ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
marmaris'in adının değiştirilmesi
-
(bkz: 15 temmuz şehitler plajı)
gece geç saatlere otobüs seferi isteyen tipler
-
geç? kime göre neye göre geç sen bana onu söyle hele.
haftanın 2 günü hastanede nöbetçi olan bir sağlıkçıyım belki. belki gece çalışan bir özel güvenlik işçisiyim. barmenim, ikinci öğretim okuyan bir öğrenciyim belki.
gecenin bir saatinde rahatsızlanan akrabamın, arkadaşımın yanına sırf cebimde taksi parası olmadığı için gidemedim belki hatta.
hepsini geçtim, sikimin keyfine göre barlarda demleniyorum, sürtüyorum sana ne lan?
kamu hizmetlerini senin mesai saatlerine, komşu/akraba gezmelerine göre mi ayarlamak zorundayız? normal olmanın kıstası senin uyku düzenine göre mi belirleniyor a benim kınalı cahilim?
işini gücünü yahut keyfini geceye göre düzenlemiş bir insan elbet otobüs seferi isteyecek o ''geç'' saatlerde.
22 eylül 2021 kayserispor galatasaray maçı
-
20 yıl önce tuğla gibi büyük, hesap makinesi gibi tuşlu cep telefonları vardı, bugün iphone 13 var, samsung s21 var.
süpürmek için açması 5 dk süren bordo süpürgeler vardı, bugün dyson v11 var.
100 km’de 15 litre yakan atmosferik motorlu arabalar vardı, bugün yarı hibrid 4.5 litre yakan araçlar var.
20 yıl önce fatih terim vardı, bugün hala fatih terim var. yetmedi mi artık mınakoyum!
satrancın en stratejik taşı
-
50 sayfalık başlığın 20 sayfası "piyon" yazanlarla dolu. "benim satranca bakışım farklı üstadım"
ahaha sizin farklı olma arzunuza çakayım kasaba entelleri sizi..
türk sinema tarihindeki en efsanevi replik
-
"atom fiziğine de profesörlüğüne de lanet olsun. insanlık için çalıştık sokakta kaldık. bundan sonra kumarbazlığı, itliği,hergeleliği öğreniciğiz. " şeklindeki kadirizmin güzide repliğidir. filmin adı da ceza olsa gerektir.
zevk alınan ufak sapıklıklar
-
sabah herkes uyurken çıkıp poğaça, simit alınır ve poşet kapının önünde bir yere gizlenir. herkes kalktıktan sonra "ben atıştıracak bir şeyler alayım" diye çıkılır ve 15-20 saniye sonra elde poşetlerle dönülür.
insanları kafayı yediklerine, zaman algılarının bozulduğuna inandırmak acayip kolay. asosyal bir adamım ama sırf bu şakayı yapacak yeni çevreler edineyim diye yeni arkadaşlıklar kuruyorum.
sinovac aşısı olan yazarlar veritabanı
-
asiyi dün sabah ilk olanlardanım. öncelikle ilaç hiç yakmıyor, klasik tetanoz asisi gibi kesinlikle degil, en azından ilk birkaç saat. birkaç saat sonra acayip kol agrisi ve psikolojik olabileceğini düşündüğüm halsizlik. uyusam geçer mi acaba dedim uyudum ve su an halsizlik + eklem agrisi ile yazıyorum bunlari. hemen her asida prensesler gibi yatıp halsizim diye sızlanan ben ne kadar ölçü olabilirim bilmiyorum ancak aşı net olarak yordu beni dünden beri.
bunun dışında anaflaksi de dahil tüm riskleri bilerek ve isteyerek bir hekim olarak asiyi oldum, olmak zorundayız, olmalıyız. covid geçiririm bana bi şey olmaz diyen gençler, hekim olan gencecik manitam geçirdi, minimal pnomonisi oldu hala 3 aydır öksürüğü geçmedi, eforla nefes darlığı var muhtemelen hasar bıraktı. demem o ki elinize herhangi bir aşı geçerse seçme şansınız yok, aşınızı olun.
en çok hatun kaldırılan meslekler
-
ramazan davulculuğunun başı çektiği mesleklerdir.
google'ın yeni logosu
-
ben olacakları şimdiden yazayım.
