babymetal

• youtube videolarının altındaki bir yorum herşeyi açıkılıyor.
  
  "every time one listens to these songs, a true metalhead from norway commits suicide"
  
  böyle birşeydir işte.
• (bkz: atmosferik yarrak metal)
• tsubasa'da gole gider gibi hissediyor insan kendini.
• insana zöttirik bir müzik grubundan çok farklı çıkarımlar yaptırırlar. şu el kadar kızların sahip olduğu ciddiyeti ayakta alkışlamamak mümkün değil. daha 15 yaşına basmadan saatler süren konserler vermek, dünya turnelerine katılmak, her üç beş ayda bir albüm çıkarmak, bu popülarite ve para altında şımarmadan işlerine devam etmek... bir de bu sürenin içine eğitimlerini aksatmadan devam ettiklerini ekleyin. şaka gibi.
  
  japonlar çocuklarını çok küçük yaştan her konuda sorumlu ve bilinçli olacak şekilde yetiştiriyorlar. biz liseye başlamış eşek kadar çocuklara hala agucuk gugucuk yaparken japonlar çocuklara beş yaşından itibaren eğitim vermeye başlıyorlar. biz çocuğu kaçırırlar endişesiyle bir saat önceden gidip okul kapısında beklerken orada çocuklar ders bittikten sonra el birliğiyle sınıflarını ve okulu temizliyorlar. hayat boyu eğitimleri hiç bitmiyor. sabah okula gidiyor eve gelip yatmıyorlar. öğleden sonra mutlaka bir spor ve sanat dalı ile ilgili kurslarına gidiyorlar. o olmadı ek bir dil için eğitim alıyorlar. çocuklara hemen bir hayvan satın alınıyor. kedi olur köpek olur farketmez. küçüklüğünden o çocuğa emanet ederek bir canlının sorumluluğunu taşımayı öğretiyorlar. okulda yaptıkları temizlik yetmiyor bir de mahallenin haftalık temizlik günlerinde yaşlılara yardımcı oluyorlar.
  
  orada yaşayan yakın bir arkadaşımın çocuğu aynen bu sistem içerisinde büyüdü. çocuk şu an 16 yaşında. japonca ve türkçe ana dili buna mukabil çok iyi derecede ingilizce konuşuyor ve fransızca derslerini şimdiden almaya başlamış. karate ve yüzmeyle profesyonel seviyede ilgileniyor. üstüne üstlük bir japon çalgısı olan shamisen çalmayı biliyor. şimdi bu çocuğun üniversiteye kadar daha iki senesi var. bir de düşünüp doğru karar verebilmesi için bir yıl boşluk yaratmışlar. o esnada neye dönüşeceği belli değil. lan biz bu çocuğun üniversite görmemiş hali kadar olabilmek için kırk yaşına kadar çabalıyoruz yine de o seviyeye erişemiyoruz. şimdi bununla bizim üç beş saatlik okuldan gelip anasına babasına şımarıp internet/tv başından kalkmayan çocuğu nasıl bir tutacağız?
  
  babymetal'i o yüzden çok takdir ediyorum. bu yaşta bu kadar ciddiyetle üst seviyede işlerin altından kalkabilmelerine çok şaşırıyorum. batıda en son imkanlara sahip justin bieber gibi bebeler bile o stresi kaldıramadı. büyüyene kadar yemedikleri bok kalmadı. hatta bir çoğu büyüyemeden silindi gittiler. doksanların başında çıkan kris kross bebeleri bir kaç yıl sonra kendilerini kaybettiler. en son bir tanesi fakirlikle boğuşurken diğeri uyuşturucudan gitti. bizdeki örneklere hiç girmeyeyim. elimde başarısını devam ettirebilmiş tek örnek küçük emrah. onun da ne olduğunu az çok biliyorsunuz.
• konserlerine katılmak için delirilen grup.
  
  3 gün oldu keşfedeli. başka şey dinlemiyoruz topluca.
• ijime dame zettai diye bir parça ile beni "oha oha" nidalarına boğan bebe kızların vokal eylediği grup (bebe dediğime bakmayın, 10-12 yaşlarında falan yani). çalan grup da baya iyi hani. özellikle bisiklet, koşu gibi sporlara çok yakışan bir hareketlilik var şarkılarda. animelerde çalan rock parçalarının metale yoğrulmuş hali gibi. beğendim.
• j-pop ve heavy metal karışımı ilginç bir tarz yaratma çabasında japon grup. kendilerini dinlemeden fikir sahibi olmak istiyorsanız system of a down'ın vokali serj tankian'ın, system of a down şarkılarını jigglypuff sesinde söylediğini hayal edin. en net bu şekilde tarif edilebilir sanırım.
  
  gimme chocolate
  
  sonisphere 2014 knebworth festivali sırasında verdikleri röportajda hedeflerinin kawaii metal (ing: cute metal, tr: şirin metal)adında yeni bir metal müzik kategorisi yaratmak olduğunu söylüyorlar.
• universiteden bir arkadas bu idol grup meselelerinden tamamen alakasiz olmasina ragmen bir sosyal bilimler dersinde bu gruplarin dinamiklerini inceleyen bir makale yazmisti. yazmak icin de baya arastirmisti. (ders icin, dergide yayinlanmak icin degil.) adam ondan sonra kendini dehset derecede kaptirdi bu idol kizlara ve gruplara. o aralar bana cheerz diye bir uygulama gostermisti.
  
