hesabın var mı? giriş yap

  • tüik herhalde ilgili araştırmayı akp gençlik kollarında yapmış.

    + ebubekir sıddık işinden memnun musun?
    - çok şükür abi
    + yaz o zaman %77

  • sabah-akşam eşşek gibi çalışıp para kazanmayan, zar-zor geçinmeyen, kendi uydurduğu standartlara göre geçim mücadelesi falan vermeyen bir adamın, allah bilir klimalı ofisinde çayını yudumlarken gazetedeki köşesi için yazdığı cümle...

    "hayattan kaçıyorsunuz, profesör oluyorsunuz, devlet memuru olup, yan gelip yatıyorsunuz" diyen adam da sanırsın kankası haşmet ağayla beraber 25 seneden beri inşaatlarda amelelik yapıyor, ekmeğini taştan çıkarıyor...

    sömüren, resmen kan emen, 3 kuruş paraya sabah-akşam, cumartesi-pazar çalıştıran, kendini ve verdiği işi bi bok sanan fırsatçı işverenler suçlu değil de, akademik kariyer yaparak birilerinin tabiriyle devlete kapağı atmayı, kendini korumayı başaranlar mı suçlu oluyor?

    hayır bi de yüksek lisans yapanları "hayvan"a benzeten adamın, lisedeki lakabını bilmesek neyse...

  • hele ki ailesi kendiyle birlikte kalkıp istanbullara geldiyse şanslı insandır. okulu bitireli 4 sene oluyor, üniversiteyi de ailemin yanında okumuştum. sonra istanbulda iş buldum, seninle gelelim mi dedi annem, gelin dedim. iyi ki de demişim. ne çılgın bi gece hayatım var ne de aman kapım açık sıçayım gibi bi derdim. işten geliyorum yemek hazır, çamaşırlar yıkanmış. kazandığım cebimde kalıyor. hoş bunlar olmasa da sadece yanımda oldukları için mutluyum. tek çocuk olduğumdan onları boynu bükük bırakmak istemiyorum belki de. hala arkadaşımda kalmak için izin istiyorum. ama erkek arkadaşım yemeğe gelip bizde kalabiliyor. ne kezbanım ne de asosyal. tam 25 senedir ailemleyim, allah onları başımdan eksik etmesin.

  • eşimdi.

    o anlatırken sessiz sessiz gözlerinin içine bakıp işte bu dedim. evleneceğim kız bu.

    5 * yıllık ilişkimiz boyunca bir kez olsun pişmanlık duymadım.

    zarar gelmez olum bu tiplerden, aslında en korktuğun tip böyle ağzımdan laf kaçırır mıyım diye sinsi sinsi takılıp foyası sekizinci dokuzuncu görüşmede belli olandır sen onla dalganı geç.

    p.s : itiraf edeyim bizimkisi avukat olduğundan bayağı konuştu ama :)

  • sabah işe gelirken yolda 2 çocuk el etti. durdum. gidecekleri yer benim yolumun üstüymüş, 12-13 yaşlarında ya varlar ya yoklar. biri urfalı, adı onur; diğeri çankırılı, adı fazlı.
    "gelin" dedim. koşa koşa neşeli bir şekilde arabaya bindiler. işe gidiyorlar. yolda muhabbete başladık.
    restoranda garson! olarak çalışıyorlarmış. çocuklar başka bir hizmette çalışıyorlar ama utandıkları için mi garson demeyi seçtiler kestiremedim. ben yine de her ihtimale karşı görevimi yapıp restorana, düzene, sisteme sıkı bir sövdüm.
    - "iş başı kaçta?"
    - "08:30 abi."
    - "paydos saat kaçta?"
    - "12"
    - "öğlen 12 mi olm?"
    - "yok abi, gece 12"
    - "olm 12 çok değil mi yavv."
    - "bu iyi abi, bundan önce başka yerde çalışıyorduk gece 2'yi buluyordu, hele bir de bayram arifesinde gece 3'ü 4'ü bulduğu oluyordu abi."

    çocuklar en az 15 saat çalışıp gece 12'de eve geliyorlar ve buna iyi diyorlar. hem de günlük 25 lira için. kahır mı etsem yoksa benden neşeli oldukları için imrensem mi bilemedim.

  • bu tavsiyelere kulak verin bence, çünkü yaşayan adam gelir anlatır burada ve hepsi birer ayrı tecrübedir. şimdi olacağı gibi;

    öncelikle, aileniz çok zengin değil, miras falan kalmadıysa, en az 6 aylık şahsi giderlerinizi (kiradaysanız, kira, yemek, içecek, sosyal hayat için gereksinimler, vs) bir kenara koyun ve bunu unutun.

    ilk başlarda şaşalı ofislere, sekreterlere, elemanlara gerek yok, bunu da unutun. 300-400 liraya bir ofis tutup, bir masa iki sandalye başlayabilirsiniz. hatta direkt home office de başlayabilirsiniz. ama evde çalışamıyorum, olmaz derseniz ilk söylediğim bence makuldür.

    belli bir portföyünüz olmadan asla başlamayınız. ben şirketimi kurayım da nasıl olsa bir şekilde müşteri bulurum diye sakın ama sakın düşünmeyiniz, bu hataya düşmeyiniz.

    bir arkadaş ortaklık kötü demiş, buna katılmakla birlikte, ama'lı bir cümle daha ekleyeceğim. ama finansal destek sağlayacak güvendiğiniz ortaklara da yüzünüzü dönmeyiniz. zira ilk zamanlar hiçbir banka sizin suratınıza bakmayacağından finansal destek çok önemlidir.

    alacaklarınızı sıkı takip etmeli, tahsilatta gerekirse işi yüzsüzlüğe vurmalısınız, yoksa 90 gün vade olur size 150 hatta 180. sonra bağıra bağıra batar gidersiniz. nakit akışını sağlamak en öncelikli göreviniz olmalı

    sözleşmesiz iş yapmamalısınız. unutmayın ki; piyasada herkes sizin gibi düzgün, sözüne sadık değil.

    hiçbir zaman dürüstlüğünüzü kaybetmeyin. belki başlarda bu yüzden iş kaçırdığınız zamanlar bile olacaktır. ama bir kez adınız dürüst olarak piyasada nam saldı mı, sizi kimse tutamaz.

    böyle gaz verip de entarime son dikişi atarım işte. haydi hayırlı işler.

  • - noldu be mükremin, ne güzel yaşıyoz işte.
    - tırbişon sen azcık türkçe bilseydin, buna yaşamak demezdin.

  • bir araç. doları 17,22'den 16,80'e düşürüp tekrar 17 üstüne çıkmasına alet olan şey. insanlar bunun ne olduğunu anlayana kadar çok zaman geçer. haber sitesi editörleri çılgınca “gelire endeksli senet” cümlesi dolduruyorlar makalelere şimdi.
    --- spoiler ---
    gelire endeksli senet açıklandı. peki gelire endeksli senet ne demek? gelire endeksli senet sahibi olmak için neler yapılmalı? gelire endeksli senet ile ilgili sık sorulan sorular haberimizde.

    gelire endeksli senet nasıl alınır sorusuna yanıt arayan kullanıcılar gelire endeksli senet nereden alınır merak içinde…
    --- spoiler ---