• benim yapilmasi gerekenler listemde aspavaya gitmek olandir. malum istanbulda yok aspava.
  • ankaranın en güzel yerinin dönüş yolu olduğuyla ilgili şaka yapmak. zira bu şakayı yapanların hepsi sanki istanbulda yalıda oturduklarından ankara onlara çok gri ve denizsiz gelir.
  • havalimanı yolunda 17. kilometrede sağ tarafta bulunan ankara'yla ilgili "dönüş bileti" esprisi yapan klişe denyoların şoklanıp, sergilendiği müzeyi görmemezlik etmeyin. salı ve çarşambaları halk günü, giriş ücretsiz.
  • asker misiniz? ivedi ulusta 1. meclisin yan tarafından mehmetçik gazinosuna çökün ve işiniz bitene kadar ayrılmayın.

    gata sevk misiniz? ivedi gataya çökün ve yatışınızı yaptırın. öyle rapor imzalatacam, bi görünüp çıkacam diye sakın düşünmeyin, dış garnizondan gelen asker yatmak zorunda. aksini sakın iddia bile etmeyin. anca eliniz boş birliğinize dönersiniz.
  • (bkz: sohbet)
    ankara'ya geldiğinde üniversiye yıllarından kalma dostlarınla sohbet istersin. yoksa ne bilmem neresindeki salaş kebapçısı güzeldir, ne filanca caddesindeki kahvenin tadına doyum olmaz ne de kimsenin bilmediği gezilecek yerleri vardır.
    ankara nostaljidir. adamı 20'li yaşlarına geri götürür.
  • "istanbula dönüş" temalı, komikli espri yapmak. ya da yapmamak, bilemedim.
  • park bulvar cafe'de mantı yemek..
  • genel olarak zaten bu sehri ovenler, anilarini over. dostlarla bilmemnerede icmek, hede tepesine cikarken sarki soylemek, (pek de var olmayan) sokaklarinda kaybolmak gibi kendi ruhu olmayan vasat bir sehire ait olan ozellikler ankara'ya hasmis gibi anlatilir. iste ben onu sevmesem de onsuz yapamaz yine geri donerim falan, ittikce bana yaklasir vesaire. aslinda bunu ankara'ya degil herhanfi bir sehre uyguladigizda ayni seydir, sehiri gercek anlamda sehir yapan dogru duzgun hicbir ozelligi yoktur. 10'da hayat tamamen biter, gezilecek yer sayisi 18 civaridir, bu sebeple anilarin buyuk cogunlugunun hemen kesistigini gorursunuz. bir kugulu park'i ovebilecek kadar yoksunluktur ankara benim gozumde. baska kucuk ve uetersiz sehirlerde ne yapiliyorsa hemen hemen aynisini yaparsiniz. bu sebeple ankara'daki ilk ayinizdan sonra yapacaginiz sey eger ev tuttuysaniz kendi evinizde, ya da kisa sureligine oradaysaniz ve arkadaslariniz varsa orada icmektir. bu kadar. sonra cikar avmler'den birine gider film izleyip doner yine icersiniz. yok ittikce kendine cekiyormus da, yasananlar bambaskaymis da bilmem ne, ya bi siktir git arkadasim balikesir'de yasayan adamdan farkli yaptigin sey sayisi 10, neyin duygusalligini yapiyorsun? yasamasam ben de sanacagim ki harbiden ankara kesif burokrasi dolu olmasina ragmen sirin insanlarin bundan kurtulus yollarini yalnizlik ve dostlukta aradigi bir sehir, ya da baris bicakci'nin tasvir ettigi tarzda bir yer. ankara, cok afedersiniz ama bok gibi bir yerdir. kaniksar yasar gidersiniz, tayininiz kastamonu'ya cikinca orayi da kaniksayip yasayip gideceginiz gibi. o yuzden "zaten sehre hic gelmesinler buz gri ankaramizi seviyoruz:(" tripleri de gayet sikici ve, kendini kandirmaya yonelik laflar.
  • ankara'ya gelir gelmez vakit kaybetmeden istanbul otobüsü/uçağı/trenine binmek. ömrünüz yolda geçsin de şu kelamı* edecek vakit bulamayın amk.
  • bahçeli seven'da bira+elma dilim patates yapmak. patatesi müthiş yapıyorlar. tunalıda bir tur atmak, arjantinde soluklanmak ve tabii ki ata'mı ziyaret etmek olabilir. sonra direk esenboğa ya da aştiye gidip geldiğiniz yere dönün.
hesabın var mı? giriş yap