hesabın var mı? giriş yap

  • "görüşülen kişi kapattı" filan diyordu sanki.. ara bozmak istermiş gibi gelirdi. "görüşülen kişi suratına kapattı.. valla bilmiyorum.. bana yapacak bu hareketi.."

  • tercümesi "esirleri kurtarmaya gittik, kurtaramadık. üstüne rütbeli personel kaybettik ama başarılı olduk." olan açıklamadır.

    gerçekten çok başarılı olmuşsunuz, tebrikler. keşke bu büyük başarıyı çarşamba günü müjdeleseydiniz.

  • hayatının kaydığını düşünen ve pişman olan insanların bebekleri için çok üzüldüm. keşke siz çocuk yapmasaydınız lan. şahsen benim hayatım kaymadı, tek istediğim bi gece deliksiz uyumaktı. eşim ve kızım bir haftalığına memlekete gittiler, bir gün ayı gibi uyudum ama işten gelince akşam kızımı göremeyince, hayat bir anda anlamsız geldi.

  • kendisiyle 3 yıl önce ekşi sözlük'ün doğumgünü etkinliğinde tanışmıştım. yazarların oluşturduğu kalabalığa bakıp "ne kadar güzel insanlar böyle" demişti. benim o dediğinde gördüğüm ise kocaman bir insan sevgisi ve teveccühlü bir tevazu olmuştu. sanat camiası için büyük kayıp.

  • kimlik numarasını biliyorsak istediğimiz herkesinkine bakabiliyor muyuz?
    bi'şey deneyeceğim de.

    tanım: akla üniversite diploması olmadığı halde çok yetkili makamları işgal ettikleri iddia edilen bir takım şahısları getirmiştir.

  • rahmetli sabancı diyordu ki; "malın istedigin kadar iyi olsun. onu pazarlayamadıktan sonra hiç bir işe yaramaz."
    istanbul'daki belki yüzlerce çiğköfteci arasında ali usta'nın bilinir olması pazarlama dehasında gizli. hafifte uçarı kaçarı biri olmasınında bunda payı yok degil aslında. mekanın yeri zaten başlı başına absurd. insan "yahu orda çiğköfte mi olur" diye düşünüyor. ali usta çiğköfte haricinde her şeyi yapıyor ortamda. sırada gördüğü kızlı erkekli çiftlere takılıyor. rastgele isimler takıyor. ögrenci oldugu her halinden belli olan genclerden para bile almıyor bazen. abi borcumuz dedigin zaman "çekin gidin lan burdan" cevabını alırsanız şaşırmayın. velhasıl ali usta çiğköfteyi degil kendini bir marka olarak pazarlıyor. hareketleriyle müşterilerin beynine kazınıyor. dışarı çıktıklarında müşteriler ayaklı birer reklam panosu görevi görüyor.
    ayrıca semt esnafı kendisinin hoşgörüsünden faydalanıp, çiğköftedeki et-bulgur oranına gönderme yaparak ona "bulgurcu ali usta" diyor. gidip de yanına "bulgurcu ali usta naber hehehe" demeyin pehlivan gibi adam çiğköfte diye sizi yogurur allahıma..

  • dört çocuk, (onbeş onaltı yaşlarında) oto çaldıkları gerekçesiyle yakalanmışlardır. geceyi çocuk büroda geçirdikten sonra öğle civarı savcı karşısına çıkartılmışlardır. savcı ile aralarında geçen diyalog:

    -neden çaldın arabayı?
    -çalmadım efendim. yanlış parketmişti, düzeltmek için bindik arkadaşlarla.
    (arabanın kapısı bir şekilde açılmış ve araba düz kontak yaptırılmıştır)
    -sana mı düştü düzeltmek? sonra?
    -sonra da binmişken gezdik.

    çalmak kamu adına takip edilen cezası ağır bir suçken, kullanma amacı ile almak kovuşturması şikayete bağlı cezası çok hafif bir suçtur. şikayet de yoksa ya da geri alınmışsa dava düşer. bundan dolayı bütün oto hırsızları bir sürüp bırakmak için almışlardır otomobilleri.