ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türklere sorulan salak sorular
-
yine norvec;
- bikini giymen yasak diye mi denize girmiyorsun bizle?
- hayir kardesim 15 derecelik havada denize girip zaturree olmamak icin.
saniyelik salaklıklar
-
dedemin arkadaşının gelen misafirlere yiyin utanmayın diyecekken yiyin utanmazlar demesi üzerine misafirlerin yediklerinin anlık biçimde boğazlarında düğümlenmesi ve ev sahibinin yüzünün yere geçmesi.
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
samanyolu tv de yayınlanan canlı yemek programında tüpün bitmesi.
30 yaşında işi evi arabası olan bekar kadın
-
dünyanın kalanına s.tiri basabilecek kadındır. aynen 30 yaşında işi evi arabası olan bekar erkek gibi. yaş da fark etmez. size ne yahu milletin sosyal statüsünden, evinden kira mı alacaksınız, arabasına yancı mısınız, maaşına ortak mı?
edit: hede
khan academy
-
bunun yüzünden favorilenen entrylerime bakmaya korkuyorum. insanın sevinci te şurasına yabışıyor.
tanım: bir çaylak.
üniversite öğrenci kimliği fotoğrafı
-
üniversite giriş sınavına başvururken lisede hocaların el kadar webcam'e bakarak çektirdikleri fotoğraftır. o kimlik kartı istenmeyen ellere geçtikçe o hocaların da az kulağı çınlamadı zaten. hayır bir de üniversitedesin, ikili ilişkilerin en yoğun yaşandığı yer. birinden hoşlanıyorsun sonra bir şekilde adam senin kimlik kartını görüyor ve lal oluyor. nice ilişki bu şekilde başlamadan bitti.
bu sen misin gerçekten gibi soruların yanında, bak doğru söyle estetik operasyon mu geçirdin yoksa yüz nakli mi oldun gibi acımasız sorulara da zemin hazırlıyor.
hani nüfus cüzdanı aracılığı ile maymun olmak denilmiş ya, en azından dünya üzerinde bulunan bir canlıya benzetilmiş. bazen bu kartlarda öyle fotoğraflar oluyor ki; yaşayan herhangi bir canlıya benzetilemeyen.
tabii bir de bu fotoğrafla ilgili korkutucu hikayeler dolaşır ara sıra koridorlarda. bir keresinde diplomada fotoğraf olacağı ve o fotoğrafın da bu olacağı gibi ürkünç bir dedikodu duyuldu da bölümde; on dört arkadaş kalp krizi geçirdi, dokuzu felç oldu, beşi okulu bıraktı.
işçiye çok para verirseniz özel sektör yara alır
-
2 mayıs 2015, bıcır bıcır ahmet davutoğlu'nun tobb genel kurulu'nda söylediği söz.
eni konu tartışılır, rekabetçilik, istihdam, girdi maliyetleri vb...
ama bu lafı senin gibi, milyarlarca dolar yolsuzluk yapan partidaşlarını koruyan, biri değil de özel sektör temsilcileri söylesin.
1 saattir konuşuyor, konuşan başbakan değil sanki halı sektörünün lideri davutoğlu holding yönetim kurulu başkanı.
http://www.ensonhaber.com/…urulunda-2015-05-02.html
(bkz: aynı gün samsun ve osmaniye'de miting yapabilmek)
şimdi gidecek osmaniye ve samsun'da millete, ne kadar iyi durumda olduklarını, aslında ne kadar zengin olduklarını anlatacak. millet de alkışlayacak, sevinç çığlıkları atacak.
edit: ak kıllar hemen üşüşmüş, neymiş ben bıcır bıcır'ın sözlerini çarpıtmışım. aslında bıcır bıcır: "asgari ücreti arttırıp işverenleri zor durumunda bırakırsanız iş yerleri kapanır" demiş.
ulan gerizekalı ak yalayıcı, " asgari ücreti arttırıp işverenleri zor durumda bırakırsınız" ne demek?
250 karakter izin verseydi o yazdığın gibi başlık açardık.
malbuena.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
üç arkadaş yan masada oturmakta. ikisi entel bir muabbete girişmişler, 3. gencimiz telefona gömülmüştür.
