hesabın var mı? giriş yap

  • thomsen kolları sıvayıp, metni çözmeye kalkıştığında, yazıtlarda geçen metnin türklerle ilgili olduğunu biliyordu. yazıtta çözülmeyi bekleyen metnin yanı sıra, çince bölümler de vardır ki çince bölümler sayesinde içinde türk kağanlarının adları belirlenmişti.

    ilk olarak 38 harf sayıyor. ve harfler, tıpkı çince yazıtlar gibi üst kısımlarının sola, alt kısımlarının sağa yatırıldığını saptıyor. sözcükler birbirlerinden iki nokta (:) ile ayrılmış.

    ilk sorun yazının hangi yönde okunacağı ile ilgiliydi. sağdan sola mı, tersi mi, yoksa yukarıdan aşağıya mı? sözkonusu harfler, yenisey yazıtları'yla benzerlik gösterse de yenisey yazıtları'nda karşılatırma yapabileceği yeterince veri yoktu. karşılaştırmayı, orhun yazıtlarının 1. ve 2. anıtlarıyla yapabileceği kanısına vardı. ve satırları birbiriyle karşılaştırarak yazının doğrultusunu çıkardı. tıpkı çincede olduğu sözcükler yukarıdan aşağıya yazılmış, sütunlar sağdan sola dizilmekteydi.

    yazıtlarda iki dilin yer alması sayesinde bilinmeyen dil ile çince sözcükler karşılaştırılarak kolayca bulunabilirdi. ancak bilinmeyen alfabenin metin uzunluğu, çince yazılardan 4-5 kat fazlaydı. bu durum da karşılaştırma yolu ile çözümü geçersiz kılmaktaydı. (sonradan belirlenmiştir ki yazıtlardaki iki dilin üslup ve özgün biçimleri karşılaştırma yapılmasına olanak bırakmayacak biçimde birbirinden ayrı.)

    metnin türkçe olacağı sanısından yola çıkarak türkçenin yapısını göz önünde bulunurdu. türkçe sözcüklerde genel olarak iki sessiz yan yana gelmediği için ard arda dizili üç harfi, örneğin xyx gibi bir dizideki x harfinin ünsüz olması halinde y'nin ünlü ya da tam tersi şekilde olması gerekmesinden yola çıkarak hareket etti ve üç harfin ünlü olduğunu saptadı.

    bir harfin sık sık sözcük sonlarında yer aldığını gözlemledi. tükçede 3. kişi eki ve eylemlerin geçmiş zaman 3. kişi eki olarak ı-i ünlü harflerinin sözcük sonlarında çok kullanıldığından, thomsen bu işarete ı-i harflerini uygun buldu. (son dört cümlemin üçü, ı ve i harfleriyle bitiyor örneğin)

    artık bilinmeyen dilin türkçe olmadığı kuşkusu ortadan kalkmıştı. dil, türkçeydi. ve türkçedeki ünlü uyumundan yola çıkarak a-e, ı-i, u-ü ve o-ö seslilerinin hangi hecelerde yer alabileceğini göz önünde bulundurarak her biri ikiz değerli dört harf belirledi. ve buradan ünlünün şekline göre değişik şekilleri olan ünsüzlerin yer aldığını saptadı.

    belirli bazı sözcüklerin anlamını bulmak için çince metinlerden de yararlanarak özel adları araştırdı. yazıtlarda ilgisini iki sözcük çekti.

    ilk sözcüğün, başka sözcüklerin önüne de eklendiğini görerek bunun bir san olduğunu düşündü ve onu kağan (k ğ n) şeklinde okumak istedi. ancak sözcüğün ortasındaki ğ'nin başka sözcüklerde baş harf olarak yazıldığını görünce, türkçede ğ sesiyle başlayan sözcük olmadığından bir süre çalışmalarına ara verdi.

    ikinci sözcüğü ele alarak çalışmalara yeniden başladı. bu sözcükte tanrı değerini gördü. türkçe metinlerde sık sık kullanılan bir sözcüktü bu.

    bir başka sözcüğü çince metinden yararlanarak okumaya çalıştı. çince metinde bu sözcük k'iueh-ti(k)k şeklinde yazılıydı. çincede hece sonlarında l bulunmadığı için kültigin şeklinde yazamamıştı çinliler, onun yerine t harfini kullanmışlardı. örneğin çinliler bilge sözcüğünü de pit-kia şeklinde yazmışlardı. bu harf thomsen'i uzun süre uğraştırdı.

    kültigin sözcüğünde geçen k ve ü(ö) harflerini, köktengri şeklinde okumak istediği sözcükte de görünce, gerisi çorap söküğü gibi geldi.

    bir başka sözcüğün türk olduğunu buldu ve türk sözcüğündeki harflerin yardımıyla tört(dört), kün(gün) sözcüklerini ortaya çıkardı.

