ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
bazen çocukları çok da küçümsememiz gerektiğini gözümüze gözümüze sokan diyaloglardır.
5 yaşındaki yiğenim: 5yy
ihe sade: is
5yy:amca
is: söle canım
5yy: amca ben sana ottus ikki deditebiliğ miyim
is: dedirtebilirsin
5yy: hayıı , sen dediğtemezsin diyeceksin
is: iyi, dedirtemezsin
5yy: otus , dört daha kaç eder
is: otuz dört
5yy: oleyy , oleyy!! dedittim dedittim.
is: ne alakası var, sen 34 dedirtmicektin ki 32 dedirtecektin
5yy: ahahahha, bak 32 dedin
is:...!(vay şerefsiz)
m. kemal atatürk'ün karlsbad hatıraları
-
mustafa kemal atatürk'ün tedavi için gittiği karlsbad'da askeri, siyasal, sosyal kavramlarla ilgili görüşlerini belirterek tarihi olaylar üzerinde değerlendirmelerde bulunduğu; 1918 temmuz ayını kapsayan toplam 5-6 defterden oluşan anılarıdır. eski yazı ve fransızca yazılan bu anıların birinci sayfası 30 haziran 1 temmuz tarihi ile başlıyor. anılarda tedavi süreci, türk ailelerle çeşitli otellerde görüşmeler, memleket sorunları, sosyal konular, askerlik ve savaşlar hakkında konuşmalar vardır.
atatürk'ün 28 temmuz pazar günündeki anılarının sonu şöyle bitiyor."karlsbad'da geçen günlerimin anılarını bütünüyle ve olduğu gibi bu deftere geçiremedim. bunun iki nedeni var, birincisi yeterince yazı yazmak için vaktim olmadı. ikincisi ise, her düşündüğümü, her yaptığımı, yani bütün fikirlerimi ve hayatımla ilgili sırları bu deftere nasıl emanet edebilirdim. hatta bu yazdıklarımı bile bir gün, ihtimal pek yakın bir günde yok etmeyecek miyim? şimdiye kadar hep öyle olduğu içindir ki, anılarımı toplayan bir derlemem yoktur."
yok edilmemiş olan anı defterlerini, 1931 yılında tarih çalışmaları sırasında çankaya'daki köşkün kütüphanesinde bulan afet inan, bu defterleri atatürk'e gösterdiğinde onun çok duygulandığını ve ileride yayımlayabileceğini söyler. defterlerden yalnızca altıncı defter bir sayfa olarak viyana'da yazılmıştır. diğer defterler ise günü gününe tutulmuş hatta dr. vermer'in uygulayacağı tedavi ve alacağı ilaçlar da saatleriyle birlikte not edilmiştir.
türk tarih kurumu yayınları arasında olan kitabın bir bölümünde atatürk ve dr. vermer'in ilk görüşmesi şu şekildedir:
"doktor gıda sorununu düzenlerken ekmek konusundan da söz edildi."
"tabii beraberinizde un getirdiniz" dedi.
"hayır" dedim. "
"o halde burada ekmek bulamayacaksınız, çünkü hükumet yalnız yerlileri doyurmakla zorunludur, yabancıları değil."
atatürk; "öyle ise doktor, benim burada oturmaklığıma imkan yoktur. hemen yarın memleketime döneyim. bizim memleketimizde yabancılar yerlilerden daha çok harcamada bulunmaktadır. ben de hükumetim katında yabancılara ekmek verilmesine engel olunmasını önereyim."
"dr. vermer bu sözlerden sonra ekmek sorununun halledilmesi için gerekli kolaylığı sağlayacağını söyledi.'
oyun
-
hakkında söylenmiş bazı güzel ifadelere metis ajanda 2024'te rastladığımız kavram.
