hesabın var mı? giriş yap

  • vol 4

    1973 temmuzu sonlarinda yazili basinin ve radyonun halki kiskirtici haber yaptigi dogrultusunda allende´nin emriyle alti radyonunun yayinina son verildi. problemlerin onunce gecilmesi adina hukumet gazetelere kagit satimini durdurdu.

    sokaklarda catismalar artan hiziyla surerken, generaller kendi aralarinda toplanarak plan yapmaya basladilar. allende gelismelerden rahatsizdi, bir ogle yemegi sirasinda general arturo yovane´ye : icinizden bazilari benim gidecegimi zannediyorsa yaniliyorlar, buradan sadece cesedim cikar diyordu. allende´nin partisinde de artik catlak sesleri yukselmeye baslamisti, gunden gune allende´ye olan guven azaliyordu. bu sirada hava kuvvetleri ve sili polis teskilati askeri darbe icin karar almis bulunmaktaydi, fakat kara kuvvetlerinin olayin icinde yer alip almayacagi henuz belli degildi. genelkurmay baskanligi gorevine kadar yukselel pinochet, bu goreve hukumete bagliligindan dolayi getirilmisti ve olasi bir darbede hangi tarafta olacagi kestirilemiyordu.

    kamyoncularin grevi hala devam etmekteydi ve cozulcek gibi gozukmuyordu, santiago´da urunlerin temininde buyuk bir sikinti vardi, benzin istasyonlarida kamyoncularin grevi bitene kadar benzin satisini durduklarini acikladilar. baskent santiago´da butun dukkanlar kapali vaziyetteydi, artik allende hukumeti yolun sonunda dogru ilerliyordu.

    27 temmuz 1973 gunu allende´nin emir subayi arturo araya evinde olduruldu, sili´de artik tansiyon yukselmis acik acik is savas yada askeri darbe senaryolari yazilmaya baslanmisti. allende artik cikis yolu aramaktaydi, allende kardinal raul silva´dan diger parti liderleri ile diyalog kurulmasi amaciyla yardim istedi. eski baskan eduardo frei bu cagriya cevap vermedi, diyaloga cevap veren ilerki yillarda baskan secilcek olan patricio aylwin ise allende ile hukumet kurmaya yanasmadi ve allende´ye istifa etmesini tavsiye etti. agustos ortasinda allende tekrar kardinal raul silva´dan yardim istedi, raul silva kendisine artik yolun sonuna geldigini belirten su sozu soyledi : su an sili´de demekrosiyi saglayan baskan olarak gitmek yada kalarak sili´de demokrasiyi mahveden baskan olarak taninma imkaniniz var.

    allende´nin iktidarinin ucuncu yili kutlamalarinin ertesi gunu, binlerce kadin ellerinde bos tencereler ile baskanlik sarayinda onunde allende´nin istafisini isteyen protestoya basladilar. bu arada askerlerde bos durmayip hiz kazaniyorlardi, darbe tarafinda olan hava kuvvetleri ve polis teskilati deniz kuvvetlerinide kendi tarafina cekmislerdi, belirsiz olan general pinochet idi.

    7 eylul 1973 te generaller escuela militar´da toplanti yaptilarve general pinochet´i darbeye ikna ettiler. 9 eylul 1973 te d day olarak 11 eylul 1973 saat 06:00 kabul edildi.

