hesabın var mı? giriş yap

  • gazeteci : eskiden burada ıstakoz yeniyordu artık menemen mi var ?

    samet aybaba : o zaman bolluk varmış. zaten tesise ıstakoz gelirse biz gitmiş oluruz.

  • aslinda beyoglu'nun en unlu pasajlarindan biridir. mabeyinci ragip pasa 19. yuzyil sonlarinda yaptirmistir. zemin katlar carsi olarak kullanilir ve 58 dairelik 3 apartmandan olusur. secmeci bicemle insan edilmis, neoklasik ogeler agir basar. hemen girisindeki eczana jean cezar reboul tarafindan acilan parizyen eczanesinin devamidir. adini veren jean cezar reboul osmanli eczaneler cemiyeti baskanligi yapmimistir.istanbul'un unlu geleneksel lokantalarindan abdullah efendi lokantası eskiden buradaymis. ara guler'in 1960'larda girisinde gectigi harika bir fotografi vardir. (bkz: arkadas kitabevi)

    (bkz: afrika han)
    (bkz: anadolu pasaji)

  • klasik ve kült olmuş filmlere netflix 'den daha fazla yer verdiği için bu platformu daha çok seviyorum.

    pazar günü, yağmurlu bir hava, zaten cafeleri de boykot ediyoruz. klasikler arasından seçtiğim her biri farklı türlerde 5 film evde iyi gider.

    wargames
    1983 yapımı. türü bilimkurgu
    başrollerde matthew broderick ve ally sheedy var. genç bir bilgisayar korsanının, yanlışlıkla nükleer savaşa yol açabilecek bir süper bilgisayara erişmesi ve dünyayı felakete sürüklemesini anlatıyor.

    film, hükümetin bilgisayar sistemlerinin güvenliğini artırmak için gerçekten adım atmasına yol açtı. filmin yayınlanmasından sonra, abd kongresi, ulusal güvenlik idaresi'nin (nsa) bilgisayar sistemlerinin güvenliğini artırmak için çeşitli yasal düzenlemeleri kabul etti.
    imdb notu: 7.1

    blow out
    1981 yapımı. türü gerilim
    brian de palma'nın yönettiği ve başrollerinde john travolta ile nancy allen. travolta, ses efektleri sanatçısı olan bir adamı canlandırıyor. bir gece, araba kazası sesi kaydederken, bir suikast girişimini yakalar ve olayın ardındaki gizemi çözmeye çalışırken bir komploya düşer.

    brian de palma, michelangelo antonioni'nin 1966 yapımı "blow-up" adlı filminden esinlenmiştir.
    imdb notu: 7.4

    the long goodbye
    1973 yapımı. türü neo-noir.
    robert altman tarafından yönetilen film, raymond chandler'ın aynı adlı romanından uyarlanmış. başrolde, philip marlowe'u canlandıran elliott gould oynuyor. film, marlowe'un bir arkadaşını aramak için los angeles'taki yeraltı dünyasında dolaşmasını ve karşılaştığı çeşitli karakterlerle etkileşimlerini konu alır.

    geleneksel olarak ciddi ve sert karakterize edilen philip marlowe'un karakterini, elliott gould'un canlandırdığı daha rahat ve mizahi bir tarzda yeniden icra etmesiyle dikkat çeker. bu, o dönemde marlowe karakterinin alışılmadık bir yorumu olarak kabul edildi ve bazı eleştirmenler tarafından tartışıldı.
    imdb notu: 7.5

    ıt's a mad mad mad mad world
    1963 yapımı. türü komedi.
    yönetmeni stanley kramer . film, büyük bir mirasın saklı olduğu yerin bulunması için bir grup insanın çılgınca bir yarışa girmesini konu alır. oyuncu kadrosunda spencer tracy, milton berle, ethel merman, mickey rooney, sid caesar, buddy hackett ve jonathan winters gibi dönemin ünlü komedyenleri var. film, uzun süresi, geniş oyuncu kadrosu ve komedi sahneleriyle biliniyor. kült film.
    imdb notu: 7.5

    the manchurian candidate
    1962 yapımı. türü dram.
    john frankenheimer'ın yönettiği ve richard condon'ın aynı adlı romanından uyarlanmış. kore savaşı sırasında esir alınan ve beyin yıkanarak düşman bir ajan haline getirilen bir amerikalı askerin hikayesini konu alıyor. askerin annesi ve birkaç diğer kişi, askerin komplo kurmaya ve düşman ajanlarca kontrol edilmeye devam ettiğini keşfeder. soğuk savaş döneminin politik gerilimini ve paranoya atmosferini ustaca işler ve sıkı bir kurgusu var.