olduğunuz kişi, olmayı umduğunuz en iyi oyuncudan bin kat daha ilginçtir. k. stanislavski
oyunun zıddı ciddi olan değil gerçek olandır. sigmund freud
oyunun zıddı iş değil depresyondur. brian sutton-smith
insan sadece oyun oynadığı sırada tümüyle insandır. f. schiller
sonsuz oyun kazanıldı ve yitirildi. ayırdına varılmadı. samuel beckett
anlamak oyunu bozmaktır. vladimir jankelevitch
şayet a hayatta başarıysa, o zaman: a eşittir x artı y artı z. x iş; y oyun; z de çeneni kapalı tutmak. albert einstein
oyunun sonunda oyundan başka hiçbir şey sona ermez. adam philips
şiddet kılıktan kıla giren bir oyuncudur. byung-chul han
yaşlandığımız için oynamayı bırakmayız, oyun oynamayı bıraktığınız için yaşlanıprız. george bernard shaw
insanların tamamen yararsız görünen faaliyetlere harcadığı çaba öngörülemeyecek bir şekilde son derece önemli hâle gelir çoğu zaman. oyun her zaman kültürün ana kaynağı olmuştur. italo calvino
böylece korunur düzen: bazıları başka türlü yaşayamayacakları için oyuna katılmak zorunda kalır, başka türlü yaşayabilecek olanlar da oyuna katılmak istemedikleri için dışarda bırakılır. theodor w. adorno
şiir topluca oynanan bir dil oyunudur. byung-chul han
susanlar şimdilik / oyunun dışına düşenler / yalnız onlar doğrulup kalkacaklar / gün kıyamete erdiğinde gülten akın
oyun insan özgürlüğünün en saf biçimidir: kendinden başka hiçbir şeyi hedeflemeyen bir özgürlüktür. david graeber
hiçbir şeye hazırlıklı değildik / oyunlar oynandı, gökler kapandı yenildik. turgut uyar
oyun ustalığa giden yoldur. sara genn
gerçek olan sadece şimdide mevcuttur, geri kalan her şey düşünce oyunundan ibarettir. arthur schopenhauer
oyunu anlamak için ona katılmak gerekir, çünkü anlamak “deneyimde” yatar. herbert marcuse
gündelik hayat teorileri
-
"bir evdeki yeterince içbükey her yüzey, yeterince uzun bir süre sonunda kültablası olmaya mahkumdur" --mengus, 28.03.2005, 02:28, sigarasını hard disk'in anti static plastik kutusuna silkerken.
çeçenistan
-
yakın tarihin en yoğun şehir savaşının yaşandığı ülke. bu savaşta, çoğunluğunu eski sovyet ordusu mensuplarının oluşturduğu çeçen milisler, rus birliklerine karşı önemli başarılar kazanmışlardır. aralık 1994'te başlayan i. çeçenistan savaşı'nın ilk ayında rus kuvvetleri 225 tank ve zırhlı araç kaybetmişlerdir. bu kayıp, rusya'nın harekatta kullandığı zırhlı araç sayısının %10'una tekabül etmektedir.
bu savaşta ruslara karşı savaşan çeçenlerin hemen hemen tamamı eski sscb ordusunda görevli personelden oluşmaktaydı ve kullandıkları silah ve teçhizat rus yapımı idi. genel olarak çeçenler 15-20 kişilik savaş gruplarından oluşmuş bir askeri yapıda mücadele ettiler. bu savaş grupları, rpg-7 veya rpg-18 kullanan bir anti-tankçı, bir makineli tüfekçi ve bir keskin nişancı* içeren, 3-4 kişilik hücrelere bölünmüştü. ayrıca ek olarak cephane taşıyan personel de bu hücrelere eklenmekteydi. bu hücrelerin öncelikli görevi tank ve zırhlı araçların imhası idi. keskin nişancı ve makineli tüfekçinin görevi zırhlı araçlara eşlik eden askerlerin etkisizleştirilmesiyken, eşgüdümlü hareket eden roketçiler araçlara saldırıyordu. genelde 5-6 hücre (ya da anti-tank timi) eşgüdümlü olarak hareket ediyordu. saldırılar yer seviyesi, apartmanların zemin, birinci ve ikinci katlarından gerçekleştirilmekteydi. roketle yapılan saldırılarda araçların üst ve arka kısımları özellikle hedef alındı ayrıca bol miktarda molotof kokteyli de kullanıldı. saldırıların ilk aşamasında öncelikle konvoyların ilk ve son sıralarındaki araçlar hedef alındı (arada kalan araçları hareketsiz kılmak için).
çeçenlerin bu savaşta uyguladıkları anti-tank taktikleri şu şekilde sınıflandırılabilir:
1) anti-tank personelini koruyacak makineli tüfekçi ve keskin nişancıdan oluşan anti-tank timleri oluşturulması.
2) binaların zırhlı araç manevrasını kısıtladığı bölgelerde pusu noktaları belirlenmesi.
3) belirlenen bölgelerde, zırhlı araçları tuzağa sürecek şekilde pusu tertiplenmesi.
4) eşgüdümlü çalışacak timlerin zeminde ve bina katlarında mevzilenmesi.
5) tank ve zırhlı araçların özellikle arka ve üst bölgelerinin hedeflenmesi. ön taraftan yapılacak saldırılar, sadece saldıranın yerinin açığa çıkması sonucu doğurmuştur.
