ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi
nusret mayın gemisine binen evliyalar
-
(bkz: kaptan burdan 1 tam 1 evliya)
toxic masculinity
-
tarihte erkeğin erkeğe ettiği zulüm kadar korkunç boyutlara ulaşmış bir şeye nadiren rastlanır. geleneksel toplumlarda erkekler arasında şiddetli bir güç savaşı vardır. erkek hiyerarşisinin altında kalmak zillet demektir. eğitim oranı düştükçe zulmün oranı artar. altta kalan hakarete uğrar, aşağılanır, horlanır, dayak yer.
böyle bir toplumda duygularından bahsetmek güçsüzlük göstergesidir. güçsüzlüğünü göstermekten çekinmeyen bir erkek, horlamaların en beterine maruz kalır. zamanla herkesin onun duyduğu acıya kahkahalarla güldüğü bir soytarıya dönüşür. bu yüzden erkeklerin duygularından bahsetmesi, yakışıksızdır. hâlbuki insan, sosyal bir varlıktır. duygularını paylaşması gerekir. duygularını paylaşmazsa bu ruh sağlığını bozar. bu yüzden geleneksel toplumun erkekleri, bastırılmış duygularını öfke patlamalarıyla ifade eder. erkekler arasında samimiyetin şiddetle gösterilmesi bu yüzdendir.
ruh sağlığını küçük yaşlarda yitirmiş erkek, öfke olarak açığa çıkacak bastırılmış duygularının infilak edebileceği ortamlarda sosyalleşir. geleneksel toplumlarda erkek sosyalliği partizanlık ve taraftarlık üzerine kuruludur. eğitim seviyesi düşük bir erkek, futbol taraftarlığı ile duygularını dışa vurabilirken, eğitimli bir erkek ise abdülhamit'i savundun noktasına varan siyasi kutuplaşmalarla kimlik kazanır.
açıkçası bu durum o kadar acıklı bir şeydir ki erkeğin içerisinde normal bir insan evladı gibi sosyalleşme barındıran ortamlarda kendini eksik hissetmesine, anormal bir şeyler olduğu hissine kapılmasına yol açar. toksik erkekliğin bilincine varmış biri bile radikal bir kutuplaşma ve taraftarlık içermeyen sosyallikten haz etmez, bunu yadırgar. çünkü toplumun erkeği mecbur bıraktığı sosyallik anlamsız bir rekabet, kutuplaşma, saldırganlık ve şiddet üzerine kuruludur.
ortalama bir türk erkeği, içinde o denli yalnızdır ki bunun yalnızlık olduğunu bile anlamaz. çünkü duygularını ve tecrübelerini aktarmak üzerine kurulu bir iletişim alışkanlığı olmadığı, hatta böyle bir iletişim biçimini hiç tanımadığı için yaşadığı ruhsal bozukluğun, dengesizliğin ve öfke patlamalarının derin bir yalnızlıktan kaynaklandığını anlamaz bile.
işte dostlar, sizlere ağabeylerimizin, babalarımızın ve dedelerimizin hikâyesini anlattım. umarım toplum olarak anlamsız bir güç savaşına dayanan toksik erkekliği yendiğimiz günler gelir de insan gibi yaşamayı tecrübe ederiz.
bütün kariyeri bir kenara bırakıp köye yerleşmek
-
böyle düşünen insanlara gaz vereceğini düşündüğüm bir yazıyı izninizle paylaşmak isterim.
--- spoiler ---
amerikalı bir iş adamı meksika’nın küçük bir kıyı kasabasında iskeleye oturmuş denizi seyretmektedir. bu sırada bir balıkçı teknesi kıyıya yaklaşır. teknenin içinde bir balıkçı ile birkaç tane de ton balığı vardır. amerikalı, balıkların kalitesini övükten sonra bu balıkları tutmanın ne kadar sürdüğünü sorar.
meksikalı “çok az sürdü.” diye yanıtlar.
bunun üzerine amerikalı “o zaman niçin denizde daha uzun kalıp daha fazla balık tutmuyorsun? ” diye sorar. “peki geriye kalan zamanda ne yapıyorsun?” diye sorularını sürdürür.
balıkçı ailesinin ihtiyacı kadar balık tuttuğunu anlatmaya çalışır.
amerikalı sormaya devam eder “peki geriye kalan zamanlarda ne yapıyorsun?”