    1962'de çıkmasına rağmen, 1963 yılında john f. kennedy suikastı nedeniyle abd'deki gösterimlerinden kaldırıldı. film, suikastla benzerlikler içerdiği düşünülerek halkın duyarlılığını göz önünde bulundurularak geri çekildi. bu olay, filmin zamanında ne kadar tartışmalı ve etkileyici olduğunu gösterir.
    imdb notu: 7.9

    debe bonusu:

    the purple rose of cairo
    1985 yapımı. türü romantik komedi
    woody allen filmi. bu adamın bir tane mi kötü filmi olmaz. 1930'ların amerika'sında yaşayan bir kadının, favori filminin kahramanıyla gerçek hayatta karşılaşmasıyla birlikte gelişen olayları anlatıyor. mia farrow, jeff daniels oynuyor. gerçeklik ile hayal dünyası arasındaki çatışmayı ve romantizmi çok iyi anlatmış.

  • --- spoiler ---

    tek hesapta toplaniyor
    --- spoiler ---

    ondan hic suphemiz yok.

    debe editi : gunumuz turkiye'sinin ozeti spoiler'da bahsedilen 3 kelimeden ibarettir. daha acisi; ekonominin, egitim sisteminin, adalet kavraminin cokusune verebildigimiz tepkinin 4 kelimelik girdi ve o girdiye gosterilen ilgiden daha oteye gitmiyor olmasidir.

  • tahta cetvelle parmak uçlarına vurulurdu. ,

    şimdi öyle mi el bebek gül bebek ,ondan mal gibi bir nesil yetişiyor zaten. servise bin okula git ,servise bin eve git. ben karlı okul yollarında ne sokak çocuklarından ne de öğretmen denilen psikopatlardan yediğim dayakları yazsam köprü olur.

    biraz salak olabilirim ama dayanıklıyım.

  • ayak altında insan olmaması. her insanın mekanı, odası katı vs var. dolayısıyla sağda solda dolaşırken insana rastlamazsınız. fakir evlerinde her yerden insan çıkar alan dar olduğu için. mutfağa gidersiniz 3 kişi, koridorda 2 kişi salon desen stadyum gibi.
    zengin evlerinde insanı arayıp bulmanız lazım.

  • babam ben 6 aylık hamileyken vefat etti. benim oğlan da ilk kelimelerini söylemeye başladıktan sonra bomboş duvara bakıp ama hep aynı yere dede dede demeye başladı. tabi dede çok kolay bir kelime ve ağzında geveliyor diye düşündüm. sonraları bizi net olarak anlamaya başladığında dede nerede diye sorduğumda yine aynı yeri gösterdi. sonra babamın fotoğrafını gösterip ismini öğrettim. ismi abbas. bu sefer yine aynı yeri gösterip durup dururken abbas demeye başladı. her gün değil ara sıra. hatta bir kere dede diyip 'çirkin ol' yaptı. yine bu sabah abbas dedi. nerede dedim ve bana bomboş duvarı gösterdi. normalde materyalist bir insanım, yani bu saatten sonra insandım demeliyim sanırım. babamın bizi arasıra ziyarete geldiğini ve sadece bebişimizin onu gördüğünü hissediyorum. belki bunu da okuyorsun baba seni çok seviyorum.

  • " ben çocukken beşiktaş ve galatasaray'ın şampiyonlukları toplamı fenerbahçe'den azdı." söylemi doğru olan televizyon sunucusu.

    güntekin, 1971 doğumluymuş.
    1984 yılında 13 yaşında bir çocuktu ve 1984 yılında fenerbahçe’nin 11 beşiktaş’ın 4 galatasaray’ın ise 6 şampiyonluğu vardı. ((11>(6+4))