• yargıtay üyeleri çocukken kaldıkları yurtlarda/evlerde büyükleri tarafından demekki çok ellenmiş, böyle bir karar verdiklerine göre...
  • süper mazaret.

    -hakim bey ben hanımefendinin totosunu babacan bir tavırla elledim, memelerini sıkmamın sebebi ise tamamen çocukça bir şaka.

    yargıtay: beraat
  • babacan tavırla o el kalçaya gitmez yalnız...
  • yargıtay'ın haline ışık tutan olay. bana da gelen bir ceza davasında mahkeme sanığın çocuğu istismar ettiğine karar vermesine rağmen yargıtay delil yetersizliğinden bozmuş, ve ilk derece mahkemesine tekrar geldi, ilk derece ne yaptı? tabii ki yargıtay'a uydu, kendi fikri yok gibi, başımı ağrıtmayın der gibi. başın ağrımasın istiyorsan, yargıtay'dan ayrı karar verme mekanizmasına sahip olduğunu bilemiyorsan in o kürsüden! işi riske atmayıp tanık getirdik, hakim kabul etmedi bugüne kadar neredeydiler dedi. bu çok amatörce bir reddediş değil mi? ama hakim ya o, istediği gibi kahvedeki dayılar gibi konuşsun, biz avukatlar da azıcık duygusal savunma yapınca 'şov yapma, burası amerika değil' olsun. bu davalarda delil yetersizliği olmaması için suçun nitelikli şekilde işlenmesi mi gerekiyor, anlayamıyorum. kağıttan bakıp hükme varıyorlar. ama ceza davaları bu kadar bot durumlar değiller, mağdurun sanığın beden dili, konusması o kadar şeyi ele veriyor ki, ama sanki hâlâ 80'lerdeki başım yanmasın, ağzımın tadı bozulmasın ali rıza bey halleri. çoğunluk işini geçiştirip bir an önce evine gidip pijamalarıyla tv izleme derdinde.

    edit: imla
  • kadın çalışanına maşallah fıstık gibisin diyerek kalçasını elleyen müdürün yargıtay'a yaptığı temyiz başvurusunun sonucundaki kararda geçen tabir.

    müdürün "babacan tavırla hareket edip etmediğinin yeterince araştırılmadığına” kanaat getirilip mahkumiyet bozulmuş.

    https://twitter.com/…tatus/1279686200224182277?s=19
  • bir çocuğa cinsiyetine bakılmaksızın vücuduna kimsenin dokunamayacağı ve onun da başkasının vücuduna dokunamayacağı öğretilmeli. bunun detayını işin uzmanları anlatsın, yanlış bilgi vermeyeyim. belli yaşlarda belli aşamalarla öğretiliyor. örneğin bir doktorun muayenesi ile sokaktaki birinin dokunması arasındaki farkı bilmeli.

    davaya gelirsek: babacan tavırla kalça ellenmez. sadece erkekler değil, kadınlar da hemcinslerinin kalçasını canı istediğinde elleyemez. elinize kolunuza sahip çıkın, bir gün biri kırıverir. ortadoğu'nun bu bitmek bilmeyen laubaliliği beni delirtiyor, oynayıp duran o elinizi kolunuzu kıçınıza sokmak istiyorum!

    sadece bir tane yargıtay 14. ceza dairesi üyesi şerh koymuş ve bunun taciz olduğunu savunmuş, kendisine teşekkür ediyorum. olayın "sen benim kızım gibisin" diyerek geçiştirilemeyeceğini söylemiş. çok doğru.

    gerçek babalar kızlarını taciz etmez.

    sadece kokuşuk toplumlarda insanlar "kızım gibisin, kardeşim gibisin" diye tacize, tecavüze uğrar ve kendini savunamaz bile.

    rahmetli babam odama gelecekse önce koridordan seslenir, duymazsam kapıyı çalar, "kızım müsait misin, gelebilir miyim" derdi. yetişkin kadınların insan yerine konulmadığı ülkede, ilkokul çocuğu olmama rağmen "gelebilir miyim" diye sormadan asla odama girmezdi. o zamanlar anlamıyordum, büyüdükçe algıladım.

    kişisel alan önemli ve onu korumayı çocuklarınıza öğretin. öğretin ki büyüyünce böyle ilkel, rezil bir tacizci olmasın ve bunlara da göz açtırmasın.

    hayvana tecavüz eden "tonton dedeler", torununu taciz eden "amcalar" yokmuş gibi sistemimiz bir tacizciyi daha "babacan" sıfatıyla aklamış.

    umarım onu aklayan herkesin kalçasını bir gün "babacan" bir üst düzey bürokrat elleyip "maşallah, demokles'in kılıcı gibisin" der. neticede çocuğu gibi...
  • ahlaksızlığa nasıl destek verilebilir hukuksal olarak akıl alabilir değil, yeter artık kadınlara yapılan pislikler!

    bir tane aklı başında, düzgün, aklı selim üyenin şerh koydurduğu karar olmuş;

    “karara şerh koyarak karşı oy kullanan yargıtay 14. ceza dairesi üyesi ise önemli ifadeler kullandı”. bu hukukçu dışında o kuruldaki hiç kimseye ne vergilerimi, ne halk olarak hakkımı helal etmiyorum!

    şimdi kendi eşlerinize, kızlarınıza, torunlarınıza böyle birşey yapılsa ses çıkarma hakkınız olmayacak! ne şanssız ailelerindeki kadınlar...ayıptır...
  • işte bunlar hep hukuk, hep adalet. biz siyasetçilerden aşinayız bu tavra nicedir.
  • aklıma bir fıkrayı getiren olaydır.

    adam güzel kadınla beraber otobüsten inmiş ve kadına yaklaşıp sormuş:
    -sanırım evlerimiz aynı istikamette. sizin için bir sakıncası yoksa birlikte yürüyebilir miyiz?
    +kötü bir niyetiniz yoksa neden olmasın, demiş kadın.
    birlikte bir süre yürümüşler. kadının evine gelince.
    -sizin için bir sakıncası yoksa evinizde bir çay içip sohbet edebilir miyiz?
    +kötü bir niyetiniz yoksa neden olmasın, demiş kadın.
    çaylar içilmiş sohbet uzamış akşam olmuş. adam:
    -sizin için sakıncası yoksa bu gece evinizde kalıp kanapenizde uyuyabilir miyim?
    +kötü bir niyetiniz yoksa neden olmasın, demiş yine kadın.
    gece olmuş yağmur sel gibi yağarken sürekli gök gürlemiş. adam kadının kapısı çalmış:
    -ben gök gürültüsünden çok korkarım, sizin için sakıncası yoksa yanınıza gelebilir miyim?
    +kötü bir niyetiniz yoksa neden olmasın.
    adam kadının yanına uzanmış, bir süre geçmiş ve kadına sormuş.
    -parmağımla göbek deliğinize dokunabilir miyim? kadın:
    +kötü bir niyetiniz yoksa neden olmasın diye cevap vermiş. kısa bir sessizlik olmuş. kadın:
    +ayyy orası göbek deliğim değil.
    -o da zaten parmağım değil , demiş adam.

    mahkeme kötü niyet görmemiş lakin biraz zaman verilse gidişhat kötüymüş adamda, bence.
hesabın var mı? giriş yap