çözümlerle kraliçe victoria, ingiltere'yi dünyanın en güçlü devleti haline getirir.

    buyrunuz kaynaklarımı da şöyle bırakayım

    1) “queen victoria and victorian england-the young queen”. available:
    http://www.britainexpress.com/…_queen_victoria.htm. 21 may 2000
    2) “social life in victorian england” https://sites.udel.edu/…-life-in-victorian-england/
    3) evans, eric. "overview: victorian britain, 1837-1901." bbc history (2011).
    4) “an ıntroductioon to victorian england (1837–1901)”. english heritage, www.english-heritage.org.uk/learn/story-of-england/victorian/
hesabın var mı? giriş yap