    bir sözcüğe yigirmi(yirmi) değerini verdi ve y harfininin doğruluğunu yir(yer) şeklinde okuduğu bir başka sözcükteki y ile denetleti. sonra bir başka yerde geçen yigirmi sözcüğünün bitişiğinde bulunan sözü altı şeklinde okumak isterken ltı biçiminde yazılmış olduğunu gördü. önceden kağan sözcüğü şeklinde okuduğu sözdeki ğ harfinin başka sözcüklerde başladıkları için şaşırmıştı. ğ ve r(tıpkı ğ sesi gibi r ile başlayan türkçe kökenli sözcüğümüz yoktur) ile başlayan sözcüklerin türkçe ile olan uymazlığını anlamış ve orhun alfabesinin kendine özel bir kuralını bulmuş oldu: sözcük başlarındaki ünlüler sezilmeleri kolaysa yazılmayabilirdi. örneğin altı, erti, ağı sözcükleri anıtlarda ltı, rti, ğı olarak yazılmıştı. ilk olarak okuduğu ve çözüme ulaştıramadığı kağanı doğru okumuştu.

    ***

    bu giriyi vilhelm thomsen'in 15 aralık 1893 tarihli oturuma sunulan metninden ve agop dilaçar'ın türk dil kurumu tanıtma yayınları'ndan çıkan thomsen adlı kitapçığından yararlanarak (özellikle son bölümlerden fazlasıyla yararlanarak) tamamladım. tıpkı thomsen'e, nasıl yazıtlardaki çin metinleri bazı yerlerde yol gösterdiyse, bana da kimi yerlerde agop dilaçar, thomsen'in metnini daha iyi anlamama yardımcı olması gibi yol gösterdi.

    iki yüce kişi de sonsuzlukla var olsunlar.

  • yazıdan çok fotoğraftır.

    "halkı aşağılıyor" diyenler, yolsuzluk yapan, halkın parasını çalan ve aptal yerine koyanların halkı yücelttiğine inanıyor heralde.

    o zaman da bekir coşkun'un paylaştığı fotoğraf haklı çıkıyor.

  • aşağıdakiler kaneez hussain, trudie chalder'in kronik yorgunluk sendromu isimli kitabından çıkarılan notlardır. hastalik oldukça ciddidir. * sosyal ilişkilerinizi ve tüm hayatınızı etkiler.

    kys’nin* neden ortaya çıktığı bilinmiyor ama sürmesini sağlayan bazı nedenler şunlardır:
    1)bedeniniz formada değildir: kaslar formda olmayabilir. birden yüklenmiş olabilirsiniz. kullanmıyor olabilirsiniz, kullanmanız lazım.
    2)tahterevalli: bir gün dinlenip bir gün spor yapmaktan kys olabilir. hergün belli bir düzen içinde olmak gerek. “beden saati” diye bir şey var.
    3)daha fazla dinlendikçe daha fazla yorgunluk hissedersin.
    4)kendinize katı olmayın: kendize gelmek uzun zaman alır. kendini fazla zorlama yapabileceğini yap gerisini bırak.
    5)belirtilere odaklanmak: odaklandıkça belirtileri daha çok fark eder, endişelendikçe belirtiler daha çok artar. farkında oluş ve tepki arttıkça sorun daha çok büyür.
    6)kendini engellenmiş ve kötü hissetmek: hastalık için bir şey yapmadığını düşünmek kendini daha kötü hissettirir.

    bu hastalık kısır döngü. dinlenme ve etkinliklerin azaltılması bir çare değil. beden saatini düzeltmeye, hastalığa odaklanmamaya çalış. yavaş yavaş ilerime kaydetmek, kaygılanmamak, acele etmemek.

    bilişsel (düşünme), ve davranışçı terapi (bdt) ile çözüm bulmaya çalışılabilir. bu tedavi yönteminde kişi bazı şeyleri farklı yaparak ve farklı düşünerek, farklı hissetmek sağlanmak amaçlanıyor. sabırlı olmak yakınlardan yardım almak önemli.

    iyileşmek için yardımcı olacak yaklaşımlar :
    uykunun düzenlemesi: beden saati ayarları geç saatte uyanık kalmakla, yataktan geç çıkmakla, gün içinde uyumakla, gün içinde aktif olmamaktan kayar. her gün farklı saatte kalkmak fazla uyumak şekerleme yapmak bozabilir.gün içerisinde uyumamak lazım.her gün aynı saatte kalkmak lazım.çalar saati odanın her yerine koymak kalkmana yardım eder.yatağı sadece uyumak için kullan.uyku düzeninle ilgili günlük tut.uykuda geçireceğin zaman kadar yatakta vakit geçir.yatmadan önce hep aynı şeyleri yap.
    uyuyamazsan endişelenme karanlıkta gözlerini kapansa bile açık tutmaya çalış rahatlatıcı bir şeyler düşün. vücudu gevşet derin derin nefes al.20 dk içinde uykun gelmezse kalk uykun gelene kadar başka bir odaya git. eğer yatakta endişeler aklına gelirse bunu “endişe zamanına” bırakacağını söyle. endişeleri yazarak da nasıl baş edebileceğini bulabilirsin.

