hesabın var mı? giriş yap

  • eşinin finosu haline gelmiş bir amerikan çomarının "lütfen ödülümü geri almayın" özrüdür.

    eşini gi jane'e benzetmiş lan adam, hastalığıyla küstahça dalga geçse tamam diyeceğim. başta sen de güldün ve relaks oturuyordun, sonra eşinin 5 karış suratını görünce düğmene bastı ve tokatladın chris'i.

    işte kadınlar adamı rezil de eder vezir de eder. tarihtede koca koca hanedanlıklar, krallıklar çökmüş, will smith'in kariyeri bi kadın yüzünden 5 paralık olmuş çok mu.

    debe edit: debe için teşekkürler. (bkz: sureyya arlican cicek cinayeti)

  • tarihin kayda geçmiş ilk sabotaj kaynaklı yangınlarından birisi olan ve dönemin doğu roma imparatorluğu başkenti konstantinopolis'in kuzey batı bölgesini neredeyse haritadan silmiş felaket.

    4. haçlı seferi'nin hikayesi çoğunuzun malumudur. mısır'a doğru yola koyulmak isteyen ama parasızlıktan ve başsızlıktan ne yapacağını bilemeyip kendilerini venedik doçu henricus dandolo'nun adeta kucağına atmak zorunda kalan haçlılar, önce zadar limanını ve kentini yağmalayıp papa tarafından aforoz edilirler. ardından kutsal roma imparatorluğu içerisinde ve katolik bir ortamda yetişmiş aleksios angelos, kendilerine "gelin, beni doğu roma imparatoru yapın ben de sizi kutsal topraklara ulaştırayım" teklifini sununca soluğu konstantinopolis'in surlarında alırlar. dönemin imparatoru isaakios angelos ile kendisine dandolo önderliğinde haçlılar ve aleksios'un yaptığı teklifleri reddeder ve haçlılar kenti kuşatıp tahta aleksios'u çıkarmak için faaliyete başlar.

    17 temmuz 1203 sabahı haliç tarafından denizden ve galata'dan dolanarak karadan kentin en kuzeyindeki surlardan işgal çabalarına başlayan haçlılar, kentin bilhassa pyle eis pegas olarak bilinen ve günümüzde cibalikapı taraflarına tekabül eden kısmında imparatorluğun vareng muhafızlarıyla karşılaşınca neye uğradığını şaşırıp geri çekilmeye başlarlar. geri çekilirken takip edilip tamamen yok edilmemek için kuzey doğu yönünde ilerleyerek kentin günümüzde ayvansaray taraflarına tekabül eden kısmında bir yangın çıkarırlar.

    vakanüvis niketas koniates'e göre petri kapısından başlayıp cibalikapı'ya kadar olan kısımda rüzgarın da etkisiyle hızla büyüyen yangın kentin blahernai, defteron ve phanarion* bölgelerini kısa süre içerisinde tanınmaz hale getirmiştir. öte yandan; pammakaristos manastırı'nın* tam manasıyla bu bölgede fırtınanın gözü denebilecek bir konuma sahip olmasına rağmen etrafındaki neredeyse her şey yanarken sapasağlam ayakta kalması, dönemin konstantinopolis halkı tarafından ciddi bir mucize alameti olarak kıymet görmüştür.

    bir gün sonra sönen yangın, yaklaşık 1.5 kilometrekarelik bir alanı kül ederken kentin içerisinde 20 ilâ 30 bin kişinin evsiz kaldığı tahmin edilmektedir.

    kentin kuşatma süreci ise bu yangından sonra da devam etmiş olup 13 nisan 1204 tarihinde kent, haçlılar tarafından ele geçirilip adeta hunharca yağma edilmiştir. şehirde bu dönemde çıkan yangın ise temmuz 17 temmuz 1203 konstantinopolis yangını'ndan bile daha yakıcı ve yıkıcı olmuştur. ne var ki tarihin kayda geçmiş ilk sabotaj vakalarından olan temmuz 1203 yangını da ne yazık ki kente ciddi anlamda hasar vermiş ve haçlılar'ın "kenti ele geçiremiyorsak yakalım" stratejisini benimsemelerine yol açmıştır. bu da olacakların adeta bir habercisi olmuştur.

    ağustos 1203 ve nisan 1204 tarihli yangınlarla beraber, kentin aldığı hasarı coğrafi olarak özetleyen bir harita da mevcuttur.

  • karayolu projelerinde 10 km'den daha fazla düz yol yapılması; dikkat dağılması sebebi ile uygun bulunmaz. yani dümdüz yolda da sürücüler dikkat dağılması, uyuklama vb. nedenlerle kaza yapmaya oldukça yatkındır. işte bundan haberi olmayan yazar hezeyanıdır bu istek.

    kaldı ki bu mantıkla konya ovasında hiç trafik kazası olmaması gerekir.

    edit: itü yayınlarından yol inşaatı adlı kitabın 120. sayfasından:

    "gerçekte arazi durumu elverişli olsa da bir yolun uzun bir mesafe boyunca düz yani alinyiman olarak devamı istenmez. çok uzun, örneğin, 8-10 km'den daha uzun alinyimanlarda monoton bir ortam ve taşıt kullanma sonucu sürücünün dikkati dağılır. ayrıca, yolda yolda orta refüj yoksa geceleyin karşılıklı far etkisi yani göz kamaşması artacağı gibi yol doğu-batı yönünde ise uzun süreli güneş etkisi de söz konusu olur. her üç durum sürücü yönünden kazaya karışma olasılığını arttırır. bu gibi durumlarda, uzun alinyiman (düz yol) yerine daha kısa alinyimanlar teşkil edip bunları büyük yarıçaplı kurbalarla (viraj) birbirine bağlamak uygun olur. "

    demek ki neymiş, kendi kendine giden araçlar yapılmadıkça dümdüz yol ağı bir hayalmiş.

  • sabah kalkilir dolaba bakilir..

    -aaa kinder bidi bidi sutlu balli, bu ne bu ne?
    +onlar benim dokunursan kafani kirarim..
    -ama ama, 2 tane var burda, biri benim degil mi? bohu
    +hayir! bir tanesini denemek icin aldim, oburunu de deneyince begenirsem diye aldim..
    -hm...

  • çok doğru bir açıklama. çünkü gece klubü denilen yerin tadı en çok 50 yaşlarında çıkar wtf?

    kardeş ben 22 yaşında üniversiteyi bitirmiş, işime güce bakıyordum. sanki bana 15 lik kızdan bahsediyor..