hesabın var mı? giriş yap

  • bu hafta uykusuz dergisindeki "gelen kutusu" bölümünde servet turan imzalı müthiş bir karikatüre konu olmuştur.

    - ayrılalım ama arkadaş kalalım samet.
    - o zaman evlenelim!! evlilikte de bir süre sonra aşk bitiyomuş, arkadaş oluyomuşsun eşinle öyle diyolar.
    - ...
    - kabul et. kafan karıştı teklifime...

  • reklam bombardımanı insan hakları ihlalidir. insanların bilinçaltını çöplüğe çeviren bir zulümdür. bu zulümden kurtulmak için adblock kullanmaya mecbur bırakılmak vahim bir durumdur.

  • hala patlican yaz sebzesi diyenler var.
    biz de biliyoruz yaz sebzesi. ama bu sebze gecen kış 4-5 tl/kg olup bu kış 18 tl/kg bandinda ise bu enflasyondur, alim gucunun dusmesidir, bize sokuyor olmalaridir.

  • 46 metre boyunda ve 21 metre yuksekliginde bir anittir, gunumuzde uzerindeki kumlar temizlenmis ve yeniden onarima alinmistir. asil rengi parlak kirmizidir.

  • diziyle ilgili bir ara uzun uzun çıkarımlarda bulunacağım ancak yorumlarda gördüğüm bir konuya kısa bir not yazmak istedim.

    öncelikle tanım: türkiye' de 13 yıl boyunca kesintisiz yayınlanmış, günümüzde izlendiğinde geçmişin bir belgeseli tadını veren dizi.

    yorum yapan bazı yazarlar, dizi için "sürekli kendini tekrar eden" ya da "yıllardır hep aynı şeyleri gösteren" ifadelerini kullanmış.

    halbuki dizi de neredeyse her karakterin yıllar süren maceralarına tanıklık edebilirsiniz.
    bazı örnekler vermek gerekirse;

    halil efendi: 13 yılda kapıcılıktan nasıl da işini gücünü yükseltip zengin birine dönüştüğünü görebilirsiniz.

    cafer: apartmanda nasıl bağlar kurduğunu ve ailesini genişletip çocuklarını büyütürken nasıl türlü işlere girip çıktığını, insanlar ile nasıl ilişkiler kurduğunu, nabza göre şerbet ile işlerini nasıl hallettiğini görebilirsiniz.

    ali: küçücük bir çocukluktan nasıl genç bir çalışana dönüştüğünü, bu süreçte bir gencin hangi yollardan geçtiğini, okul koşturmacalarını, sonrasındaki işsizlik derdini, aile işinde nasıl tutunduğunu ya da diğer arayışlarını, evlenmek isterken hangi yollardan geçtiğini görebilirsiniz,

    davut usta: almanya' dan geldikten sonra ülkesinde neler yaptığını, çevresine faydalı olmak, aile ve akrabalarına destek olmak için nasıl fedakarlıklar yaptığını, çocuğu ile nasıl ilgilendiğini görebilirsiniz. kültür çatışmalarından kurtulamadığını, nasıl kendince mücadele etmeye çalıştığını görebilirsiniz.

    şükrü: almanya' dan döndükten sonra yaptığı arayışları, istemediği bir işte nasıl yükseldiğini, abisinin şirketinde nasıl yükseldiğini ve şirketin değişim sürecini görebilirsiniz.

    şevket: oğlunun evliliği sonrası dünür ilişkilerini nasıl yürüttüğünü, ailesinin sorunlarıyla nasıl başa çıktığını, toparlayıcı olmaya çalıştığını görebilirsiniz.

    yani bu dizide bazı replikler ve bazı olaylar 13 yıl boyunca tekrar ediyor görünse de; her karakterin bu 13 yılda neler yaşadığını, nasıl ilerlediğini görebilirsiniz. tabi ki her dizi de olduğu gibi bazı rollerin hayatına daha az tanıklık ediyoruz, daha az detay görüyoruz ama dizi baştan sona aynı şeyleri gösterse ve 13 yıl izlense sanırım bu daha da değişik bir başarı olur :)

    13 yıllık süre boyunca yaşanan olaylar, neredeyse gerçek zamanlı olarak bizlere aktarılmış, insan ve akraba ilişkileri bir çok insana tanıdık gelmiş, insanlar saçma sapan stres ve aptalca manipülasyonlarla ekranlara kitlenmeye çalışılmak yerine hayatın içinden ve eğlenceli dakikalarla yıllarca eğlendirilmiştir.

  • düşük maliyetli havayolu kavramını bize öğretebileceğini sanan gerizekalılar tarafından savunulan şirket.

    anlamadığınız şu güzel kardeşim, kimse neden düşük maliyetli havayolu politikası uyguluyorsun diye kızmıyor pegasus'a. kötü hizmet verdiği ve fiyat politikalarını kötüye kullandığı için kızıyor.