    etkin planlama: yalnız kendini iyi hissettiğin saatlerde işlerle ilgilenmelisin.zamanı nasıl kullandığına dair gün içinde neler yaptığına dair günlük (tablo) tut.neler yaptığına bak.neyi ne kadar zamanda değiştirebileceğini netleştir ama gerçekçi ol.yapman gerekeni netleştir.amaca ulaşmak için küçük hedefler koy ve ilk hedef kolay olsun.günlerini dengeli yaşa.yapman gerekeni kendini iyi hissetsen de iyi hissetmesen de yap.hafta içinde yürüteceğin hedefleri yaz sonra not ver.ulaşamazsan hedefleri küçült.etkinlikleri kolay seviyeden başlat.vücudun yorulmasını sallama ve sabırlı ol.günler arasında denge sağlamalısın.
    duygularını gözlemle kendini kötü hissettiren düşünceleri yakala ve bir kağıda yaz. sonra ondan kurtul ve bir daha düşünme.
    kendine çok yüksek standartlar koyma.

    -üstesinden gelmenin yolları: sonuca değil işe odaklan. ör:en yüksek notu almaya değil öğrenmeye odaklan.
    -yaptıklarına haftalık sınırlar koy.bu süre sonunda mükemmel olmasa da bırak.
    -yaptıklarını mükemmel hale getirirken yavaşlarsan, çabalarından mı sanat harikasından mı memnun olacağını düşün.
    -mükemmel yapmayı beklemezsen yaptıklarından zevk alırsın.bazen standartları düşürmek daha eğlenceli olabilir.yaşamdan daha çok zevk alabilirsin.
    -zorlanmalar karşısında tablo yap ne beklediğini yaz ve sonucun ne olduğunu yaz, bak.böylece zorluğu parçalara ayırmış, ayrı ayrı ele almış olursun.

    sorun çözme yöntemi olarak:
    -seni endişelendiren durum ve şeylerin listesini yap.özellikle hangisiyle ilgilenmek istediğine karar ver.
    -sorunun ne olduğunu açık ve net bir biçimde yaz.
    -sorunu, sorun çözmekte başarılı ve geçmişte bu sorunu çözmüş birinin açısından çalışmalısın.çözüm için en az 3 değişik yol düşünmelisin.
    -her çözüm seçeneğinin sonuçlarının ne olacağına dair düşüncelerini yaz.
    -hangi seçeneğin daha iyi sonuç getireceğine karar ver.
    -çözümü uygulamaya yönelik bir plan yap
    -işe yarayıp yaramadığına bak.
    -yöntemi birkaç kez yazdıktan sonra aklından yapabilir hale gelebilirsin.

    kaygı ile nasıl baş edilir: kaygı yaratan durumla, kaygı azalıncaya kadar karşı karşıya gelmenizi içerir.kaygı zamanla azaldığı için bu yaklaşım işe yarayacaktır.ancak kaygı veren durumla düzenli değil de sadece zaman zaman karşılaşırsanız kaygı devam eder.

    bunu yaparken ki bazı ipuçları :
    -yapacağınız konusunda açık olun.
    -kendinizi iyi hissedene kadar bu durumda kalın: bekleyin ve kaygınız geçene kadar devam edin.
    -bu durumla olabildiğince sık yüzleşin: düzenli olarak ne yapıyorsanız onu yapmaya çalışın.
    -kaygı duygusu yaşayacağınızı peşinen kabul edin.
    -üzerine gitme ödevlerinizle ilgili bir tablo tutun.

    gelecekle ilgili olarak :
    -beklentilerini gerçekleştirilebilir düzeyde tut.başarılarla memnun olmayı öğren.
    -her şeyi aşamalı yap.kendine haftalık hedefler belirle.bu hedefleri çözünebilir parçalara böl.bunları yorgunluk hissetmeden yapabilir normal düzenin parçası haline getirebilirsiniz.
    -işe yaramayan ve yarayan düşüncelerinizi bir kağıda yazın.

    ders çalışabilmede yardımcı olacak yollar:
    -belli bir yeri çalışmak için kullanın ve bu yeri çalışmak için çekici hale getirin.işe yaramayan şeyleri burada bulundurmayın ve her çalışma sonunda düzenli bırakın.
    -çalışacağınız konuların listesini sıraya göre yapın.belirlediğiniz süre içinde bunları yapabileceğinizden emin olun.
    -çalışma sonunda elde edeceklerinizi yazın.istek kırıldığında bu listeyi okuyun.
    -proje yapıyorsanız, projeyi dilimlere bölün.kendinize küçük görevler vererek büyük görevi tamamlayın.

