ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ilişkiyi bitirme sinyalleri
türkiye'de anlatım bozukluğunun yaygın olması
-
türkiye'de, beşten fazla kelime içeren tüm cümlelerde anlatım bozukluğu vardır gibi geliyor bana.
fark eden, umursayan var mı bilmiyorum ama memlekette cümle kurabilen yok. hat höt, bıt gibi komutlar dışında anlamlı ve akıcı bir dil kullanamıyor insanlar.
mesela tv'lere bakın. adamlar cümlelere bir başlıyorlar; ortalarda bir yerde bir noktalı virgül koyuyorlar; sonra başka bir dala atlayıp tümlece kadar ilerleyip; cümlenin sonunda da alakasız bir yüklem koyarak işi bitiriyorlar.
bazen düşünüyorum; türkçe konuşmak isteyen bir yabancı olsa, bu cümleleri anlayabilir mi? herhalde gramer kitabını filan yerler; biz bu dili çözemiyoruz diye. sokaklarda, insanlar arasında da durum böyle. bu yüzden de insanlar birbirlerine doğru dürüst bir şey aktaramıyorlar ve kavgalar da biraz bu yüzden çıkıyor belki de.
merak ettim. ingilizce kanallarda dilin nasıl kullanıldığına dikkat ettim. ama adamlar gerçekten insan gibi cümle kuruyorlar. cümleleri bittikten sonra bunun başı kıçı nerdeydi diye düşünmüyorsun.
biz de insanlar düşünmeden, organize olmamış boş cümleler kurduğu için diyaloglar da vasat. dil düşüncenin evidir, demiş wittgenstein. bizim ev, tepemize çökmüş anlaşılan. bu durumumuzu, gelişen internet teknolojisiyle dilin esnemesine de bağlayamayız tabii.
sevgilinin upuzun mesaja smiley'le cevap vermesi
-
- :))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))
- :)
ayıp hakkaten...
survivor üzerine saatlerce tartışan embesil kitle
-
akp'nin neden başta olduğunun açıklamasıdır. merak ettim başlığa girip bi baktım neler oluyo diye. ilk kez o kadar kösçülü bi arada gördüm hayret ediyorum.
1 milyar dolar için kardeşi öldürmek
-
arkadaş yarın gelsin, padişah olarak başlasın.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
arkadaşın ablası hamile ve bebeğin erkek olacağı belli olmuş, isim düşünülüyor. ailenin aklında modern isimler var ama abla olacak olan 3 buçuk yaşındaki kızlarına da fikrini soruyorlar:
+ berencim ne olsun kardeşinin adı?
- bilo olsun
+ başka bir şey mi olsa acaba?
- erkek bilo olsun o zaman
günlerce gülünmüş eğlenilmiş ama... bebeğin doğmasına günler var şimdi. arkadaş ablasıyla telefonda konuşurken bilo nasıl diyor, annesi bebek eşyası alırken bilo'ya aldım diyor vs. sanırım çocuğun adını kaan falan koyup aile içinde bilo diye çağıracaklar. pardon erkek bilo.
yalnızlığın en çok koyduğu an
-
tıka basa dolu olan bir kafede, sadece kendinizin yalnız olduğunu farkettiğiniz andır.
belki de insanların, "alabilir miyim" diyerek boş sandalyeleri gösterdiğinde "evet" dediğiniz andır.
ve yine etrafınızda sandalye dahi kalmadığındaki o andır..
eni vici vokke
-
"eveyi ci vocce" dir dogrusu.
hatta sözlerini de yazayim da tam olsun:
eveyi ci vocce, eveyi ci vocce
aya vocce yeri
yulbin hilbe, yulbin stok be
es muut a mut..!
eveyi ci vocce, vigi tanis, aya vocce
dada sana dada window, deri tokyu
a ya vocce yeri
aynen böyle... 20 senedir neden unutmadim, nasil bir bilincaltidir, ne ayaktir bilinmez.
maykil sarkicisina minik dimaglari taciz ettigi gerekcesi ile dava bile acilabilir, aliskin nasilsa...
edit: maykılımı ölüm almış, entry yetim kalmış. huzur içinde yat çocukluğumun son kalesi...
yurt dışından türkiye'ye gelince fark edilenler
-
neredeyse tüm toplumu kapsamış çakallık hastalığı
olgun kadınlardan hoşlanan genç erkekler
-
adam artık nasıl bir yaştaysa, 25-33 yaş arasını olgun zannediyor.