ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
pardon filmindeki ibrahim
-
asuman'ın kendisinden başka biriyle evlenmesini hiç de uygun bulmamaktadır. hem mahallesi bakımından hem de genel bakımdan.
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
tayfun talipoglu bam teli programini sunuyor.
dagda belde dolasirken bir avciya denk geliyor. avci dediysek, elinde tek kirma bi tufek 65 yaslarinda bir koylu. biraz hosbes ediyorlar ayakustu.
sonra;
tt:amca tufek dolu mu
- dolu
tt-bi kere atabilir miyim
- al at
tt- gummmm...
tt tufegi amcaya verir. amca tufegi alir ve sorar;
"baska sikintin?"
mehmet aslantuğ'un milyardere aşık olması
-
adam sermayeye karşı değil arkadaşlar adam sermayenin sizde olmasına karşı
yiğit özgür
yemeksepeti sipariş notuna yazılanlar
-
pizza siparişimizi vermiş bekliyoruz, ofis telefonu çalıyor,
- efendim?
- abi iyi günler. ben x pizza'dan halit. şimdi turgut'u başka paket için gönderdik de sizin paketi yasin getirse olur mu? yoksa bekler misiniz?
- (iç ses: ne?!) yoo önemli değil hocam yasin getirsin...
- peki abi kusura bakmayın.
- estağfurullah (noluyo lan?)
ofisteki gerizekalılardan birinin mahalleden arkadaşıymış turgut, sipariş verdiğimiz yerde kuryelik yapıyormuş, bu salak da arkadaşını görmek için sipariş notuna "turgutla gönderin" yazmış. yasin gelince bozuldu bir de...
ihsanoğlu'nun oğuz haksever'e verdiği efsane ayar
çocuklara tecavüz eden eğitim-senli solcu öğretmen
-
önüne hiçbir eğitim-sen'linin yatmayacağı, hiçbir sol görüşlü insanın "aslında sağcı" gibi akıl almaz iftiralarla suçu başkasına itelemeyeceği taciz vakası.
hala anlamak istemiyorsunuz; ensar vakfı olayını skandala çeviren şey sizin utanmaz tutumunuz, sizin örtbas etme çabanız.
edit; imla.
haluk bilginer
-
gezi'yi desteklediğini, bu yüzden kültür bakanlığı'ndan yardım alamadığını söylemesine rağmen "atatürk'ü insan olarak anlamak gerekiyor. 90 yıldır sadece tapınmakla meşgulüz" dediği için yandaş diye yaftalanan sanatçı. onun anlatmak istediği de buydu sanırım. aldığı tepkiler haklı olduğunu gösteriyor.
çocukken yapılan abukluklar
-
yaş beş, annem bana sıkı sıkı kimseden para ve çikolata almamam gerektiğini tembihlemiş.
babamın dayısına oturmaya gittik, haceli dayı bana para uzattı, al kendine gofret al dedi.
almam dedim, al dedi, almicam dedim, alsana yav dedi, çok sinirlendim, almıyorum senin ağzına sıçarım diye bağırdım.
sonra dayak yedim sanırım.
tek başına yaşamanın dezavantajları
-
ösym'nin herhangi bir sınavına giderken dahiyane yasaklar yüzünden nereye anahtar bırakacağını kara kara düşünmek de bunlardan biridir.
fenerbahçe şükrü saracoğlu stadyumu
-
henüz plastik maketler harici bir stadımız yokken yapılmış, güzel bir stad. henüz açılmamış bir stad ile kıyaslayıp "yanına bile yaklaşamaz" demek komik. zira biz türk telekom arena'ya yeni ısınmışken adamlar bu stadı yıkıp yerine daha modernini de yapabilir.
bir takım problemleri olsa da, türkiye şartlarında güzel bir staddır. zamanında gıpta ile bakarken, şimdi dönüp bok atmak fazla abes.
emrah serbes
-
"yaptığı kazayı, alkol ya da uyuşturucu etkisi altında olduğu için ilk anda üstlenmeyip sonradan çakallık yapmıyorsa ahlaki olarak erdemli bir davranışa imza atmış yazar."
hangi ahlak?
hangi erdem?
arkadaş iyi misiniz? tamam adamı seviyorsunuz filan anladık onu ama 2 insanın ölümüne sebep olmuş ve olay yerinden kaçmış. nasıl erdemden, nasıl ahlaktan bahsedersiniz.
ayrıca itirafının neresi takdirlik?
lan adam teslim olmasını bile sosyal medyadan şov haline getirerek yapıyor.
emrah serbes sosyal medyadan kendini takip edenlere şov yapacağına ölümlerine sebep olduğu insanların sevenlerine hesap versin.
tekrar ediyorum; ölümlerine sebep olduğu insanları kaza yerinde bırakıp kaçmıştır, bu da yetmemiş bu suçu arkadaşı üstlenmiş ve adaleti yanıltmıştır.
bir insanı seviyor olabilirsiniz ama savunmak adına gerizekalılık yapmanıza gerek yok, o ölen 2 insan sizin aileniz canınız olabilirdi, biraz empati lütfen.