    çikolata kutusu tekniği :
    -her çalışma sürenizi 35 dk olarak ayarlayın.ilk 20 dk yeni şeyleri öğrenmek için kullanın.sonraki birkaç dk'yı geçmişi tekrar etmek için kullanın.son 5 dakikayı ise öğrendiklerinizi gözden geçirmek için kullanın.
    -çalışma süresinin hemen sonunda kendinize küçük ödüller verebilirsiniz.

    ilaç tedavisindense kitabın önerdiklerinin daha faydalı olduğu düşüncesindeyim. * vakti zamanında notları kendim çıkartmıştım ancak hastalığın teşhisi üzerinizde konmuşsa kitabıda mutlaka okuyun derim.

  • şu okulu caltech'le princeton'la falan karşılaştıran kişi tamamen kötü niyetlidir. princeton'ın 2012 itibariyle gelirleri yaklaşık 17 milyar dolar, caltech'in ise 1.75 milyar dolardır. princeton 1746'da, caltech 1891'de kurulmuştur. fakir bir ülkede devlet eliyle 1956 yılında kurulup bu noktaya gelebilen, dünya çapındaki çeşitli listelerde sürekli yükselmekte olan bir üniversiteyi aşağılamaya kalkışmak ise kötü kalplilikten başka bir şey değildir.

    kendisiyle benzer geçmişe sahip ve fakir bir ülkeden bu noktaya gelebilmiş okulları karşılaştırın lütfen, ki doğrudüzgün bulamayacaksınız. rica ediyorum şuradaki times higher education'ın "reputation" bakımından ilk 100 sıralaması sizin için dünya üniversitesi olmak için ne kadar geçerlidir bilmiyorum, zira anladığım kadarıyla 17 milyar geliri olan okullarla bir tutulması gerekiyor bu okulun. ama bir bakın bulunduğu listedeki diğer ülkelere ve okullara ve bu okulların tarihlerine. ama işte kötü niyetlisiniz, ne desek, ne açıklasak boş.

    http://www.timeshighereducation.co.uk/…/range/51-60

  • yaptığı şikeler ve ahlaksızlıklardan ötürü 2 sene avrupa kupalarından men cezası almış, bu sezon aldığı puanların en az 7-8 tanesini hakem hataları ile kazanmış kulüp taraftarının "melo, muslera, kırmızı kart ühühü" diye ağladığı maç.

    al abi bir sneijder ye.

  • sporcu kimliğinin yanında şov adamıdır. maçlarından önce ve sonraki söylemleriyle, mimikleri ve vücut dili ile muazzam şovlar yapmıştır.

    ernie terrell'ın maçtan önce kendisi ile taşşak geçip "cassius clay" demesi ve muhammed ali'nin maçta terrell'a her yumruk atışında "what's my name?" demesi unutulmazlar arasındadır.

    muhammad ali'nin, yerde yatan sonny liston'un tepesinde bütün heybeti ile durup spor tarihinin en iyi karelerinden birini vermesi.

    benim en sevdiğim şov'u ise; george w. bush'un, muhammed ali karşısında yumruklarını havaya kaldırıp "ehehehe" tribinde takılması, muhammed ali'nin bu şaklabanlığa cevabı, hastalığı nedeniyle titreyen elini şakağına kaldırıp "delirdin herhalde" der gibi oynatması.

    muhammed ali gelmiş geçmiş en iyi sporcu olmasının yanı sıra, çok iyi bir şov adamıdır.

  • otostopçunun galaksi rehberi'nde bir bilgisayara hayatın/evrenin/yaşamın anlamını sorarlar. o da epey uzun bir işlem yapıp sonunda 42 cevabını verir. 42 bu manada kullanılır.

    420 de 4.20 yani amerikan tarih sisteminde (ay.gün.yıl) 20 nisan'ı simgeliyor.

    20 nisan da marijuana'nın legalleşmesini isteyenlerin sebebini bilmediğim bir sebepten ötürü legalize it çığlıklarını daha güçlü attıkları gün.

    marihuana'nın legalleşmesinin hayatın anlamından 10 kat daha önemli olduğunu söylemek istemiş. arada da gerçek matematiksel değeri sıkıştırıp zeki esprisi yapmış.

    edit:

    mesajlar yağdı sağolsunlar. teşekkürler.

    4.20 konusunda iki farklı görüş varmış.

    birisi şu; weed'in abd yasak kodu 420 imiş. bu yüzden 420 ayrı bir anlam taşıyormuş.

    diğeri de şu; bir grup öğrenci sürekli saat 4:20'de buluşup dumanlanıyormuşlar. bu zamanla aralarında bir şifreye dönmüş, ordan da 4.20 şenliklerine evrilmiş.

    katkılar için teşekkürler.

  • zengin depresyona girince xanaxlar, prozaclar havada uçuşur, personal trainer eşliğinde spora başlar, tenis kursundan çıkıp golf kursuna gider, avmlere alışverişe gider eve dönüp kavanoz kavanoz nutella kaşıklar vs.

    fakir depresyona girince depresyon hırkasını giyer, buzdolabını açar, raftaki yarım limona bakar ve kapıyı kapatır.

