ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dişlerini fırçalamayan insanlar
-
ekmek paramdırlar. sağolsunlar.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
bugun tramvayda sahit oldugum,kelimesi kelimesine aktaracagım diyalog da yaran adi altinda incelenebilir.
tramvayda yolculuk etmekte iken hemen yanimda oturan 40 li yaslardaki bir adamin karisiyla diyalogudur.
adam -alo mehtap,ben tramvaydayim,
yarim saate orhan da olurum.
seni de duraktan aliriz.
karisi -(muhtemelen) hangi durak?
adam- yahu hangi durak olacak,evin onundeki...
orhan'in arabayla geliriz,beyaz reno toros...
karisi-(muhtemelen) nasil bir araba o?
adam-stey$in vagon,beyaz toros...
karisi-(anlamiyor herhalde ve muhtemelen sorusunu yineliyor)anlamadim nasil bir araba bu?(muhtemelen)
adam- yahu uzun beyaz bir araba,toros iste...
kadin-(ne diyorsa artik)
adam- kartal yok mu kartal, onun gibi bir sey,uzun...
yav stey$in ne bilmiyor musun?
kadin-...........
adam- yahu nihan,tamam bosver,sen 20 gece durakta ol.ben arabadan inince gorursun toros neymis.
kadin- (muhtemelen) nihan da kim?
adam-ne bileyim ben nihan kim?toros,kartal...kafa mi biraktin bende?
kadin-(ikna olmamis olacak ki muhtemelen sorusunu tekrarliyor)nihan kim dedim?
adam-yahu kadin torosla kartal farketmiyor senin icin mehtap nihan ne farkediyor?...allahim yahu
kadin-(ne diyorsa?)
adam-otobusteyim simdi...
kadin-(muhtemelen) hani tramvaydaydin?
adam-tramvay tramvay...tramvaydayim,kafami karistirdin iyice...
neyse hadi 20 gece durakta ol...
splinter usta'nın silah eğitimindeki adaletsizliği
-
leonardo'nun çift `bushido` samuray kılıcı, raphael'in çift `sai`, michelangelo'nun `nunçaku` kullandığı ortamda, donatello'nun `bo` adı verilen dandik uzun sopayı kullanması haksızlığıdır. ne zaman donatello saldırıya geçse, sopası bir kılıç tarafından doğranmakta ve un ufak parçalara ayrılmaktadır. halbuki donatello'ya yapılan bu ayrımcılık, dikkatli rönesans kaplumbağası sevenlerin gözlerinden kaçmamaktadır. yazıklar olsun. bir katana'yı çok gördünüz donatello'ya.
evlenip sıradan bir hayatla geberip gitmek
-
aşık olduğunuz kadın ile evlenip, özgürce gezip tozup; aşkınızın meyvelerini rahatça büyütüp, hobilerinize vakit ayıtmanız ve huzurlu bir şekilde ölmeniz sıradanlıksa şayet en sıradan şekilde ölmek isterim.
bozulan psikolojinin asla düzelmeyeceği gerçeği
-
bozulan psikoloji ancak ve ancak idare edilebiliyor sanırım. tam anlamıyla bir düzelme olmuyor. bir eşik atlandığında oradan artık geçmiş oluyorsunuz ve geçmiş olsun; çünkü geri dönüşü yok.
neden nörotisizm daha yaygın ve neden hayat, bir bombanın patlamasının etkileri gibi saçılarak devam ediyor ve hissedilenin, yaşananın önüne geçilemiyor?!
bu ilaçlar filan nörofizyolojiye hitap ediyor ve kalıcı değil. psikoloji ise birikimli yönelimli bir şey sanki. yani geçmişin derin dehlizlerinden alıyor karakterini. dolayısıyla bozulan bir psikolojiyi düzeltmeye çalışmak, geçmişin derinliği ve ağırlığı karşısında oldukça kısa kalan bir gelecekte; sanki çok hızlı bir trenin makas değiştirip yönünü tamamen değiştirmeye çalışması gibi acıklı bir yöntem. spin atıyor insan sonra.
kılıçdaroğlu'na guslün şartlarını sorsam bilemez
-
bir sünni olarak ve aklı başında biri olarak sıfır düşünceye sahip olup, dini siyasete alet eden birine oy vereceğime, en azından adam gibi bir adama oyumu veririm.
siz önce g*tünüzü yıkamayı öğrenin derler adama.
bir kadın için alınmış en pahalı hediye
-
hayatımdan 1.5 yıl.
1960 model tanklarla suriye'ye giren küresel güç
-
hangi yılda imal edildiği, kimin sadakası olduğu, peş peşe modernizasyon paketleri falan, bunlara takılmamak lazım. daha önemli bir husus var.
ilkesel bazda öncelik sıralamasını açıklıyorum:
"ilk önce tankın, techizatın ve harekat merkezin en son model olacak, ondan sonra makam araban ve özel uçağın ve sarayın."
sıralamayı şaşırırsan mazallah vatan toprağından tası tarağı toplayıp kaçarsın, geride ne araban kalır, ne uçağın ne sarayın.
.