almanya

• iş sözleşmesi olmasına rağmen 4 buçuk aydır vize randevusu vermeyen ama itin kopuğun kaçak girip cirit attığı ülke.
  kaldı 1.5 ay, 6 ay dolduğu gün, dava dilekçem hazır hans.
  yoğun sorular üzerine not: mavi, yeşil kart falan değil standart ulusal vizeye süresiz iş sözleşmesiyle 8 şubatta başvuruldu, hali hazırda shengen vizesi var zaten, duyduğum kadarıyla 6 ay olmadan sonuçlandırıyorlarmış davalık olmamak için, kaldı 1.5 ay.
  2. not: 8 aya yaklaştı, halen başvurunun işlemde olduğunu söylüyorlar, öğrendiğim kadarıyla da vize randevu verme süreleri artık 9-10 aya çıkmış ön onaysız vize başvurularının. dava konusuna hiç girmememem birkaç farklı çevreden öğütlendi, halen beklemedeyim.
• "bu ülkeye kriminal mülteci diyorum eli yüzü düzgünleri almıyorlar..." filan felan... söylesene kürtler gidiyor biz beyaz türkleri almıyorlar diye...
  
  bir de allahın aşı karşıtı olmayıp sözcülüğünü yapan bundesrepublik'çi federal kararları sorgulayan kartoffel nazisi seni de istemiyor emin ol. tweet ile ilgili hissettiğim bu; yorumunu da söyleyeyim:
  
  şimdi türklerin bir kerede anlaması için basitçe şöyle bir şey anlatmak istiyorum; almanya dediğiniz yer sizin aslında federal düzeyde 16 eyaleti olan (ve haliyle 16 tane ayrı parlamentosu olan) bir "ülke" ama işte insanlar o kadar vizyonsuz ki bu federal düzeyi bütün ülkenin birimleri ve göçmen politikası olarak algılanıyor. cihangir nazisi keltoş da buradan yürüyor aslında, çünkü nrw dediğiniz eyalet işçi ve göçmen cennetidir. (bende buralıyım kendimden biliyorum)solcu ve liberallerin daha fazla olduğu bir yerdir ayrıca. ve federal cumhuriyet, anayasal bir yapıya sahip olup federal devletin kurallarını ve ilgili düzenlemelerini belirlediği için yeni bir ideolojik açık light nazi için.
  
  asıl konu, twitterda geçen eyalet içinde dortmund wuppertal ve essen arasındaki triangle da sıkışmış yabancı uyrukluları barındırır. ve bu biodeutsch'da o yüzden onları afişe ediyor. yani bu adamların hiçbirinin türkiyedeki suriyelilerde olduğu gibi göçmen politikası ile ilgili bir düşüncesi yok. bu adamın da yok geert wilders'ın da yok. bunlar sizin türkiye'de gerçekten içinden çıkamadığınız popülizmi avrupaya yaymaya çalışan cahiller sadece. yoksa hepsi biliyor almanya eğer bugün "adios amigos" diye amerikan askerlerini yurdundan kovuyorsa bunun sebebi eski nazi günlerini yad etme çabasıdır.
  
  siz de "bravo adam ne kadar haklı" diye kendi kendinizi yiyin :)
• buraya "ulan rammstein'ın tüm şarkılarını yalar yutarım ha" diye gittim, beş sene sonra sabah akşam killa hakan dinleyerek döndüm.
  
  "kalp, kan, damar, damar
  surata şamar, yanar, yakar
  kaşları çatık bakar, bakar
  farkında olmadan takar, akar"
• özellikle almanya'da yasayan ögrencilere veya çocuğu henüz okuma caginda olan ebeveynlere - henüz bilmiyorlarsa - önermek istediğim bir site var. bundeszentrale für politische bildung.
  
  https://www.bpb.de/
  
  20 yıldır bu kurumun etinden sütünden faydalanan bir insan olarak kendinize veya cocuklariniza politik bilinç veya almanya´nin tarihi veya genel kültür veya farkindalik adına buradan materyal sipariş vermenizi tavsiye ederim.
  
  öğrenciliğimde ders verdigim cocuklar icin olsun, kendim icin olsun, üyesi oldugum dernek icin olsun; her zaman ücretsiz veya cok düşük ücret karsiligi faydalı seyler edindim.
  
  örnegin;
  
  kinder memo
  cocuklara 1,50 euro gibi cüzi bir fiyata oyun almıştim, oynarken de cocuk hakları temalı oyununun resimlerdeki görsellerinin ve cocuk haklarının ne anlama geldigini aciklamistim.
  
  veya
  
  ücretsiz haritalar
  almanya, avrupa ve dünya haritalarını birçok ögrenciye hediye ettigim gibi, cocuklarimin da acip acip baktigi materyal haline geldi.
  en son cocuklarimin kreste kutladıkları dogum günlerinde arkadaşlarına dagittigimiz hediye cantalarinin içerisine birer tane ekledik. üyesi oldugum derneğin cocuk kulübü icin onlarcasini ısmarladım vs.
  
  belli bir sayıyı geçtikten sonra kargo bedeli de ekleniyor, ancak birkac harita sipariş verdiginizde kargo ücreti dahi ödemiyorsunuz.
  
  mesela
  
  grundgesetz
  almanya'da her evde bulunmasi gerektiğini düşündüğüm anayasa kitapcigi; ücretsiz.
  
  basit bir anlatımla, hatta ingilizce bir seyler isterseniz
  
  german history: 1914-1990
  
  ve daha niceleri ücretsiz veya cok düşük bir meblağ karsiliginda sizin olabilir.
  