balıkçı yanıtlar:
-geç yatarım. çocuklarımla oynarım. karım maria ile öğle uykusuna yatarım. her akşam kasabanın merkezine inerim. dostlarımla şarap içerim. biraz gitar çalarım. dolu ve meşgul bir hayatım var bayım.
amerikalı balıkçıyı alaylı bir tavırla süzdükten sonra konuşmaya başlar. ”harvard’dan derecem var. sana yardımda bulunabilirim. bunun için balık tutmaya zaman ayırmalısın. kazandıklarınla daha büyük bir tekne almalısın. bu büyük tekneyle kazanacağın paralarla, daha başka tekneler alabilirsin. böylece bir balıkçı filosu kurabilirsin.”
balıkçının dikkatle dinlediğini gören amerikalı konuşmasını tam gaz sürdürür.
“tuttuğun balıkları bir aracıya satacağına doğrudan onları işleyenlere satarsın. sonunda kendi fabrikanı açarsın sonra da bu küçük kasabadan ayrılır önce mexico city’e ardından los angeles’e oradan da new york’a taşınıp kendine ait bir firma açıp onun başına geçersin.”
balıkçı sorar “peki bayım tüm bunlar ne kadar sürede olur?”
“15 veya 20 yıl.” diye yanıtlar amerikalı.
balıkçı sorar “sonra ne olacak bayım?”
amerikalı gülerek konuşmaya başlar “hikayenin en güzel kısmı da bu ya.” der ve konuşmasını sürdürür “zamanı geldiğinde şirket hisselerini halka satar, milyon dolarların olur. çok zengin olursun.”
balıkçı “sonra ne olacak bayım?” dedikten sonra amerikalı yanıtlar “sonra emekli olursun. geç yatacağın, akşamları bir şarap evinde, dostlarınla şarap yudumlayacağın, gitar çalacağın, küçük bir sahil kasabasına taşınırsın.”
--- spoiler ---
10 mayıs 2021 bbc'nin istanbul'da çektiği fotoğraf
-
ilgili fotoğraf hunharca eğlenen turistlerle, onlara hizmet eden ve muhtemelen üç kuruş para kazanabilmek için canını ortaya koyan emekçi bir türk vatandaşını içeriyor.
turistlerin hiç bir kabahatı yok, hunharca eğlenip gülebilirler, geniş geniş gezebilirler tabii ki. bu fotoğraftaki dram ise hükümet denen vicdansızlar kadrosunun ülke insanına reva gördükleridir.
iphone 14 pro max
-
kim nereden almış, nerede stokta yokmuş gibi sikko bilgiler almak isteyenlerin sözlükte takip edebileceği telefon modeli.
erkeğin boyuna posuna önem veren ilkel kadın
-
(bkz: hobbit'in isyanı)
21 ocak 2021 araçta ekmek satışının yasaklanması
-
akp nin son icraatı. bunlar garibana düşman, onu biliyoruz da . gariban da inadına onlara oy veriyor.
ekrem imamoğlu'nun 1310 kişiyi işten çıkarması
-
söylendiğine göre seçim zamanı herhangi bir işe alım ilanı verilmeden alınan fazlalık personelin işten cikarilmasidir.
bülent turan, işçilerin bu cumaya kadar beklense 6 ayları dolacağı için tazminat alacaklardı ondan şu anda işten çıkarıldı demiş..
https://odatv.com/…19_08/2019_08_30/fwedcwedwed.jpg
edit: murat ongun aciklama yapmış..
"ibb’deki iş akdi fesihleri ile ilgili bir kısım medyada kamuoyunu yanıltıcı bilgiler yer almaktadır. kurumumuzdan 1244 kişinin ilişiği kesilmiş olup, bu kişiler 2 seçim arası ya da seçimden hemen önce yapılan alımlardır."
"2500 civarı yapılan toplam alımdan, şehit ve gazi yakınları, engelli çalışanlar, vefat eden personelimiz yerine alınan 1. derece yakınları, devam eden projelerde görevi olan çalışanlarımız işlerine devam etmektedir. kamuoyuna saygı ile duyurulur"
https://twitter.com/…tatus/1167365390005100544?s=19
lihtenştayn hava kuvvetleri
-
kollarını iki yana açarak koşan ve vvvvvvvuuww diye ses çıkaran 2 er ve 1 çavuştan ibarettir.
kişinin okuduğu bölüm öğrenilince sorulan sorular
-
- ne okudun hocam sen?
- felsefe.
- heh heh, ciddi soruyorum yav.