  • ben normalde de bu adamın çok bilinçli, farkındalığı yüksek bir insan olduğunu düşünüyorum ama o röportajlardaki mükemmel insan pr'i bi tık fazla kaçmış sanki.
    tamam ennn sensin kivanccim, ennn yakışıklı, en mütevazı, en aşık.. ama şu pr işlerinde sizi takip eden halkla aranızda gittikçe büyüyen sınıf farkı dolayısıyla konuşurken biraz daha mı dikkatli olsanız acaba?
    neye takıldım biliyor musunuz? eşine dünyanın en iyi annesi demiş.. tamam söylesin ama evde karına soylesen bunu da piramidin en altında kalan ezilmiş emekci kadinlarimiz bunu duymasa görmese mesela? mesela ben? kendimi bildim bileli essseklerr gibi çalışırken, giyisi dolapları toplanmak için beklerken, camlar minik parmak izleriyle doluyken ve akşama ve dahi öğlene yemek yetiştirmek, bunu yaparken yüzün üzerinde öğrenciyle bireysel olarak ilgilenmek, sınavlarını okumak ve derslerini yetistirmek zorundayken en iyi anne başak mi gerçekten? hayır biziz en iyi anne. o piramidin en altında kalıp gittikçe daha da otekilestirilen bizler.
    dünyanın en iyi eşidir de sanirim. çünkü sabah eşi hasta yavrunun tonla kusmuk dolu kiyafetini yıkamak için ayırırken gomlegimi ütüler misin dediği için skerm belasını ütünün de diye bı saat zirlamamistir diye düşünüyorum. yoksa biz de çok iyi estik yani. kusuklu çarşafların arasında bı saat agladiktan sonra bordo bereli gibi kalkıp yavruyu hiç bi şey yokmuş gibi sevgiyle uyandırıp tereyağına kadar kendi bizzat yaptığı kahvaltıyla uyandirmamistir. çünkü sizin çarşafları yardımcı ablaniz yikiyo ya o yuzden :)
    keşke sınıfsal farkimiz bu kadar olmasaydı, sizler cebinizi doldururken gittikçe fakirlesen emekcilerin nasıl bir cinnetin eşiğinde oldugunu fark etmenize gerek kalmazdı. biz de basak'in mukkkemel anneligini alkislardik.mukkkemmel hayatınıza kalpler atardık romantik romantik. çünkü yavrumuzu 20kisilik sınıfa bırakıp 12 saat çalışmaya gitmezdik. ya da emeğimizin karşılığını aldığımız bir düzende bu kadar kıskanç olmazdık hayatlarıniza karşı.. basak'a, fahriye'ye, pelin'e falan bilenmezdik bir hengame icinde olmasaydık kim bilir?
    ama şimdi biz bu kadar çalışıp yine de piramidin en altında ezilirken sizler böyle mukemmellikleri gözümüze sokmayacaksiniz. çünkü burası hollywood değil ve sizin kitleniz de american dream falan yasamiyor yani.. esine dünyanın en iyi annesi diye brad diyebilir, survivor gibi takılan halkin içinde siz degil malesef. günlük harçlığı 10 tl olan öğrencim var benim, 13 yaşında çocuğa her gün evde pişirdiği şeyleri koymak zorunda olan o anne en iyi anne, delirtmeyin insanı..

  • bir su baskını sonrasında çadırda kalan bir felaketzede:

    - çadırlar su geçiriyor, üşüyoruz.. çoluk çocuk perişanız. nerde bu devlet, nerde bu millet, (karısına dönerek) nerde benim pijamalarım?

    not: daha sonra "nerde bu devlet, nerde bu millet" kısmı uzun süre show tv ana haber jeneriğinde kullanıldı.

    14 yıl sonra gelen edit: böyle bir şey hiç olmamış, zihnimin bir oyunuymuş. "nerde benim pijamalarım" kısmı levent kırca parodisinde varmış. ben de çok üzüldüm bunu öğrenince tabi ama n'apalım. historien'e teşekkürler.

  • sorun tam da burada. bir tarafın düşüncelerinin beyin yıkama olarak nitelendirilirken diğerinin görüşlerinin ifade özgürlüğü olarak görülmesi. kendinden olmayanı düşmanlaştırma.

  • sabah sabah güldüren ve endişelendiren yurdum insanı. habere gördüğüm en güzel yorum ;

    yamtar kurtbaş (tüm yorumları) 22.07.2009 10:52:03
    damacana aktif mi yoksa pasif durumdamıymış?

  • kalede engin, ridvan, oguz ve aykut oldugu surece hic korkmayacagimiz mac. dusundukce heyecanlaniyorum. en az 5 cekeriz.

  • herhangi bir konuda obsesyon o konuyla ilgili nöron ağlarını güçlendirir ve zamanla aptallaşabilirsiniz. sebeplerine bakalım:

    --- spoiler ---
    neden böyle olur?
    --- spoiler ---
    beyninizde mantıklı karar vermenizi sağlayan prefrontal korteks, limbik sistemde oluşan yanlış bir döngü sonucu doğru karar verememeye başlar. limbik sistemin içinde kaudat çekirdekleri denen bir bölüm mevcuttur, burası karar verme ve ödül mekanizmalarından sorumludur ve depresyon, anksiyete gibi problemler bu kısmın uyarılması sebebiyle oluşur. yapılan çalışmalarda kaudat çekirdeği uyarılan hayvanların stres altında yanlış seçimler yaptığı görülmüş... uyarılan hayvanlar fayda-maliyet oranı yüksek değil de düşük olan seçimler yaparak depresyona girebiliyormuş. referans

    olay biraz davranış mı depresyondan depresyon mu davranıştan etkilenire dönüyor. bir şekilde bu süreç tetiklendiğinde ödül mekanizmanız doyumsuz hale geliyor ve kaudat çekirdeklerini büyüterek etkin hale getiriyorsunuz. ardından depresyon başlıyor, depresyon başlaması bu çekirdekleri daha çok etkiliyor ve zamanla aptallaşmaya, nöron ağlarınızın obsesyon sebebiyle budanmasına sebep oluyor.

