war is peace

• george orwell'in 1984 kitabinda yer alan uc sozden biri.
  aslinda kisinin, gercek huzur ortamina ancak savas zamaninda kavustugunu, insanlarin barisa en kucak actigi donemin savas donemi oldugunu anlatir. ivmenin 0'dan gectikten sonra ters yone dogru artacagini bilmenin, artmis halinde bulunup inecegini bilme durumundan daha mutluluk verici oldugunu savunan bir gorustur. ayrica tepesinde devlet olan her toplum istisnasiz savas durumuna gore kendini optimize eder.
  genis tanim icin (bkz: ignorance is strength)
  diger soz icin (bkz: freedom is slavery)
• (bkz: let the war nerve break)
  (bkz: here comes the war)
• george orwell' in 1984' ündeki inner party' nin üç sloganından biri. devletin, halkın içinde bulunduğu olumsuz koşulları sorgulamaması için başvurduğu bir yöntemdir bu aslında. sürekli savaş hali, insanlarda bir "dış düşman" fikri oluşturarak, herkesi bu düşmana karşı birleştirir ve böylece insanların devlete karşı ayaklanması engellenmiş olur. romandaki goldstein karakteri ve adına düzenlenen "2 minutes hate" aktivitesi de aynı amaca hizmet etmek üzere devlet tarafından sunulmuş, aslen varolmayan bir hedeftir.
• bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldılarla büyümüş bir neslin artık yabancı olmadığı bir kavram.
• (bkz: aklimda duracagina kicimda patlasin)
• "i just want you to know that, when we talk about war, we're really talking about peace" ^***
  george w. bush, 18 haziran 2002
• george orwell'in efsaneleşmiş sloganıdır. 1984 isimli fevkalade eserde bolca kullanılan
  war ıs peace
  freedom ıs slavery
  ıgnorance ıs strength
  sloganın ilk kısmıdır.
• (bkz: kıbrıs barış harekatı)
• war is peace, freedom is slavery, ignorance is strength. george orwell'in "1984"^* romanında yer alan paradoksal parti sloganları. görsel
  
  bu sloganlar basitçe; partinin taleplerine göre insanların bir duygu durumundan diğerine kolayca geçebilecekleri anlamına gelir. (bkz: doublethink)
  
  romanda parti; insanlar üzerinde kontrol ve iktidarın sürekli sürdürülmesini sağlamak için okyanusya halkını bitmeyen bir savaş olduğuna inandırır. insanlar nihai barış ve refaha sahip olmak için fedakarlığın bir gereklilik olduğunu anlar. savaş insanları birleştirir ve hepsinin ortak bir düşmana odaklanmasını sağlar. sürekli devam ettiğini düşündükleri savaş için çaba ve para sözü verirler. dikkatlerini savaşa vermeleri, onları toplumda görünen bariz problemlerden ve kendi mutsuzluklarından uzaklaştırır. bu nedenle savaş barıştır.
  
  okyanusya halkı big brother tarafından sürekli gözetim altındadır. insanlar onun kendileri için en iyisini istediğine inanmaya yönlendirilir. hükümetin onları kontrol ettiği gerçeğini görmezden gelmelidirler. eğer partiye itaat etmezseniz, sizi hapseder ve işkenceden geçirirler. dolayısıyla özgürlük köleliktir.
  
  devam eden bir savaş olmadığı ve hükümetin insanları kontrol edebilmek için onları sürekli gözetim altında tuttuğu açıktır. yaşadıkları durum distopik olmasına rağmen parti tarafından şanslı oldukları söylenir. okyanusya halkı bu diktatörlükte hayatta kalabilmek için sadece cehaletten güç bulabilir. cehalet bu nedenle güçtür.