  • yarın itibariyle ulu önderimiz mustafa kemal atatürk'ün vefatının 84. yılını üzüntüyle anacağımız bu günde. atamızın ebedi istirahatgâhını ziyaret eder iyi dileklerimizi ve dualarımızı sunarız. şahsımın da ankara'da okurken sayısız kere ziyaret ettiği bu yer hakkında bildiğimce bir şeyler anlatmaya çalışacağım.

    bu sayede sizin de yapacağınız ziyaret daha bir başka ve güzel geçmiş olur.görsel
    hemen başlayalım o zaman :
    ilk başta anıt bölgesine giriş sırasında önümüze merdivenler gelmektedir bu merdivenlerin sayısı ise 26 adettir, bunun nedeni büyük taarruz'un başladığı tarih olan 26 ağustos 1922 gününe atfen 26 basamaklı olmasıdır. daha sonra aslanlı yoldan önce anıt bölgesinde kaşımıza iki büyük kule çıkmaktadır. sağ tarafta bulunan istiklal kulesi sol tarafta bulunan hürriyet kulesidir.

    1-istiklal kulesi: adı üstünde bağımsızlık anlamına gelen bu kulenin iç süslemesinde kabartma şeklinde ayakta duran ve iki eliyle kılıç tutan bir gencin yanında bir kaya üzerine konmuş kartal figürü görülmektedir. türk mitolojisine göre kartal, gücün ve bağımsızlığı temsil ederken; erkek figürü ise türk milletinin gücü ve kudreti olan savaşçı yanını yani türk ordusunu temsil eder.
    yine ayrıca kule duvarlarında yazı bordürü olarak atatürk'ün istiklalle ilgili şu sözleri yer almaktadır ki tüek ulusu için bağımsızlığın önemi bir kez daha vurgulanmaktadır:

    "ulusumuz en korkunç yok oluşla son buluyor gibi görünmüşken, tutsak edilmesine karşı evladını ayaklanmaya davet eden atalarının sesi, kalplerimiz içinde yükseldi ve bizi son kurtuluş savaşı'na çağırdı." (1921)

    "hayat demek savaşma, çarpışma demektir. hayatta başarı kesinlikle savaşta başarı kazanmakla mümkündür." (1927)

    "biz hayat ve bağımsızlık isteyen ulusuz ve yalnız ve ancak bunun için hayatımızı hiçe sayarız." (1921)

    "insaf ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. türk ulusu, türkiye'nin gelecekteki çocukları, bunu bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar." (1927)

    "bu ulus bağımsızlıktan yoksun olarak yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır, ya istiklal ya ölüm." (1919)

    2-hürriyet kulesi:bağımsızlık özgürlük olmadan düşünülemez onun için kule hemen istiklal kulesinin karşısındadır. kulesi içindeki kabartmada; elinde kağıt tutan melek figürü ile meleğin yanında şaha kalkmış bir at tasvir edilmiştir. türklerdeki kut anlayışı gibi özgürlüğün de ilelebet tanrı tarafından türk milletine verilmiş olduğu simgeler, yine meleğin elindeki kağıt ise bu armağanın kanıtı olan hürriyet beyannamesini sembolize etmektedir. türklere göre atlar güneşten yeryüzüne inmiş varlıklardır ve bundan dolayı at da özgürlük ve bağımsızlığın bir sembolüdür. kule duvarlarında atatürk'ün hürriyet ile ilgili şu sözleri yazılıdır.

    "esas, türk ulusunun saygın ve onurlu bir ulus olarak yaşamasıdır. bu esas ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla sağlanabilir. ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak olmak durumundan yüksek bir işleme hak kazanamaz." (1927)

    "bence, bir ulusta şerefin, onurun, namusun ve insanlığın sürekli olarak bulunabilmesi kesinlikle o ulusun özgürlük ve bağımsızlığına sahip olabilmesiyle mümkündür."

    "özgürlüğün de, eşitliğin de, adaletin de dayandığı ulusal egemenliktir."

    "bütün tarihsel yaşantımızda özgürlük ve bağımsızlığa sembol olmuş bir ulusuz."

    3-kadın heykel grubu-erkek heykel grubu: istiklal kulesi ve hürriyet kulesinin önlerinde bu bulunan heykellerdir. grup halinde bulunan bu heykeller ulusal giysiler giymiş üç kadından ve üç erkekten oluşmaktadır. temel olarak heykeller aynı sayıda olduklarından dolayı kadın erkek eşitliğini temsil ederler. kadınların bulunduğu grup, türk kadınlarının atatürk'ün ölümünden duydukları derin acıyı ifade ederken. kenarlarda bulunan ikisi, yere kadar uzanan ve türkiye'nin bereketini bolluğunu temsil eden, başak demetlerinden meydana gelen birer çelenk tutar. sağdaki heykel, ileri uzattığı elindeki tasla atatürk'e tanrıdan rahmet dilerken ortadaki heykeldeki kadın ise atatürk'ün ölümünden duyduğu büyük acıyı temsil ettiğinden ağladığı yüzünü bir eliyle kapatır. yaşadıkları acı bu kadar fazla ve derin olsa da dik duruşları gururlu, ağırbaşlı ve azimli oluşunu dile getirmektedir

