ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
unutulmayan film replikleri
-
paris'te sıradan bir gece, bir taksinin içindeyiz:
taksi şoförü: körler genelde siyah gözlük takmazlar mı?
kör müşteri: öyle mi? bilemem, ben hiç kör görmedim ki!
night on earth
jacky sutton
-
valla bana minübüsü kaçırınca bile geliyor bu his. sebebi ise bundan sonraki hiçbir minibüsün, kaçan minibüs gibi olmayacağı düşüncesi. olması gereken bir şeyin, ritüelden ansızın sapıvermesi insanın canını çok sıkıyor. bir şeyin zamanında ve yerinde olmaması hissi de olabilir yani. mesela geçenlerde laptopumun şarj aletini memleketimde unutmuştum. bunu fark ettiğimde inanılmaz bir çöküntü yaşadım. tarif edilemez bir şey bu. zamanda bir kırılma yaşanması gibi bir şey.
a shot at glory
-
basrollerini robert duvall ve michael keaton'in paylastigi, konusu futbol olan bir film.
eski bir kalecinin, iskocya'nin kucuk bir kasabasinin ikinci ligdeki takimina antrenor olmasi sablonu uzerinde gelisir ve takiminin makus talihini degistirebilmesi icin, "iskocya kupasi"ni kazandirmasi gereklidir.
soundtracklerin altinda imzasi olan muzisyen ise, gadasinda pena salladigim mark knopfler'dir.
sinema tarihindeki en büyük spoiler
-
(bkz: yenilmezler)
mısır'da bulunan 4000 yıllık dürüm
-
(bkz: tutankanzuk)
***
ysge: burada sözlük yönetiminin debe'leri beğeniye göre değil bazen kafalarına göre alıp/almamasına çakan bir debedit vardı ancak miadını doldurmuş oldu. zira seçerek debe'ye almak standart donanım oldu. oysa bu uğurda bir zamanlar nice isyanlar çıkmış, çok kanlı çarpışmalar yaşanmıştı...
irlandalı turistin esnafı dövmesi
-
göndermeyin lan o turisti. içimizdeki irlandalı o. memleketi hizaya sokacak bir kurtarıcı adeta.
bekar kalanın bir problemi var demektir
-
evet bir problemim var;
gss prim borcu
asgari ücret
istanbul'da ev kiralarının çok yüksek olması
özel sektör maaşları
söz nişan kına düğün
açlık sınırı
aa bir değilmiş daha da sayılırmış. senin ben 100bin kere 20 binine koyayım ben senin.
celal şengör'ün dinlere masal demesi
15 haziran 2008 türkiye çek cumhuriyeti maçı
-
dakika 62:emre aşık kafası bandajlı olarak oyuna girer...
dakika 66:emre aşık, altıpasta ıskaladığı bir top sonrası rakip forvetin kafasına tekme atarak pozisyonu savuşturur.
bence maçın özeti budur.zira biliyorum ki jan koller 10 yıl sonra anılarında şöyle yazacaktır:
"2-0 öndeydik,her şey istediğimiz gibiydi,çeyrek finale çok yakındık.
fakat birden başı sarıklı adamlar üzerimize gelmeye başladı,hatta birisi arkadaşımın kafasına tekme attı.sonrasında ise inanılmaz bir şekilde maçı kaybettik..."
beymen'de indirimle 675 tl'ye düşen anahtarlık
-
''modern dokunuşlarla yepyeni bir boyuta taşıyor'' yazısını okuduktan sonra kesinlikle 675 tl eder dediğim anahtarlık, dokunuşlar önemli çünkü.
e-devlet alt-üst soy bilgisi sorgulama
-
selanik'teki kütükler henüz açılmadı kütükleri terk etmeyelim
tamircilerin parça çaldığı gerçeği
-
sonuna kadar katıldığım gerçekliktir.
çocukluk arkadaşımın istanbul'un işlek semtlerinden birinde elektronik tamir dükkanı var. küçük yaşlardan beri sürekli giderim. gide gele az çok bir şeyler gözlemledim ve öğrendim.
birkaç örnek verirsem;
1- geçtiğimiz günlerde dükkana güzel bir led televizyon geldi. hoparlörleri bozukmuş. bizim arkadaş hoparlörleri yaptı. sonra led ışıkları sökmeye başladı. neden yaptığını sorduğumda "orjinalleri alıyorum yerine çakma takacağım bunları da 2 katına satarım" dedi. o anda soğudum kendisinden.
2- yine dükkana bir araba geldi. teybin ses açma tuşu bozukmuş. bu arkadaş aldı teybi dükkanın içine, çocuğa da 2 saat sonra gel dedi. neyse düğmeyi söktü kontak sprey sıktı taktı yerine oldu. 2 dk sürdü sürmedi. neden 2 saat sonra gel dediğini sorduğumda "hemen yaparsam fazla para alamam uğraştı gözüküp parça harcadım deyip fazla para alacağım" dedi.
o günden sonra hiçbir tamirciye güven olmayacağını anladım. gerçekten tanıdığınız kişilere gidin tamir için.