6) konvoya eşlik eden uçaksavar topçusunun ilk başta safdışı bırakılması.
rusların ilk etapta verdiği kayıpların hemen hemen tamamı ilave zırh koruması taşımayan, uygun taktiklerle hareket etmeyen ve savaşa hazırlık seviyesi düşük araçlardan oluşmaktadır. buna ilaveten rus askeri personelinin düşmanı küçümsemesi de kayıpların yüksek olmasında etkili olmuştur. savaşın ilk ayından sonra ruslar zırhlı konvoylara kundağı motorlu uçaksavar topçu sistemlerini de kattılar (zsu-23-4* ve 2s6*). bundaki etken, tank toplarının çeçen anti-tank timlerine karşı tamamen etkisiz olması ve yüksek atış süratine sahip uçaksavar toplarının düşman personeline karşı daha etkili olmasıydı. rusların geliştirdiği bir başka yöntem ise konvoyların güzergahlarındaki muhtemel noktalara pusu kurulmasıydı. yem olarak gelen zırhlı konvoya saldırmak üzere harekete geçen çeçen timleri, böylelikle tespit ve imha ediliyordu.
savaşın ilk ayında çeçenler 62 rus tankını imha ettiler. ölümcül isabetlerin hemen hemen tamamı reaktif zırhla korunmayan bölgelere kaydedildi. çeçenistan'da kullanılan t-72 ve t-80 tankları, ağır zırhla kaplı ön bölgelerinden etkili isabet almadılar, buna karşın sürücü mahali, arka-üst ve arka-yan taraflar ile taretin üst kısmı en savunmasız bölgeler idi.
şehir savaşında ve kapalı alanda roket kullanımında karşılaşılan sorunlar roketin yerinin kolaylıkla tespit edilebilmesi ve zehirli roket egsoz gazıdır. ayrıca fırlatmadan sonra yeni roketin doldurulması arasında geçen süre de önemli bir sorundur. çeçenler bu sorunu birden fazla roketçinin birbiri ardına atış yapması ile çözmüştür. gelecekte şehir savaşlarında ihtiyaç duyulacak anti-tank roketlerinin, düşük tespit edilebilirliğe sahip, birden fazla kullanılabilen ve çabuk doldurulabilen hafif ve kapalı alanlardan ateşlenebilen sistemler olması gerekmektedir.
fazıl say'ın survivor hakan'a verdiği müthiş ayar
-
nota vermiştir.
tarihte sorulmuş en iyi soru
-
sor bakalım babasının çanakkale' de ne işi varmış?
lozan'ı zafer diye yutturmaya çalışıyorlar
annelerin salaklıkları
-
böyle başlıklar açan evlat yetiştirmek.
ek: başlığı açan gitmiş kaybolmuş, üstüme kaldı iyi mi. @2 vazifemi çok iyi yerine getirdiydim halbuki.
nesrin gençosman'ın cezaevinde öldürülmesi
-
zulüm görüyoruz yine biz üzülüyoruz, zulme sevinen ve destek olana bi şey oluyor yine biz üzülüyoruz. üzülüyorum aklıma ali tatar, kuddusi okkır geliyor. üzülmeyelim diyoruz vicdan el vermiyor. bize huzur verin arkadaş
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"mobil veriyi kapatıp wifi açınca kendimi pantolonu çıkartıp eşofman giymiş gibi hissediyorum."
demirtaş'ın domuz pastırmalı sandviç yemesi
-
rüşvet yemekten iyidir. ayrıca bacon güzeldir.
macbook
-
teknolojinin geldiği son nokta. portları azalmış. kimse sesini çıkarmıyor, isyan etmiyor, o yüzden oluyor tüm bunlar.
önce pcmcia slotu için geldiler. ilk kaybettiklerimizden biri oldu. arkasından seri port, derken vga. sonra ethernet slotu için geldiler. usb için geldiklerinde ise savunacak kimse kalmadı. magsafe portu da kaşla göz arasında kaybedildi.
sırada headjack, mikrofon, dvi/thunderbolt vs. onlar da bir gün kaybedilecek. sonra ekranla bakışarak internet'te gezineceğiz. vücuda takılacak anakartın icat edildiği gün ekranlar da gidecek. bilgisayarlarla nörolojik bağlantı ile etkileşebileceğiz. hesaplamalar ve internet bağlantı hızı sinir sistemimizin devreye girmesiyle dehşet hızlanacak. düşüncelerimiz eyleme dönüşecek. aklımıza gelen fikri anında program olarak üretebileceğiz. fakat mesela başı ağrıyanın o gün işlem hızı düşecek, internet hızı azalacak.
teknolojik gelişme ve ilerlemenin parçası bu değişiklikler. olumsuz da görünseler birer basamaktırlar.