    erkek grubuna baktığımızda sağdaki erkek başında miğferi ve kalın kaputu ile türk askeri ve ordusunu temsil ederken, onun yanında elinde kitabı ile türk gençliğini ve aydın insanımızı, biraz gerisinde ise yerel kıyafetlerle köylümüzü temsil etmektedir. aynı kadın grubundaki gibi derin acı içerisinde olmalarına rağmen dik duruşları türk milletinin kendine özgü ağırbaşlılığı ve yüksek irade gücü dile getirmektedir.

    4-aslanlı yol: giriş kulelerinden tören alanına kadar uzanan bu yol, atatürk'ün yüce huzuruna hazırlamak için yapılmıştır ve tam 262 metre uzunluğundadır. yolda ince bir detay gizlidir yere döşenen döşeme taşlarının araları belli bir açıklığa sahiptir, bu açıklık sizin başınız aşağıda önünüze bakarak yürümenizi sağlar. yine bu yol üzerinde hitit’lerde ve türk mitolojisinde kudreti,kuvveti temsil eden 24 adet aslan heykeli bulunmaktadır. heykellerin yatar pozisyonda olması sükunet, telkin eden bir durumdur. aslan heykellerin sayısı ise oğuz boyunun 24 adet boyunu temsil etmektedir.

    5-mehmetçik kulesi:aslanlı yol'un tören meydanına ulaştığı bölümün sağında yer alan kuledir. türk ordusunun her bir ferdine ithafen yapılmış bu kulenin dışında bulunan kabartmalarda cepheye gitmekte olan mehmetçiğimizin evinden ayrılışı tasvir edilmektedir. oluşturulan kompozisyonda, elini asker oğlunun omuzuna atmış ve onu vatan için savaşa gönderen hüzünlü, fakat gururlu anne, türk kadını tasvir edilmiştir. ve yine kulenin duvarlarında kulenin duvarlarında, atatürk'ün türk askeri ve kadınları hakkındaki şu sözleri yazılıdır:

    "kahraman türk neferi anadolu muharebelerinin manasını anlamış, yeni bir mefkûre ile muharebe etmiştir." (1921)

    "dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde anadolu köylü kadının fevkinde kadın mesaisi zikretmek imkânı yoktur." (1923)

    "bu milletin evlatlarının fedakârlıkları, kahramanlıkları için vahidi kıyası bulunamaz."

    6-müdafaa-i hukuk kulesi:aslanlı yol'un tören meydanına ulaştığı bölümün solunda yer alan kuledir. isminden de anlaşılacağı üzere kurtuluş savaşımızda oluşturduğumuz ulusal birliğimizin temeli olan müdafaa-i hukuk dile getirilmektedir. yine dış duvarındaki kabartmada, bir elinde kılıç tutarken diğer elini ileri uzatmış sınırlarımızı geçen düşmana "dur!" diyen bir erkek figür tasvir edilmiştir. ileri uzatılan elin altında bulunan ulu ağaç büyüyen ve olgunlaşan yurdumuzu temsil ederken, onu koruyan erkek figürü ise kurtuluş amacıyla birleşip, tek yürek olan olan milletimizi temsil etmektedir. yine kulenin duvarlarında atatürk'ün müdafaa-i hukuk hakkında söylediği sözler yer almaktadır:

    "ulusal gücü etken ve ulusal iradeyi egemen kılmak esastır." (1919)

    "ulus bundan sonra hayatına, bağımsızlığına ve bütün varlığına şahsen kendisi sahip çıkacaktır." (1923)

    "tarih; bir ulusun kanını, hakkını, varlığını hiçbir zaman inkâr edemez." (1919)

    "türk ulusunun kalbinden, vicdanından doğan ve onu esinlendiren en esaslı, en belirgin istek ve iman belli olmuştu: kurtuluş." (1927)

    7-zafer kulesi: aslanlı yol tarafındaki sağ köşesinde yer alan zafer kulesi atatürk ve türk ordusunun kazandığı zaferlere ithafen yapılmıştır. içinde ise atatürk'ün naaşını 19 kasım 1938'de dolmabahçe sarayı'ndan alarak sarayburnu'ndaki donanmaya teslim eden top ve arabası sergilenir. yine duvarlarında ise atatürk'ün kazandığı bazı askerî zaferlerle ilgili şu sözleri yazılıdır:

    "zaferlerin payidar neticeler vermesi ancak irfan ordusu ile kaimdir." (1923)

    "bu vatan evlât ve ahfadımız için cennet yapılmaya layık, elyak bir vatandır." (1923)

    "hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. o satıh bütün vatandır. vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." (1921)