    bu durumda yani aptallığınızı aşmak için ne yapacaksınız? ya kaybettiğiniz şeyi tekrardan kazanmaya ya da çözmeye çalışacaksınız çünkü işin içinde bilinçaltına itilmiş bir suçluluk zeigarnik etkisi ile varsa peşinizi bırakmayacaktır. nedir bu etki? kabaca yarım kalmış işlere kafamızın daha fazla takılı kalması ve kendini hatırlatmasıdır. kontrol edilemez seviyeye çıkarsa travma oluşur. özetle kaçsanız bile seneler sonra sizi bulabilir. o konuyu freud'un değimiyle yutarak ya da kusarak atlatmalısınız. buna "sağlıklı unutma" deniyor. şöyle açıklamıştık:
    (bkz: tekrar/@karanlikruya)

    böyle bir durum yoksa muhtemelen yas sürecine girmişsiniz demektir. haklıysanız ve yüzleşeceğiniz bir şey kalmadıysa inatlaşmayıp tersi bir istikamette bu saplantıdan kurtulmaya yönelik işler yaparak durumu çözersiniz.

    --- spoiler ---
    sonuç olarak;
    --- spoiler ---
    insan boş durmak değil, meşgul olmak için yaratılmıştır. boş durdukça kurar geçmişe, o işe, o insana, hatta basit bir konuya sarar durursunuz. yine aynı süreç çalışır, yani boş durmak anksiyeteye veya depresyona sebep olur ve sizi bir döngüye sokar.
    referans1 referans 2 . bunun detaylarını zamanında vermiştik:
    https://seyler.eksisozluk.com/…ilimsel-arastirmalar

  • elbette en uzun kosuysa ortadunya'da devrim, o, onun en guzel yuz metresini kostu.

    bilimum gereksiz youtuber ve rapci icin binlerce entry girilmisken, duvarlari yikmak icin yaradana siginip kendini feda eden bu kahramanlar kahramani, isimsiz sehit uruk hai kardesimizin eksi sozlukte bir basliginin bile olmamasi ayibina artik daha fazla dayanamiyorum. mazlumlarin ofkesi, ezilen halklarin cigligi, azim, zafer ve inancin ete kemige burunmus hali olan, kimsenin adini bile bilmedigi bu koca yurekli uruk hai'nin, elinde tuttugu devrim mesalesiyle yoldaslarinin arasindan siyrilip gelerek, dehsete kapilmis cakma kahraman ve isbirlikci halk dusmanlarinin saskin bakislari altinda, fasizmin tetikcilerine, oklarina ve mizraklarina ragmen, gericiligin bogrune adeta bir yildirim gibi saplanmistir. herkes merak ediyor," o yikilmaz denen surlari, sauron'un iradesinin bile yikamadigi duvarlari, nasil oldu da boyle sadece bir mesaleyle tuzla buz ettin be cocuk?" diye soruyor. bilmezler ki o duvarlari yerlebir eden patlama, ezilen orklarin, asagilanan uruk hailerin, magaralara surgun edilmis balroglarin ve soyu kirilmis ejderhalarin devrimci ofkesinin ta kendisiydi; o duvar, duvariniz viz gelirdi ona viz.

    ne zaman hatirlasam tuylerim urperir, gozlerim dolar, yumraklarimi sikar uzaklara bakarim. ilk o firladi kalabaligin ortasindan. en hizlisiydi hepsinin arasinda. aciyorsam sana anam avradim olsun. ama ask olsun sana cocuk. ask olsun aglattin hepimizi...

    duzenin cennetinde yerin yok suphesiz. hicbir zaman orada burada heykellerini de goremeyecegiz. adini anan bile olmayacak belki. fakat senin yerin en kutsal mabette, yani ezilenlerin kalplerinin derinliklerinde olacaktir.

  • ya konuşmayım diyorum da salak salak yorumlar yapıp çıldırtıyorsunuz adamı.
    euroleague'in ne kadar vasat bir basketbol seviyesi olduğunu göstermişmiş.
    hadi canım? nerenden uydurdun bunu paşam?
    lan daha düne kadar top 16'ya kalınca tarihi başarı diyorduk burada. şimdi kalkmış final 4'lardan bahsediyoruz. ama fenerbahçe çıkınca bir anda vasat lig mi oldu?

    beşiktaş eleyince de köy takımı oluyordu. tebrik etmeyi öğrenin biraz amk.

    not:beşiktaşlıyım.

    0.

  • hala gsliler ''bizim kongre çok iyi, herkes saygılı'' falan diyor. ulan 20 yıllık diktatörlüğü yıkmak kolay mı amuğa koyduklarım.