ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dresden
-
almanya'nın londra'yı bombalamasının intikamı olarak; (ki bu alman bombardımanı dışında, birleşik krallık sınırlarında tek bir kurşun dahi sıkılmamıştır ikinci dünya savaşı boyunca) amerika'nın ''ben olsam bombalardım, seni bilmem'' tavrı ile beraber, churchill'in emri ile 13-15 şubat tarihleri arasında durmaksızın bombalanmış olan alman kenti.
işin ilginç yanı, bu katliam; en az hiroşima ve nagasaki'ye atılan atom bombaları (bkz: fat man) (bkz: little boy) kadar vahşice olmasına karşın, sanki hiç olmamış gibi davranılmaktadır. bugün herhangi birine atom bombası desen, hemen hiroşima der ama, ''dresden?'' desen, muhtemelen ''ilk kez duydum'' diyecektir.
hiroşima'da resmi rakamlara göre 140.000, nagasaki'de resmi rakamlara göre 143.000 kişi hayatını kaybetmiştir. dresden de ise hayatını kaybeden insan sayısı kimi kaynaklara göre 138.000, kimi kaynaklara göre 149.000'dir.
katliamın bu derece büyük boyutlarda gerçekleşmiş olmasının sebebi ise kullanılan yangın bombalarıdır. öyle ki, yangının emdiği oksijenden dolayı, açık havada oksijensizlikten hayatını kaybedenler dahi olmuştur. bu bile, yapılan bombardıman ve oluşan yangın hakkında fikir veriyor zaten. ayrıca dresden, köln ile birlikte en çok zarar gören kent olmuştur. savaşın sonunda iki kentin de %90-95'i yok olmuş, harabeye dönmüştü.
bombardıman sonrası:
http://a1210.hizliresim.com/12/z/fh4mr.jpg
http://a1210.hizliresim.com/12/z/fh4nw.jpg
http://a1210.hizliresim.com/12/z/fh4ph.jpg
http://a1210.hizliresim.com/12/z/fh4pv.jpg
şimdiki hali:
http://a1210.hizliresim.com/12/z/fh4t1.jpg
http://a1210.hizliresim.com/12/z/fh4tq.jpg
http://a1210.hizliresim.com/12/z/fh4tx.jpg
http://a1210.hizliresim.com/12/z/fh4uc.jpg
uzi'nin terk ettiği kiralık dairenin ilginç hali
-
uzi gibi bir sanatçıya yakışmayacak harekettir. musikilerinde edepten, ahlaktan bahseden insanlara bir yesevi dervişi gibi temizliliği, iyi huyu aşılamaya çalışan bu sanatçı…
uzi dediğin adam kim ki evi temiz bırakmasını bekliyorsunuz.
atatürk'ün herkesten saklanan üvey babası
-
saklanmıyordur. bilmeyen cahildir. mustafa kemal atatürk zübeyde hanım'a evlendiği için gönül koymuştur.
ulan bir sikim bildiğiniz yok. öğrenince de yeni bir bilgiymiş diye satmaya çalışıyorsunuz.
30 nisan 2019 venezuela darbesi
-
10 gün önce ülke başkentinde ana muhalefet lideri diri diri yakılmak istenen ülkede yaşayan orta dogulularin komiklik yaptığı başlık.
7 haziran - 1 kasım ülke tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yasamamis gibisiniz.
3 yıl önce kendi elleriyle besledikleri cemaatçi grup tarafından darbe girişimine maruz kalmamış gibi şakalar yapabiliyosunuz.
seçim sonuçlarını kabul etmeyen bir diktatörün ülkesinde yasamiyormuscasina baskalarinin az gelişmisligiyle alay ediyosunuz.
sizin bu ağlanacak halinize gülen şımarıkliginizla kim alay etsin acaba?
fenerbahçe
-
haftaya galatasaray yenilse,
beşiktaş da yenilse,
fener daha çok yenilir.
sayıştay başkan yardımcısının görevden alınması
-
hukuk devletinde olunsaydı gündemi epey meşgul edecek bir hadise ama biz diktatörlük simülatöründe olduğumuz için 2 gün sonra unutulacak hadisedir.
banyo elektrik anahtarının banyonun dışında olması
-
cevabı "içeride değildir ki lan" olan sorudur.
tam tersine bütün odaların düğmeleri içeride iken tuvaletlerinki dışarıdadır. ha siz oturma odasına sıçıyorsanız onu bilmem.
bir gün ölecek olmak
-
montaigne ünlü olmadan önce ölüm hakkında çok kafa patlatan ve ölümden endişe duyan bir insanmış zira en iyi arkadaşı etienne de la boetie'yi, babasını, erkek kardeşini ve ilk çocuğunu kaybetmiş; sen ben kadar, belki daha fazla ölüm düşüncesi kafasını meşgul edermiş.
bir gün malikanesinde çalışanlarla beraber çıktığı bir gezide atından düşmüş ve ölümle burun buruna gelmiş. ağzı burnu kan içinde kalmış, yerinden kıpırdayamamış. bilincini kaybetme noktasına kadar geldiğinde artık kendisi için sonun yaklaştığını, o anlarda aldığı her nefesin son nefes olabileceğini kabullenmiş. bu kabulleniş hayatı yeniden yorumlamasına sebep olmuş. 36 yaşında başına gelen bu olay sonrasında bordeaux yüksek mahkemesindeki görevinden istifa etmiş ve denemeler'i yazmaya başlamış. yaşam, ölüm, korku, arkadaşlık, erdem, vicdan vs aklına ne geldiyse, o gün başından neler geçtiyse, ne hakkında yazmak istediyse yazmış. önceden yazdığı düşüncesiyle/davranışıyla çelişkili bir durum ortaya çıktığında önceki yazısına dönüp değişiklik yoluna gitmemiş; insan hayatının tecrübelerden oluştuğunu, her tecrübenin düşüncelerimizi ve davranışlarımızı değiştirebileceğini ve bunun yaşamın bir parçası olduğunu anlatmış.
başlık kendi içerisinde ölümü ve yaşamı özetliyor: bir gün ölecek olmak. montaigne yaşarken ölümü düşünmenin bir faydası olmadığını, aksine yaşamın kalitesini azalttığının farkına varabilmiş, bunu yazdıklarıyla aktarmaya çalışmış, bir gün ölecek olmayı kabullenip kalan bütün günlerde yaşamı olabildiğince tatlı yaşamayı öğütlemiş.
yaşıyor olmanın nefes alıp vermekten ibaret olmadığını en iyi idrak eden ve en iyi aktaran yazarlardan biri montaigne. yaşadığı hayat ve yazdıkları, ölüm düşüncesi sizi korkutuyor olmasa dahi hayatınızı güzelleştirebilir.
(bkz: nasıl yaşanır ya da bir soruda montaigne'in hayatı)
http://www.idefix.com/…asp?sid=bm6wdd31ey2ymis44pte
http://www.amazon.com/…stion-attempts/dp/1590514831
bir ölü diriltme hakkı verseler diriltilecek kişi
-
gelen mesajlar üzerine özür niteliğinde edit: işbu entry game of thrones hakkında spoiler içermektedir.
--- spoiler ---
(bkz: jon snow)
--- spoiler ---
edit: (bkz: başka bir şey isteseymişim olacakmış)