hesabın var mı? giriş yap

  • üniversitedeyim. ramazan ayı, bir yandan sınavlara girip çıkıyorum bir yandan oruç tutuyorum. zorlanıyorum ama kış zaten, günler kısa öyle geçip gidiyor. bir gün herkesin dersi var ben evde tek başıma oruç açıcam. eve giderken bir ekmek aldım, zaten o kadar param var.

    evde ne var ne yok bilmiyorum çünkü sınavlar var yoğunuz. eve girdim buzdolabında bir tabak zeytin buldum. bir tepsi aldım ekmeği koydum yanına da bir tabak zeytin, ezanı bekliyorum. bir yandan da kendimi avutuyorum, en azından zeytin var diye.

    oturduğumuz apartman öğrenci olduğumuz için bizden pek de hoşlanmayan insanlarla dolu bir yer. hatta ev sahibimiz bile arada gelir odaları kontrol ederdi çaktırmadan. neyse tam oturuyorum, kapı çaldı. bir teyze geldi, daha önce hiç görmedim girip çıkarken tanımıyorum o yüzden. elinde bir tepsi "öğrencisiniz evladım yemeğiniz denk gelmemiştir belki" dedi, çekti gitti. elimde tepsi kalakaldım. ne açlık kaldı ne oruç. oturdum, bir yandan yedim bir yandan ağladım.

    iyi insanlar var, hala varlar. inandıkları, ırkları, hayatları ne olursa, nasıl olursa olsun, varlar. inşallah biz de seneler sonra bir gün tebessümle hatırlayacak insanlar bırakmışızdır arkamızda.

  • ders: din kültürü
    soru: insanın hür yaratılmasıyla ilgili ayet yazınız.
    cevap: şüphesiz ki allah insanı hür yaratmıştır.

  • televizyonda moda giyimle falan ilgili bir yarışmada jüri olan hanım. bir kızcağız katıldı ingilizce öğretmeniyim dedi aralarındaki dialog aşağıda;
    - what is your style?
    - ingilizce mi türkçe mi cevap vereyim?
    - ingilizce tabii. [yanındakilere 'bakalim konuşabiliyormu durun']
    - actually i dont have a style..(vs)
    - evat konuşabiliyormuş tamam

    sen kimsin ingilizce öğretmeniyim diyen kızı konuşma sınavına alıyorsun. meydan kimlere kaldı? bu eğitimli denebilecek insanlar kimlerin ağzına maskara önüne meze oldu allahım. bu televizyondaki insanlar kim, eğitimleri sıfatları ne? çıldıracağım az kaldı

  • öğrenme eğrisi evet diktir ve insanlar bu yüzden gimp'i oldukça yadırgar. fakat öğrenmeye değer mi diyorsanız evet değerdir. nedenine gelirsek ücretsizdir, geliştirilmektedir, 25 senedir vardır, görünen o ki yıllarca da olmaya devam edecektir. yani sancılı bir süreçten sonra eliniz kolunuz gibi kullanabileceğiniz, her an indirilebilir, daima sizin yanınızda kalacak bir yazılım elde etmiş olursunuz. evet sözkonusu anlamda açık kaynaklı yazılımlar arasında en gelişmiş yazılımdır.

    dijital reklam ajanslarında uzun yıllar art director olarak çalıştım, photoshop bizim elimiz ayağımız gibiydi. bunun yanında bir illustratördüm. baskıya yönelik tasarım alanları dışında photoshop'u aslında birçok yönden yıllarca tecrübe ettim. o yüzden photoshop'u sektörün devi yapan birçok kriteri biliyorum.

    şimdi gelelim photoshop ile olan kıyaslamalarına. sektörde çalışmış , akademik altyapıyı bilen, profesyonel anlamda birşeyler yapan arkadaşlar şunu çok iyi bilir; photoshop'un en çok kullanılan özellikleri cs6'ya kadar olan özellikleridir. yani bugün photoshop son sürüme oturan bir kullanıcıyı cs6'ya oturtsanız birkaç minör özellik dışında teknik açıdan aynı araçları ve özellikleri kullanır ve o kadar da şikayet etmez ve işini yapar. cs6 photoshop'u birçok senaryoda rahat kullanabilmek için en makul minimum sürümüdür.