    8-barış kulesi: atatürk'ün "yurtta barış, dünyada barış" sözüne itafen yapılmış olan bu kule zafer kulesinin tam karşısındadır. duvarın iç kısmında dünyanın bile bildiği bu sözü tasvir eden şu kabartma kompozisyonu yer almaktadır; çiftçilik yapan köylüler ve yanlarında kılıcını ileri doğru uzatarak onları koruyan bir asker figür tasvir edilmiştir. bu asker barışın sağlam ve güvenli kaynağı olan türk ordusunu sembolizme ederken, şekildeki insanlar ise türk ordusunun sağladığı bu huzur ortamı içinde günlük hayatlarını devam ettirmektedirler.duvarlarında ise atatürk'ün barış ile ilgili şu sözleri yazılıdır:

    "yurtta sulh cihanda sulh"

    "dünya vatandaşları haset, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde terbiye edilmelidir." (1935)

    "hayatı millet tehlikeye maruz kalmadıkça harp bir cinayettir." (1923)

    9-23 nisan kulesi: bayrak direğinin sağında bulunan bu kulenin iç duvarında adından da anlaşılacağına üzere 23 nisan 1920'de türkiye büyük millet meclisi'nin açılışını temsil eden bir kabartma yer almaktadır. bu kabartmada, ayakta duran kadının tuttuğu kağıdın üzerinde 23 nisan 1920 yazılıdır. kadının diğer elinde millet meclisimizin açılışını simgeleyen bir anahtar bulunmaktadır. ayrıca meclisimizin doğumunu anlatmak için kadın figürü kullanılmıştır. kule duvarlarında meclisin açılışıyla ilgili atatürk'ün özlü sözleri yer almaktadır:

    "bir tek karar vardı: o da ulusal egemenliğe dayalı, hiçbir koşula bağlı olmayan bağımsız, yeni bir türk devleti kurmak." (1919)

    "türkiye devletinin tek ve gerçek temsilcisi yalnız ve ancak türkiye büyük millet meclisi'dir."

    "bizim bakış açılarımız kuvvetin, gücün, egemenliğin, yönetimin doğrudan doğruya halka verilmesidir, halkın elinde bulundurulmasıdır."

    10-misak-ı millî kulesi: bayrak direğinin sol kısmında bulunan kuledir. içinde bulunan kabartmada bir kılıç kabzası üzerinde üst üste konmuş dört el bulunmaktadır ve milletimizin misak-ı milli etrafında tek bir vücut olarak kenetlenmemizi ve türk vatanının kurtarılması için içilen millet andını ifade etmektedir.kulenin duvarlarında atatürk'ün milli misak ile ilgili şu sözleri yazılıdır:

    "kurtuluşumuzun genel kuralı olan ulusal andı tarih safhasına yazan ulusun demir elidir." (1923)

    "ulusal sınırlarımız içinde özgür ve bağımsız yaşamak istiyoruz." (1921)

    "ulusal benliği bulamayan uluslar başka ulusların avıdır." (1923)

    11-inkılâp kulesi: yapılan inkılaplara ithafen kulenin iç duvarında yer alan kabartmada zayıf, güçsüz bir elin tuttuğu sönmek üzere olan bir meşaleyi görmekteyiz bu tasvir çökmekte olan osmanlı imparatorluğu'nu simgelerken güçlü bir elin göklere doğru kaldırdığı ışıklar saçan diğer diğer meşale ise, yeni türkiye cumhuriyeti ve atatürk'ün türk ulusunu çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak için yaptığı inkılâpları simgelemektedir.kule duvarlarında atatürk'ün inkılâplarla ilgili şu sözleri yazılıdır:

    "bir toplum aynı amaca bütün kadınları ve erkekleriyle beraber yürümezse ilerlemesine, uygarlaşmasına teknik imkân ve bilimsel ihtimal yoktur."

    "biz ilhamlarımızı gökten ve bilinmeyen alemden değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz."

    12-cumhuriyet kulesi: görselde de görebileceğiniz üzere inkılap kulesinin tam karşısındaki kuledir kendisi.kulenin yan duvarının dış kısmında bir kuş sarayı yer alır. duvarlarının iç kısmında ise atatürk'ün cumhuriyet ile ilgili şu sözü yazılıdır:

    "en büyük kuvvetimiz, en şayanı emniyet mesnedimiz, hakimiyeti milliyetimizi idrak etmiş ve onu bilfiil halkın eline vermiş ve halkın elinde tutabileceğimizi fiilen ispat eylemiş olduğumuzdur."

    13-tören alanı:aslanlı yol ile bayrak direği arasında yer alan geniş bölgedir kendisi. 15.000 kişi kapasiteli tören alanı, 129 * 84,25 m ölçülerinde dikdörtgen şeklindedir ve zemini 373 adet ayrı dikdörtgene gene bölünmüş şekilde kültürmüzü temsil eden türk halı ve kilim motifleri oluşturacak şekilde döşenmiştir.