1. genç: ergenliğimdeki metal tutkum yavaş yavaş enstrümantel müziğe kayıyor. sabahtan akşama kadar guns n roses dinlediğim olurdu.
2. genç: evet, ben de artık bir moonlight sonata'ı estranged'a tercih ederim.
şarkı değişir;
2. genç: iyi insan lafın üstüne gelirmiş.
1. genç: kimin bu hatırlayamadım.
2. genç: goran bregoviç
3. genç telefondan kafayı kaldırır: o kim lan, bulgar forvet mi?
ikisi birden: s.ktir git hilmi, s.ktir git ya.
hilmi: noldu lan yavşaklar iki dakkada öldü entelliğiniz.
hangisini taktir etceğimi şaşırdım.
vahdettin'e hain diyenler yargılanacak
-
üstteki arkadaşa harfiyen katılıyorum.. memleket ateş çemberine dönmüşken sikinin keyfine 17-18 yaşında kızı(kendisinden 40 küsür yaş küçük hemde) 4. evliliği yapmak üzere nikahlamak bildiğin hainliktir.. daha bundan öte de yazılacak çok şey var ama gerek yok.
bir arkadaşın düzeltmesiyle ekliyorum nikahın kıyıldığı günlerde sakarya savaşı devam ediyormuş..
tekrar düzeltiyorum. 5. evliliğiymiş.. uyaran arkadaşlara teşekkürler
katharina blum'un çiğnenen onuru
-
bir solukta okuduğum kısacık heinrich böll kitabı.
hem türkiye'de yaşamak hem de post-truth döneminde yaşamaktan ötürü kitap bizi pek şaşırtmıyor, ancak yarattığı dejavu yine de etkiliyor.
kitap, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü kavramlarına başka bir pencereden baktırıyor ve en sorgulanmaz hak ve özgürlüklerin kötü emellere -özellikle de yozlaşmış kurumların da desteğiyle- nasıl alet edilebildiğini gösteriyor.
insanın hakkında yeterince yüksek sesle ve sıklıkta tekrarlanan şeylerin, o kişinin gerçeğine dönüştüğüne şahit oluyorsunuz. sonunda kirli basının yarattığı kehanet kendini gerçekleştiriyor, kendi halinde, sıradan zaafları olan bir kadın kanunen gerçekten bir suçluya dönüşüyor. ama okurun gözünde, o kadın kendi adaletini kendisi tesis ediyor ve vicdanlarda hak yerini buluyor. zaten katharina'nın hapisteyken hayallerinin yaşamaya devam etmesi de temiz bir vicdanın tecellisinden başka bir şey değil.
iyi öpüşmek için yapılması gerekenler
-
-dudağı tutturmaya çalışın, burnun altındaki pembemsi yumuşak dokudan bahsediyorum.
-dili yemeye çalışmayın, çıkmıyo o ordan, küçük dilden hiç bahsetmiyorum bile.
-dudakları toplu olarak emmeyin, parçalı olarak emin. alt dudak-üst dudak ayrımı iyidir. diğer türlü "azından öpmüş" olabilirsiniz.
-nefessiz bırakmak için enseden tutup bastırıyosunuz ya hani, işte onu abartmayın, kasığa tekme yiyebilirsiniz. sonuçta akciğer solunumu yapıyoruz ve amaç öpüşmek. ölüşmek değil.
-sonnacığıma, dişinizi fırçalamış olmanız güzel olur, ağzınızın sigara ya da içki kokmaması falan, bunlar zaten "default" gelmesi gereken hâller.
-inlemek güzeldir ama dayak yemiş it gibi sesler çıkarmayın.
-hep "hard" biçimde öpüşmek 2 tarafı da yıpratır, bazısı var ki insanın dudaklarını eskitir, buna gerek yok. arada yavaşlayın ve ufak, tatlı, küçük, muttarid, muhteriz darbeler kondurun, burna pıt yapın.
-ara verdiğinizde, birbirinizin gözlerinin içine bakın, gülümseyin, susun, gözlerinizle anlaşın, birbirinizin nefesini dudaklarınızda hissedin, başını ellerinizin arasına alın ve yaklaşın, yeter daha fazla yazamicimmmmmmmm böhühühüh.