- biri gelecek, ben beğenmedim diyecek.
-sonra başka biri gelecek "sen bu logoyu nasıl beğenmezsin? adamlar şu kadar paraya şu şirkete yaptırdı. cahil, bilmiyorsan sus" diyecek.
-sonra öteki gelecek "bana ne kardeşim ne kadar para harcadılarsa? ben beğenmedim, benim için bitti" diyecek.
2. ve 3. adımlar kendilerini tekrar ederek başlıkta, sonsuz bir döngüye girecek.
türk insanında kişisel alan kavramının olmayışı
-
kişisel alan (prokesmik), insanlar arasındaki ilişki düzeyine bağlı olarak belirlenen fiziksel mesafedir. antropolog edward twitchell hall tarafından gerçekleştirilen araştırma neticesinde tanımlanarak dört farklı kategoride sınıflandırılmıştır. bunlar,
mahrem alan : 45 santimetreye kadar olan bölge (anne, baba, kardeş, eş ve sevgili dışındaki insanların bu mesafe kadar yaklaşması durumunda rahatsızlık duyarız.)
kişisel alan: 45 cm ile 1.2 metre arasındaki alandır. (arkadaş ve aile üyeleri ile aramızdaki mesafedir.)
sosyal alan: 1.2 metre arası ile 3.6 metre arasındaki alan (tanıdık insanlar ile iletişim kurmak için tercih edilen mesafedir.)
kamu alanı: 3.6 metre ile 7.6 metre arasındaki alan (öğretmen/akademisyen ile sınıf arasındaki mesafedir.)
türk insanı neden buna dikkat etmiyor ?
1) hala sürü psikolojisinden kurtulamamış bir milletiz. atasözlerine dikkat ederseniz bu hususun milletin genlerine işlediğini görürsünüz. örneğin 'sürüden ayrılanı kurt kapar'
2)belki de en önemli neden türk insanının 40 yaşına gelse de 'birey' olamamasındandır. birey olamadık ki bireysel alanımız olsun. burada ailelerin çocuk yetiştirirken dikkat ettikleri ya da etmedikleri özel alan kavramı da önemlidir. çocuğunuz odasında kapısı kapalı otururken kapıyı çalmadan odaya dalıyorsanız özel alandan şikayet etmeyin..
3)millet olarak hala savunma psikolojisinden kurtulamamız. konjonktürden dolayı sürekli bir işgal/savaş tehditi insanları gereğinden fazla yakın olmaya zorlamaktadır. kırsal kesimde onca boş arazi varken evler neden birbirine yakındır ?
polisin maaşınızı biz ödüyoruz diyen kadına yanıtı
-
türkiye cumhuriyeti'nin polis devletine dönüştüğüne başka bir örnek. "biraz insancıl olun, bu millet ödüyor sizin maaşlarınızi" diyen bir kadına bağırmak, terbiyesiz diye hakaret etmek düpedüz umursamazliktir, görevini kötüye kullanmaktır. umarım insanların aklı başına çok geç olmadan gelir.
beşiktaş
-
adamlar son maça namalup, lider girip yine bir şekilde 3. olmayı başardı.
savaş cebeci ve jahrein kavgası
-
izlemedim ama bence ikisi de haksız ya.
hayat kalitesini yükselten alışkanlıklar
-
herkes de bir tutturmuş erken kalkmak erken kalkmak. her sabah 6'da kalkıyorum ve hayat kalitem bok gibi. balık istifi gibi otobüsteyim şu an. yanımdaki dayı entry'mi okuyor. bu mu hayat kalitesi..