    gimp'e gelirsek, gimp'in photoshop'a karşı günümüzdeki en büyük eksikliği non-destructive editing olarak geçen tahribatsız düzenleme yeteneğidir. nedir peki bu? photoshop'da imaj katmanını bozmadan komut edebileceğiniz layer styles, adjustment layers gibi özellikler vardır. bunlar önemlidir, çünkü özellikle hobisel işler değil de müşteriye yönelik işler yapıyorsanız revizyonlara açık bir şekilde çalışmanız gerekmektedir. bu gerçekten yeri doldurulamaz ve eklenmek için oldukça geç kalınan bir eksikliktir. fakat gimp'in 3. sürümünde bu olacaktır ve hatta development versiyonunda deneyimleyebilmeniz için mevcuttur.

    bunun dışındaki kullanımda eksiklik olarak gösterilen birçok şeyin aslında gimp'de farklı metodları vardır, bazı şeyleri photoshop'dan daha hızlı ve basit yapabiliyorken, bazı şeyleri biraz daha uğraşarak farklı yollarla yaparsınız. pratiklik kazandığınızda bu keskin çizgiler sizin için bulanıklaşmaya başlar. mesela gimp'de çoklu layer seçip bunları taşıyamazsınız, fakat layer'ları gruplayıp onlara hükmedebilirsiniz gibi...(çoklu layer seçimi yine 3. versiyonda ekleniyor) öte yandan gelişmiş ve pratik bir aligment aracına sahiptir, bunun için topyekün ayrı bir aracı vardır, bu noktada gimp bence daha hızlı ve verimli bir yol sunar. çünkü içerisinde seçtiğiniz katmanı neye göre hizalayacağınızı seçebileceğiniz ilginç opsiyonlar vardır, örneğin seçeneklerin birinde alttaki katmanların sınırlarını algılayan bir algoritma kullanır. bu bazen işinizi oldukça hızlandırır. (mesela bunun ps'deki karşılığı alttaki katmanların sınırlarını tek tek seçip ekleyip alignment yapmaktır)

    gimp bugün photoshop'dan daha iyi bir yazılım mıdır? bence değildir. size önceki paragrafta bahsettiğim photoshop cs6 bugünkü photoshop sürümünden daha mı iyidir? kesinlikle değildir. fakat bugünkü photoshop'da yapabildiğiniz neredeyse herşeyi yapabileceğiniz kadar makul özelliklere sahiptir değil mi? akademilerde photoshop dünyanın birçok yerinde öğrencilere hala cs6 ile öğretilir.

    tekrar entry'nin başına geliyoruz; gimp gelişmektedir ve eksiklerini tamamlayıp o makul eşiğe gelecektir. bu eleştirdiğimiz önemli eksiklikler şuan development versiyonunda eklenmiş bir haldedir.

    bu nedenle ;

    -sektörde iş aramıyorsanız
    -freelance çalışıyorsanız
    -tecrübeliyseniz ve ne yapacağınızı biliyorsanız
    -photoshop'da rutin olarak yaptığınız herşeyin karşılığının varlığından eminseniz
    -photoshop'u biliyorum ama gimp'e neden aşina olmayayım diyorsanız

    gimp sizin için makul bir tercih ve iyi bir yatırım olabilir.

  • yıllar evvel bir söyleşide, her şeyi bilen! ergen rahatlığıyla kendisine, ''12 eylül'den sonra niye kaçıp isveç'e gittiniz? mücadeleye devam edilemez miydi?'' gibi küçümseyici bir soru sırmuştum. baba şöyle bıyıkları burup; ''dostum siz gençler bizim gördüklerimizi rüyanızda görseniz, ,kuzey kutbuna ilk uçakla kaçardınız. bak geldik yine buradayız, hala, tek bir gün bile dünyayı görmemiş körlere, ''kırmızı'' rengi anlatıyoruz .'' demişti de rengim bir altı ay kadar mor kalmıştı.

  • 23 yaş henüz hayatın başıdır. 40 sene boyunca istenmeyen bir işi yapmaktansa, 36 sene istediğin bir işi yapmak çok daha mantıklıdır. maddi ve manevi engel yok ise hiç düşünmeden yapılması gerekendir.