    1. ucuz hizmet almak kötü hizmet almak demek değildir. görece ucuz bilet satman, bazı gerizekalıların dediği ''lan bu paraya daha ne istiyorsun?'' deme hakkını ancak çerkeş otogarında verir sana, havalimanında değil. bak dünyadaki lowcostlara anlarsın ne demek istediğimi.

    2. low-cost'san eğer bir görelim 1 euroluk kampanyalar şöyle delikanlı gibi, 49 euro'dan başlayan fiyatlarla diyip 99 euro kaktırarak low cost olunmaz.

    3. çalışanlarını eğit. terbiye ver. çayıra salınmış gibi çalışmasınlar.

    4. çağrı merkezinden para almak ne lan değişik? uçağa giriş parası da isteyecek misin yakında?

    5. rötar yapma. yapacaksan sorumluluk al. yolcularını adam yerine koy, mağdur etme.

    6. bagaj kaybetme. evet kaybetme. 10 seyahatte 3 kez bagaj kaybetme.

    pegasus ucuz diye değil, kötü bir firma olduğu için eleştirilmektedir, ki en çok kullananlardan biri olarak kesinlikle katılıyorum.

  • iddia: hunlar hiçbir yazılı kaynak bırakmamışlardır. bu yüzden dillerini bilmiyoruz. coğrafi olarak o bölgede oldukları için belki türkçeyle ilişkili bir dil kullanmış olabilirler.

    gerçek: hunlardan kalan iki satırlık bir yazı ile çin kaynaklarına işlemiş bazı hunca sözcükler mevcuttur. hunların dili, zengin bir kaynak sahası sunmasa da incelenebilir ve incelenmiştir. talat tekin gibi altaistler, eberhard gibi sinologlar ve gumilyov gibi tarihçiler hun dili bakiyelerinin türkçe ile izah edilebileceği görüşündedirler.

    iddia: anadolu türklerinin hunlarla kültür ve ırk bakımından hiçbir bağlantısı yoktur. dolayısıyla hunların türklerle alakası yoktur.

    gerçek: eberhard'ın da belirttiği üzere, kaynaklarda hunlar hakkında belirtilen kültür maddelerinin aynısını türkler (tu-cüe, göktürkler) için de belirtilmektedir. dolayısıyla türk (göktürk) kültürü hun kültürünün uzantısıdır ve devamıdır. bugünkü anadolu türkleri ile hunlar arasında kültürel olarak çok büyük bir farklılık olmasına bakarak hunların türklerle ilgisiz olduğunu iddia edeceksek, doğal olarak türklerin göktürklerle de ilgisiz olduğunu iddia etmemiz gerekir. buradan varacağımız sonuç "türkler türk değildir." olur. bu da biraz komik olur. 2000 yıl içinde kültürlerin "birazcık" değişim geçirmesi normaldir. muhtemelen 2000 yıl sonraki torunlarımızın kültürü şu anki kültürümüzden oldukça farklı olacak. bu, torunlarımızın torunlarımız olmadığını göstermeyecektir. dil bağı varken kültür bağı olmadığını iddia etmek absürttür, iki toplum arasında bulunabilecek en kuvvetli kültürel bağ zaten dildir.

    iddia: hunların anadolu türkleri ile ırk bağlantısı yoktur.

    gerçek: toplumsal bağları genetik yakınlık üzerine kuranlar ırkçılardır.

    iddia: hunları (ve herhâlde sair altaik kavimleri) anadolu türkleri ile ilişkilendiren ve turancı olmayan hiçbir antropolog, dilbilimci, sosyal bilimci yoktur.

    gerçek: jean-paul roux turancı değildir.

    iddia: türk adı çinlilerin koyduğu bir addır ve 600'lü yıllara dayanır.

    gerçek: 600'lü değil, 500'lü yıllara dayanır ve bu adı çinlilerin koyduğuna dair bir tarihi veri yoktur.

    soru: neden beni oluşturan 100 ayrı kökenden yalnızca birini seçip onu öne çıkarmam gereksin?

    cevap: gerekmiyor. çıkarmayın.

  • kendimden biliyorum... yoruldum arkadaş yoruldum, çok yoruldum. insanlara doğruları anlatmaktan, gerçekleri açıklamaktan, kanıtlar göstermekten yoruldum. yaşım 31, 15 yıldır başımızdaki haramzadelerin apaçık ülkeyi parsel parsel sattıklarını görüp buna hala inanmayan bir toplumun olduğunu görmek benim umutlarımı bitirdi. yetmezmiş gibi bu kör olan toplum çoğalarak devam ediyor. bu süreçte cehaletin gerçekten mutluluk olduğunu öğrendim. bu son seçimler de benim geleceğe dair umutlarımın yıkıldığı bir gün oldu. o tarihten itibaren artık ne olursa olsun modundayım zerre umrumda değil. benim tuzumun kuru olmasına rağmen başka insanları düşünüp her yerde onların sesi olmaya çalışırken savunduğum insanların gidip celladını seçmiş olmaları beni bitiren nokta oldu. ne haliniz varsa görün...