hesabın var mı? giriş yap

  • tam hali şu şekilde:

    biz osmanlı torunu değiliz, osmanlı'nın sömürdüğü yoksul köylülerin torunuyuz.

    altına imzamı atarım.

    bu milletteki saray sevdası anlaşılan genetik bir hastalık.

  • kraldır kral.

    (bkz: 22 eylül 2013 beşiktaş galatasaray maçı)

    son dakikalarda melo'yu kavgadan çıkaran da o.

    paşa paşa gollerini atıp galibiyeti getiren de o.

    dürüst oynayan, pislik yapmayan da o.

    galatasaray taraftarının kalbinde yaptığı hareketlerle de yer edinen o.

    harbiden parti kur oy verelim reis.

    not: beşiktaşlıyım

  • fatma girik'in söz fatoda 'nın bir bölümünde, atatürk hava limanı'nın güvenliğini sınamak için uzun fıstıklı lokumların etrafına turuncu el işi kağıdı sararak sözde "dinamit lokumu" yapması...

    akabinde dinamit lokumlarını hava limanı güvenliğinden kontrole tabii tutulmadan geçirebildiği için sinirlenmesi... hava limanı güvenliğine 2 saat boyunca "ne biçim güvenlik bu, fatma girik de olsam kontrol edilmeliydim" diye bağırıp onları epey bir azarlaması...

    bölümün sonunda da el işi kağıtlarını açıp hava güveliğiyle beraber lokumları yemeleri...

  • bir ülkenin göz göre göre içine sürüklendiği rezilliğin bayram olarak kutlandığı gün. şahsım olarak ben, tiyatrolar günü olarak kutluyorum.

  • dünyanın en muhteşem dedektifi sherlock holmes’ü bizlere kazandıran bir acayip adam, yazar sir arthur conan doyle’un hayatından satırbaşlarını paylaşmak gerekirse:

    -spiritüalizm yani ruhçuluk görüşüne sahipti. hatta joseph conrad, cecil rhodes ve earl haig gibi tanınmışların ruhlarıyla konuştuğunu iddia etmiş.

    -yaşadığı dönemde hiç popüler olmayan kayak sporu ile ilgiliymiş. öyle ki isviçre'de kayak sporunun yapılmasının popüler hale gelmesinde büyük payı varmış.

    -71 yaşında kalp krizi nedeniyle vefat etmişitr. kalp krizi esnasında karısıyla evinin bahçesindeymiş ve elinde çiçekler varmış. karısına son sözü "sen harikasın" olmuş.

    -george bernard shaw ile titanik hakkında anlaşmazlık içine düşmüşler. shaw, olayların aşırı derecede dramatize edildiğini ve halkın gerçekleri incelemek yerine felaketi dramatik bir destan olarak gördüğünü açıklamış. doyle ise shaw'ın halkı hakkında yanlış düşündüğünü söylemiştir.

    - `cottingley perileri` resimlerini gördükten sonra perilerin varlığına inanmaya başlamış.

    -jurassic park için ilham kaynağı olmuştur. sherlock holmes dışında diğer türlerde de kitaplar yazmıştır. bunlardan birisi de kayıp dünya adlı dinozorlar hakkındaki bir kitabıdır. jurassic park'ın yaratıcısı michael crichton filmin kaynağı olan kayıp dünya kitabının ismiyle doyle'a saygı duruşunda bulunduğunu açıklamış.

    -edinburgh üniversitesi'nde tıp fakültesinde okumuş. orada `dr. joseph bell` ile tanışmış. yani sherlock holmes karakterine ilham olacak kişiyle. bell’in dahiyane akıl yürütme becerisi, hastalıkları teşhis ederken kullandığı yöntemler, bir dedektifin kullanabileceklerine oldukça yakınmış.

    -üniversitedeki üçüncü yılında, balina avcılığı yapan bir gemide cerrah olarak görev almış.

    - "sir" ünvanını sherlock holmes'u yarattığı için değil boer savaşı'na katıldığı ve hizmet ettiği için almış ve şövalye olmuştur.

    kaynak:
    -openculter
    -conandoyleinfo
    -chicagotribune

  • 6 sigma prensibi ile gerçekleştirilen mimaridir:

    1 - altı tane kova temin edilir.
    2 - bunlar kırmızıya boyanır.
    3 - her birinin üzerine sırasıyla y,a,n,g,ı,n harfleri yazılır.
    4 - kumla doldurulur.
    5 - simetrik dizilir.
    6 - etrafına bina örülür.

  • alçılar içinde hastanede yatarken gerçekleştirilen röportajda kendisine yöneltilen "ferhatçım pişman mısın?" sorusuna "hayır. bir iyileşeyim tekrar pokemon gibi uçacam" cevabını vererek bana dumur olgusunu tattıran çocuk.

  • iki trafik polisi arabası yanyana ilerlemektedir.
    sivil herhangi bir arabaya "34 ..... kenara çekermisiniz" diyerek hayatının hatasını yapar polis. diger arabadan cevap yetistirmekte zorlanmaz polisler.
    "kenara çekermisiniz diyen dillerini yesinler senin."

  • sözlük soru cevap etkinliğinde bir yerde harun bahsetmişti. aklıma düşmüştü, denemek istedim.

    gerçekten öyle güzel bir deneyim ki..

    tünel meydanında sirenler albümündeki 9. şarkı tüneli açıyorsunuz.
    "şimdi kalbin, epey kırılmış, görüyor hepsini, ne yapabilirdi?"
    şarkının bitiminde kendinizi odakule'de buluyorsunuz.

    sonra istiklal şarkısı başlıyor, istiklali hissediyorsunuz, galatasaraydan, çiçek pasajından geçiyorsunuz,
    kulağınızda şu sözler:
    "belki arkadaşlarınla, belki de yalnız başına yürürken, ne kadar mutlusun istiklal’de
    birkaç mevsim renkler solunca, tükenmez hayatının sesi, çok mutlusun istiklal’de"

    sonra istiklal şarkısı bitiyor, hem de nerede? parka gidebilmek için direndiğimiz yerlerde...

    park şarkısı başlıyor orada:
    "dün neler mi kaybettin, belki zamanın yok şimdi
    gidenler geri gelmez ama, boş yere yorulmadı kalbin

    adını bilmesem de kardeşsin, biz neye söz vermiştik
    yüzümü gördüğünde gül artık, biz bir kabusu yendik

    yok, yaralara dokunmak yok, gök de bir bize ağaç da bir
    sabrın tükendi ama aman, onlara asla benzemedin"

    albümün bu son şarkısı bittiğinde meydana çıkmıştım, gezi yanı başımdaydı,
    anılar aklımdaydı.

    adını bilmediğim kardeşlerim aklıma geldi.
    derin bir nefes aldım.
    gülümsedim.