  rica ederim.
  
  edit: aus politik und zeitgeschichte , ısrarla tavsiye ediyorum. birbirinden ilginc ve / veya önemli konuların işlendiği ince dergivari bir sey.
• bizi hergün kıskanmaktan bunalıma girmiş ülke.
• yeni işe girdim, her gün girişte ve çıkışta kart okutuyoruz ve ben werkstudent olarak haftada 20 saat çalışıyorum. bazen işim geç bittiği için 5-10 dk geç çıkmışım ve haftada 20 saat 35 dk zaman harcadığımı görmüşler. ik çağırdı acilen gittim utana sıkıla neden fazla zaman geçirdiğimi, bana fazla mı iş verildiğini vs sordular. yok dedim kendi isteğimle oldu. 35 dk lık parayı maaşıma eklediler özür dileyerek. ofiste birşey demedim ama eve giderken bir garip oldum türkiyede yeni mezun mühendis olarak haftada 60 saat çalışıp 40 saatlik asgari ücret alıyordum ve bunu büyük nimetmiş gibi sadaka gibi veriyorlardı ah ulan.
• dr. margret spohn'un : "alles geturkt: 500 jahre (vor)urteile der deutschen uber die turken" isimli bir kitabi vardir. bu kitabi okumanizi mutlaka oneririm. türkçe çevirisinin ismi "her şey türk işi".
  
  "türken" aslinda bir fiil-sifat. sokak agzinda irkci bir bicimde kotu olan durumlari ve olgulari hatta bazen eylemleri tanimlamak icin kullanilir. cakma t-shirt nesnesinin kendisinden dolandirilma eylemine kadar. "geturkt" ise bunun pasif fiil hali. "her sey 'türken'" gibi. iste kitabin ismi bu irkci sacmaliga atifla boyle olmus ve arka kapak yazisi hatirlayabildigim kadariyla soyle bir seydi:
  
  "17. hatta 18. yuzyila kadar avrupali olmak aclik, salgin, horlanma, kolelik demekti. sinirlar ve siniflar asilamazdi. oysa dogu'daki buyuk türk impatorluğunda durum bunun tam tersiydi. hatta bundan yalnizca türkler yararlaniyor da degildi. italya'nin guneyindeki bir balikci kasabasinda, yoksul bir balikcinin oglu olarak dunyaya gelmis olsaniz da kelime-i sehadet getirdikten sonra padisahlik makami haric her makama cikabilir (sanirim burada pargali'yi kastediyordu) bilinen dunyayi yoneten bir duzine elitten biri olabilirdiniz. "osmanli mucizesi" bu multikulturel sinif atlama sansi ve basarisiydi."
  
  simdi bu iltica eden cocugun basliginda bir yazar kardesimizin buna benzer bir dusunceyle "zamaninda adamlar osmanli'ya kaciyordu" yazdigi entry'i gorunce aklima dr. spohn'un kitabi ve asagi yukari boyle olan arka kapak yazisi geldi. hem fikri yinelemek hem de kitabi tanitmak ve onermek istedim.
  
  oradan devam edecek olursam, nuremberg irk yasalari devreye girip 17. yy'a kadar nufus kayitlari incelendiginde ozellikle dogusundaki bolgelerde nufusunun belli bir kismi "türk dönmesi" olan ulke.
  
  bizim iliskimiz oyle gocle falan baslamadi yani. bir ornek verip kapatayim. ayni kitapta bu kentlerden birindeki kilise kayitlarinda, konya taraflarinda dogup bir beyin hizmetcisi olan bir fatma ismindeki bir kadinin beyi bir habsburg akininda olduruldugu yazili. bu kadini sonra leipzig kontunun karisina hizmetci yapmislar kacirip. adini da marie mi ne koymuslar. o marie daha sonra evlenmis ve elbette germenlesip simdi de "her sey türk isi" diyorlardir.
• peter watson çok kapsamlı bir kitap çıkardı. (bkz: german genius)
  
  alman bilimi ve felsefesini merak edenler bu müthiş ve raf büken kitaplar yazan yazarı okuyabilir (raf bükmesi benimle ilgili, history of ideas^* kitabını 300 sayfa okudum devam ederim dedim kaldı öyle, 700 sayfa daha var…)
  
  amazon.de
  
  görsel
• kürt düşmanı ülke.
  
  almanya şu an gürcistan, sırbistan, kolombiya vb bir sürü abuk subuk ülkeye kapısını açmış durumda ama kürtlere epeyce kapatmış.
  
  kürtler almanya'ya girmek için her yolu deniyorlar.
  çünkü yasaklar kışkırtıcıdır.
  
  kürtlere almanya kapısı açılırsa kürtler bir daha almanya'ya gitmek istemeyeceklerdir.
• herşeyden öte ucuz ülke. kira dışında tabiki gerçekten ucuz,500-600 euroya bir ay geçiriyordum. stuttgartta yaşadığım için iklim de çok güzel geldi bana,soğuk bir ülke değil. bence almanya'nın en güzel tarafı doğası, özellikle isviçre yakınları inanılmaz güzel bölgeler. hele hele alpler bence dünyanın en güzel bölgeleri. yalnız bir konuya dikkat çekmek istiyorum,ülkenin en cafcaflı yerinde yaşasanız bile çok sakin, buna alışmak.kolay değil. ve evler çoğunlukla 60-70 metrekare iyi bir evde oturmak veya sahip olmak aldığın ilk seneler çok kolay değil.