  bu uygulamada idol olmaya calisan kizlar gunluk hayatlarini paylasiyorlar takipcileriyle, o gun veya hafta en cok kalp toplayan kiz birinci oluyor en cok kalp gonderen takipcisine ozel video/fotograf cekip gonderiyor falan, degisik i$ler. bu arkadas bunlara para harciyordu ciddi ciddi. ($$ ile kalp alip birinci olmak icin kasiyordu.)
  
  bu uygulamadan toplanan para yeni yetisen amator veya yari profesyonel idol gruplara destek olarak dagitiliyordu. arkadas bu yuzden harcadigi paranin iyi bir ise yaradigina inaniyordu. simdi o uygulama ne oldu bilmiyorum, bu anlattiklarim en az 4-5 yil onceki durumdu.
  
  ben bunlari gordukten sonra japonya'daki idol grup meselesinin genc kizlar icin kaci$ yolu olmaya basladigini dusunmeye baslamistim. o uygulamada ortaokul ve lise cagindan kizlar kayniyordu, ve oyle laf olsun diye degil, idol grup barlarinda falan cikip konserler veren tiplerdi bunlar.
  
  japonya'da idol gruplara veya oyunculuk sektoru icin cok genc yastan yetenek bulup yetistiren agency'ler var. bu idol gruplarinin isimlerini de "bla bla agency bla bla project" olarak okursunuz. bunlar bana ilk baslarda hep karman corman geliyordu ama oradaki endustrinin geldigi noktalari gordukten sonra mantikli gelmeye baslamisti.
  
  farkli gruplar, farkli "unit"ler birbirleriyle karman corman birbirine girip farkli farkli gruplar olusturup farkli farkli isimler altinda farkli albumler yapabiliyorlar. ve bunlarin uyeleri olan kizlar hep benzer egitimlerden gecmis kizlar oluyor.
  
  bu kizlarin 3-4 saat konser boyunca hem kosturup hem dans edip hem de nefeslerini kaybetmeden sarki soyleyebilmek icin gunun kac saati nasil egzersizler yaptiklarini dusununce kendi kendime dehsete kapilirdim.
  
  ornegin akb48'i kliplerinin cekimlerinin sabahin korunden aksamin korune kadar bazen gunlerce surebildigini okumustum zamaninda bir forumda. (akb48 yapim ekibinde staj yapmis bir gaijin yaymisti forumlardan birinde.)
  
  japonya'daki idol grup endustrisini turkiye'de oturdugunuz yerden ancak "pedofili kulturu" diye anlarsiniz. baska careniz yok. bizim bu kafayi gercek anlamda anlamamiz mumkun degil, bize cok uzak seyler bunlar. bizim muzik endustrisinde dogru duzgun kadin grup sayisi saysan 2 elin parmaklarini gecmez, genc kiz gruplari bir kenara.
  
  bizim populer muzik endustrisinde japonlarin idol gruplarina en benzeyen $ey cici kizlar veya daha yakin zamandan hepsi, onlar da yakinina bile yaklasamaz.
  
  oysaki japonya'da idol grup meselesi cok gecmise, turkiye'de dogru duzgun pop muzik dahi yapilmasindan oncesine kadar gidiyor. bu akimin genis capta ilk basarili olani (benim bildigim) onyanko club. (candies'i bu kapsamda saymadim cunku onlar biraz daha yetiskin duruyorlar)
  
  bizim millet yerli pop muzigi daha yeni kesfederken japonlar idol kiz grubu muzigini coktan para yapan bir pazara cevirmisti.
  
  iki saat eyyorladim gelecegim nokta $uydu:
  
  babymetal'in arkasinda muthis bir pazarlama fikri yatiyor. babymetal'den onceki mevcut idol pazarinda metal dinleyicisine hitap eden bir grup yok. adamlar babymetal ile o kitleye kancayi atmislar ve basarili da olduguna gore dogru bir yere kanca atmislar.
• japon pop müziği ile heavy metal müziğini sebepsiz yere sentezleyip icra eden müzik grubudur.
  arkadaki abiler her ne kadar iyi çalsalar da vokaller devreye girdiğinde bir abandone durum oluyor.
  kendilerine özgü devil horns işaretini yani metalci hareketini yorumlayıp bozkurt işaretine benzetmişlerdir. ^*
  
  97 ve 94 doğumlu kız çocukların dahil olduğu bu müzik grubunun sevenin çok olduğu bir konser ise şöyle
• bugün tamamen tesadüf eseri keşfettiğimiz capon grup. önce anam neler oluyor dedik, kafamız karıştı, ne dinlediğimizi, ne seyrettiğimizi bilemedik, ilk şoku atlattıktan sonra da bırakamadık. şimdi kendimizi tutamıyoruz efenim, videolar arka arkaya akıyor! hala başıma ne geldiğini bilmiyorum ama seviyorum uleeeeeyn!