hesabın var mı? giriş yap

  • düşünsenize, sözde ordunuz bir savaşta. ve siz başka bir ülkede gizleniyorsunuz. insanları ateşe atıyorsunuz. çocukları ön plana atıp, kendinize güvenli yer arıyorsunuz. ondan sonra olan masumlara oluyor. insanlar da bunlara destek olmak için eylemler yapıyor.

  • yıllarca pkk'ya bilumum rus yapımı silah sağlayan rusya'nın sesini çıkartmaya hakkı olmadığı olaydır. 2015 yılında rus uçağını düşürmemizin hemen akabinde rus savaş gemisi boğazdan geçerken bir rus asker elinde strela-2 karadan havaya füze ile şöyle bir görüntü vermişti: görsel

    basınımız bu olayı anlamamış, dışişleri bakanlığı da olaya tepki göstermişti. bu hadiseden çok kısa bir süre sonra pkk'nın kendi yayın organında bu silah ile vurulan tsk'ya ait cobra tipi helikopter ve şehit olan 2 askerimizin görüntüleri paylaşıldı: görsel (sinir bozan videoyu paylaşmıyorum, tavsiyem siz de izlemeyin)

    demem o ki rusya 1984 yılındaki ilk pkk saldırısından bu yana aralıksız olarak bu terörist organizasyona silah sağlamaya devam etmektedir. pkk'ya verdiği doçka, pks (biksi), ak-47, dragunov ve diğer birçok silah yüzünden binlerce anadolu evladı yaşamdan koparılmıştır. unutmayın!

  • inanılmaz olay. çetiner çetin adlı şahıs "ukraynalı kadınlar kocalarını bırakıp kaçıyor. türkiye'de hiçbir kadın kocasını bırakıp kaçmaz'" diyor. stüdyoda da kimse tepki göstermiyor. dahası hülya hökenek denen şahıs da başını sallayıp onaylıyor bu iğrenç sözleri.

    oğlum savaş olağanüstü haldir. ne yaşayacağınızı ya da yapacağınızı önceden bilemezsiniz. kimseyi yargılama aptallığı yapmayın bu durumlarda. aklınız fikriniz ukraynalı kadınlarda. biraz şeref, haysiyet olur lan insanda.

    https://twitter.com/…?t=xwzlu6fdkollwqcxbod85w&s=19

  • bakırköy'de poliklinikte çalıştığım yıllar. eşimin poliklinik koridorun sonunda. aramızda 3 oda var. zemin kattayız. o dönem sigara yasakları yok ama küçücük odada saatlerce kalmaktan bunalıp arada sigara içmek için pencereden dışarı çıkıyorum. çıkınca da belki hastası yoktur, birlikte tüttürürüz diye onun odanın penceresinin önüne gidiyorum.

    o gün kenardan baktığımda manzara şu:
    bizim kantinin kedisi girmiş, çömez asistanların arada muayene öğrenmek için gelip oturduğu kenardaki sandalyeye kurulmuş. tüm dikkatiyle hastayı dinliyor. hasta da - artık şaşkınlıktan mı başka bir şeyden mi bilmiyorum - eşime değil kediye bakarak şikayetlerini anlatıyor.

    gel de bu kediyi ve bu hastayı sevme, gel de gülümseme şimdi.

  • ne yapsın amazon? döviz kuru dalgalanmasından kendini mi sorumlu tutsun? ücret iadesi yapıyor, uğraştırmadan hatalı ürünün bedelini size iade ediyor. tüketici hakem heyetinden aynı karar çıkar zaten. ürün varsa değişim, yoksa para iadesi. amazon zaten uğraştırmadan bu çözümü sunmuş size. hala diyorsunuz ki bana aynı fiyata daha iyi ürün versin. oldu, terliklerinizi de getirsin mi?

    olmayan rezalettir. amazon rezaleti değil tüketici kurnazlığı içeren bir başlık olmuş. adettendir rezalet puanım 10 üzerinden 1 bile değil.

    edit: konuya cevap verilen ilk entrylerden biri olması sebebiyle bir sürü mesaj aldım. bu mesajlara son vermek adına buradan yazayım. öncelikle amazon fanı değilim. beni amazon fanı olmakla suçlayanlar, aptal bir tüketici olduğumu söyleyenler, hakkım olan kanunları bilmediğim için koyun gibi güdüleceğimi söyleyenlere cevap olması için yazıyorum.

    o çok bildiğiniz kanun öyle işlemiyor. misli ile değişim denilen tanım yanlış anlaşılmış anladığım kadarıyla. misli ile değişim birebir değerde değişimdir, acer marka ürününüz bozulduysa size sony ürün vermezler. haa amazon size kıyak geçer böyle bir şey yaparsa o firmanın insiyatifidir. sizin kanunen kazandığınız bir hak değildir. misli denildiğinde daha iyisi, iki katı değerde bir ürün demek değildir. çoğunluk bunu anlamış. yok öyle bir şey.

    mağduriyet yaşayan arkadaş tüketici hakem heyetine gitti diyelim, lehine karar çıktı. dava sonucu çıkan kararda size seçimlik haklar sunulur. siz birini seçersiniz. mağdur misli ile değişim seçti. firmada ürün yok. ne olacak şimdi? ya da amazon size gel kardeşim ben değişimi yapıyorum dedi. acer marka ürünün muadili youngstar diye no name bir markayı verdi. kabul eder misiniz? etmezsiniz. dosya aylar boyunca yuvarlanır durur. haliyle bu mahkeme para iadesi ile sonuca bağlanır. bana mesaj atıp kanunu çok iyi bildiğini söyleyen arkadaşlar iyi kötü bir tüketici olarak bizde emsal davalara şahit olduk. hiçbirinin sonucu sizin anlattığınız gibi olmadı. amazon ürün yok kardeşim dediği an kitlenir kalırsınız. ben bu nedenle baştan para iadesini teklif eden amazon’u takdir ediyorum. gönül ister tabi hepimiz 300 liraya monitör alalım bozulunca amazon samsung, sony versin bize. sonraki sayfalarda bir hukukçu arkadaş benimle benzer şeyler yazmış. bu işlerde tecrübeli olduğunu, işin sonunda para iadesi olacağını, boşuna uğraşılmaması gerektiğinden bahsetmiş. ben de aynısını yazıyorum ama tüketici olduğum için bilinçsiz olduğum sanılıyor demek. diyecek bir şey yok. umarım mağdur arkadaşı zorlamadan tatlıya bağlanır olay.

  • liseli genç belediye otobüsüne biner, öğrenci biletini atar. alet öğrenci bileti sesini çıkartır, olaylar gelişir:

    ş: pason nerde?
    ö: abi kıyafetime baksana öğrenciyim ben. (kravatını göstererek)
    ş: lan? polis bana ehliyet sorduğunda direksiyonu mu gösteriyorum?!?
    ö: (errör)

  • 20'de "ay inanmıyorum"

    30'larda "daha neler göreceğiz bakalım"

    40'larda "benim başıma gelmişti zaten"

    biraz düz taban olduğum için her bok beni buluyor ewet.......