    14-sakarya meydan muharebesi konulu kabartma: mozoleye çıkarken sağda tarafta bulunan kabartmalardır. oluşturulan tasvirin sağında bir genç, iki at, bir kadın ve bir erkek bulunmaktadır. bu figürler, savaşın ilk döneminde düşman saldırıları karşısında evlerini bırakıp yurt savunması için yollara düşmüştür. sağdaki delikanlı arkaya dönmüş, sol elini kaldırıp yumruğunu sıkarak düşmanlara; "bir gün döneceğiz ve sizden öcümüzü alacağız" demektedir.
    bu grubun önünde, muharebe öncesini temsil eden çamura batmış bir kağnı, çabalayan atlar, tekerleği döndürmeye çalışan bir erkek ve iki kadın ile ayakta bir erkek ve diz çökmüş vaziyette ona, kınından sıyrılmış bir kılıç sunan bir kadın vardır. bu grubun solunda yer alan yere oturmuş iki kadın ve bir çocuk figürü, istila altında olan ve türk ordusunu bekleyen halkı simgeler. halkın yukarısında, uçar vaziyette ve atatürk'e çelenk sunarak tasvir edilen bir zafer meleği figürü yine kut anlayışını temsil eder. en solda ise vatan ana"yı temsil eden yere oturur hâldeki kadın, muharebeyi kazanan türk ordusunu temsil eden diz çökmüş hâldeki genç erkek ve yine türk mitolojisinde bulunan meşe figürü zaferi türkiye cumhuriyetinin sonsuzluğunu simgelemektedir.

    15- başkomutanlık meydan muharebesi : mozoleye çıkan merdivenlerin sol tarafından bulunan kabartmalardır. kabarmanın solunda yer alan ve bir köylü kadın, bir erkek çocuk ve bir attan oluşan grup milletçe savaşa hazırlık dönemini bütünlüğü, birliği temsil etmektedir. sonraki bölümde; atatürk bir elini ileri uzatmıştır ve "ordular ilk hedefiniz akdeniz'dir, ileri!" diyerek ordularımıza hedefi göstermektedir. öndeki melek, ata'nın emrini borusu ile uzak ufuklara iletmektedir ki yine kut anlayışını burada görmekteyiz. bundan sonraki bölümde, emri yerine getiren türk ordusunun zorluklar karşısındaki fedakarlıklarını ve kahramanlıklarını temsil eden bu bölümde vurulup düşen bir erin elindeki bayrağı kavrayan bir yiğit ile siperde ellerinde kalkan ve kılıçlı bir asker türk ordusunun taarruzunu sembolize etmektedir. önlerinde ise elindeki türk bayrağı ile türk ordusunu çağıran bir zafer meleği vardır ki buda türk ulusunun kutsanmışlığını dile getirmektedir.

    16-mozole ve mezar odası: anıtkabir'in en önemli bölümü olan mozoleye çıkan 42 basamaklı merdivenlerin ortasında "hitabet kürsüsü" yer almaktadır. mermer olan bu kürsüde dairesel geometrik motiflerle süslü olup, tam ortasında atatürk'ün "hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" sözü yazılıdır. buradan yukarı doru çıktığınızda girişin tam karşısında büyük pencerenin yer aldığı nişin içinde, atatürk'ün sembolik lahdi bulunmaktadır. lahit taşı tek parça kırmızı mermer yapılmış olup tam tamına 40 ton ağırlığındadır ve tam altında mezar odası bulunmaktadır. işte atamızın aziz naaşı bu mezar odasının ortasında gömülüdür ve mermer sandukanın çevresinde içlerinde bulunan bütün illerden ve kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti'nden gönderilen toprakların konulduğu pirinç vazolar bulunmaktadır. bu topraklara daha sonradan azerbaycan, selanikteki doğduğu ev, güney koredeki tür şehitliğinden ve de süleyman şah türbesinden alınan topraklarda eklenmiştir. mezar odası tam anlamıyla selçuklu mimarisine göre yapılmış olup tam bir sekizgen şeklindedir ve tavanda yine piramidal bir külah şeklindedir, ayrıca mezar odası birçok türk ve geometrik motifle süslenmiştir.

    kendisini saygı ve özlemle anıyoruz saygılarımla....

    kaynak ve ileri okumalar için:123456

    bonus:(bkz: taksim cumhuriyet aniti/@zagalar)(bkz: zafer anıtı/@zagalar)

  • shaktar maçı esnasında spiker robin van persie ısınmaya başladı dedi, içim kıpır kıpır oldu.

    sonrasında robin van persie fenerbahçe formasıyla oyuncu değişikliği için kenara geldi, heyecandan televizyon karşısında alkışlamaya başladım.

    robin van persie 2 tane pozisyona girdi gol olmadı maç 0-0 bitti, ayağa kalktım playstation'ı kapatayım diye cihaza uzandım, baktım kapalıydı.

    şaşırdım hayırlara vesile olsun dedim, yattım.