• su gunlerde muhtemelen ergenekondan iceri alinan ogretmenlerin yetistirdigi nesil.
  • koca albay'ın dersinde arka sıralardan vöööö diye böğürebilen nesildir, artık nasıl bir göt varsa. adamcağız da gazetesini okurdu yazık.
  • sınıfında silahlı ve üniformalı bir adam görebilme ayrıcalığını yaşamış nesildir.
  • dahil olduğum nesil. "sizden tek istediğim atatürk'ü sevmeniz" derdi.

    hey gidi günler...
  • ezan okunurken cam kapattıran albaya şahit olmuş nesildir. yer bursa erkek lisesi. fi tarihinde.

    kötüleyince cam açılıyormuş.
  • kardak adası vakası zamanında nail olanları "yunanlılar hele bir dirensinler analarını sikeriz!" sözünün ağızdan çıktığına şahit olmuşlardır.
  • bizzat savaş görmüş gazilerle tanışmış nesildir.
    tankçı albaydı bizimkisi. kıbrıs savaşı anılarını zorla anlattırırdık. anlatmak istemezdi pek.. gözleri dalar giderdi.
    sınıfa girince asker disiplini içinde kız erkek ayağa kalkar, sert bir "günaydın" der otururduk. diğer derslerden farklı gelirdi bize.
  • görüyor ve arttırıyorum.

    okul servisi olarak askeri servis kullanarak eve gitmemiz, serviste her gün birimizin babasının nöbetçi olup, başımızda bekçi olarak durması ve derse giren milli güvenlik uzmanlarının da birimizin babamız olması düşünülürse, hepimizin askerliğini çoook uzun dönem yaptığı anlaşılır.

    (bkz: asker çocuğu olmak)

    sonuç olarak antimilitarist olmak için yeterli sebebe sahip nesildir.
  • dahil olduğum nesil.

    hatta kendisinden; "lan iri! sen sen! ne o öyle takmışsın boynuna kravatı at yarrağı gibi!" gibi azarla sevme arası bir laf işitmiştim. kendisi gelmeden, "dikküüuueeaaayt" diye bağıran bendim. hatta daha hoca ortalıkta yokken bağırıp, sik gibi bekletmişliğim çoktur sınıfı.
  • gene bir efsane, kestane nesil entrysinde birlikteyiz sevgili gönül dostları. bayılıyorum lan bu efsanevi nesil başlıklarına. 82 doğumlu biri olarak her bir efsane nesil başlığına girebiliyorum. her açılan başlıkta "ben neymişim lan" diyorum. yürüyüşüm bile değişti. dimdik yürüyorum efsane nesil bireyi olduğum için. ingilitere kraliçesini görsem takmam o derece. zaten kim takar ingiltere kraliçesini, yalova kaymakamını. gerçi kraliçe elizabeth gelse türkiye'de kimse takmaz onu, nitekim isimi farklı bir aksiyon için anılmakta. kadıncağız adının ulvi anlamını bilse kalpten giderdi muhtemelen. cüneyt çakır'dan sonra bizi gene bizi tefe koyarlardı ingilizler, ama asıl kazığı biz onlara attığımız için öz hakiki efsane bizim nesil olurdu. belki o zaman kraliçe elizabeth'i kalpten götüren efsane nesil başlığı açılır ve herkesin katılımı sağlanırdı. hepbirlikte sözlükte sevgi çemberleri oluştururduk.

    vay anasını, bizim derse de girmişti albay paşa. murt biriydi. tosun paşa'nın da dediği gibi gözlerinden alevler çıkarırdı. bir baktı mı sınıf sus pus olurdu. hele biz erkekler. 39 kişilik sınıfta zaten 7 erkek olarak sefilleri oynuyorduk. evet, bu durum bileri için nimet olabilir ancak bizim için hiç öyle olmadı. istatistik bilimi erkeklerden yana olsa da, her erkeğe 5,5 kız düşse de, sınıfın alayı kezbandı lan! kah bıyıklısı, kah her gün ağlayanı, kah haftada bir manik depresif olarak gezeni vardı. erkek tayfası olarak hocayı kızdırdığımız zaman direk dersten bırakılacağımızı ve askere alınacağımızı düşünürdük sanırım. milli güvenlik dersi bizim için kestane güvenlik dersi oluverirdi. kestanemizi güvene alarak, gıkımızı çıkarmaya çıkarmaya dersi bitirirdik.

    (bkz: milli güvenlik dersine giren albay/@batu)
hesabın var mı? giriş yap