hesabın var mı? giriş yap

  • gizli değil aslında alenen verilen mesajlardır.
    - dış görünüş her şeyden önemlidir, prenses olmak için güzel mi güzel, prens olmak için yakışıklı olman gerekir. zaten güzel/yakışıklı değilsen masalda ya yan karakter olabilirsin, ya da kötü olursun. güzel=iyi, çirkin=kötüdür.
    - kadınlar aciz yaratıklardır. güzel ve saf olanları kendilerini olmadık durumlara sokarlar (bir kuleye hapsedilip saçını uzatmak, bir ormanda avcı tarafından terkedilmek vb.). onları bu durumdan bir erkek kurtarır ve buna karşılık kadın ona aşık olur. kadının aşık olma sebebi aczine son verilmesi, ona sahip çıkılmasıdır.
    - kadınlar ya güzel ve saf, ya çirkin ve kötüdür. erkekler genellikle kötü olmaz, kötü bir kadının oyununa gelip kötülüğe alet olur sadece. ama her koşulda kötü kadın da emeline ulaşamaz çünkü iyilik her zaman kazanır.
    - ortadirek adamın masalı olmaz, ya kral olacaksın, ya da bir kralın çocuğu. fakirsen de bunlardan biriyle evleneceksin. yoksa masalsı bir aşk olması zor.

  • bu kuşlar avustralya ve yeni gine'de yaşar. asıl bilindikleri, tanındıkları güzel şey ise yuvalarını süsleme biçimi. hatta biçimi çok eksik bir tanım olarak kalır. sanatı diyebiliriz. bu kuşların bir türü olan saten çardak kuşu ise yaptıkları ev süslemeleriyle insanı hayrete düşürtür. bir kuşun böyle bir şey yapmasına nasıl imkan olur diye ciddi anlamda düşünüyorsunuz.

    peki çardak kuşu neden yuvasını süsleme ihtiyacı duyuyor? bu bir ihtiyaç mı?

    hayır. bu bir ihtiyaç değil. sebebi ise oldukça naif, duygusal. dişileri etkilemek için yaptıkları bir şeymiş. çok tatlı değil mi?

    peki bir kuşun elinden çıktığına inanmakta zorlanılan bu evi nasıl yapıyorlar?

    öncelikle kuşun boyutlarının bir güvercin kadar olduğunu belirtelim(cüssesine göre iyi iş çıkartıyorlarmış). erkek çardak kuşu öncelikle dişisini etkileyeceği yuvasını oluşturmak için yüzlerce binlerce ince çalı çırpı toplar. daha sonra bunları iki sıra şeklinde dizer. bu şekilde bir çardak oluşur. bitti miiiiii? bitmedi. etraftan bulduğu güzel şeyleri çardağın içine yığar. meyveler olsun, kelebekler olsun, kuş tüyü olsun, yani kısacası göze güzel gelebilecek her şeyi toplama potansiyelleri var. ilginç bir detay daha: özellikle mavi rengine özel bir ilgileri olması. bitti sandınız, bitmedi. çardak kuşu üstüne bir de yuvasını boyuyor. boyayı da kendisi hazırlıyormuş. bitki özleri, kendi salyası, kömürden faydalandığı maddelerle bir boya oluşturabiliyorlarmış. ağzında çiğnediği bir parça ağaç akabuğu ile de sıva yapıyorlarmış.

    tabii dişi evi beğenmeyedebilir. beğenirse mutlu son. nihayet çiftleşebilirler. beğenmezse kuş uçtu beybii.

    yani uzun lafın kısası; doğa gerçekten bir mucize.

  • en azından ayağımızı yerden keserdi sayın bakan. öküzün trene baktığı gibi bakıp yangının kendi kendine sönmesi beklemezdik. verdiğim vergiye acıyorum şu çapsızlar tarikatı döneminde.

  • bence var olanlarında sınava girmesi gerek. hatta tüm yargı camiasının yeniden elden geçmesi gerek.

  • kendisi gibi 2010 yılından önce akpyi savunmamak ahlaksızlıkmış bazı suserlara göre.

    esas ahlaksız sizsiniz. hem de ahlaksızın en önde gidenlerisiniz. sanki akp'yi sevmeyen herkes darbeci, elitist, baykalcıymış gibi hala eski alışkanlıklarınızla manipülasyon yapıyorsunuz. bugünlerin yaşanmasında bu adam gibi sizlerin de payı var. o kopasıca elleriniz 2010'da evet demeseydi bugün hsyk ve yargı bu halde olmayacaktı. kuddusi okkırlar, ali ismailler hala yaşıyor olacaklardı.

    malum zatın sümüklü mendilleri ne yaparsanız yapın o günahlarınızdan sıyrılamayacaksınız. her zaman islamcıdan demokrasi bekleyen salaklar olarak anılacaksınız.

  • eski bir röportajında "...benim bir sözüm var. düşünüyorum öyleyse varım" demiş insandır kendisi. röportaj eski ama 1650'lerden daha eski olduğunu zannetmiyorum.